Adana CHP camiasının saygın ve entelektüel ismi Hacı Hüseyin Kılınç CHP kurultayında Adana'nın temsil edilmemesini kaleme aldı, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar'a çağrıda bulunarak CHP Adana örgütünün kurumsal iradesiyle hareket etmesi gerektiğini söyledi.
Kılınç'ın yazısının o bölümü şöyle:
Adana İl Örgütü kurultayda sergilediği siyasi tutumla ciddi bir meşruiyet sorunu yaşamaktadır. PM’ye önerilen ismin örgüt tarafından değil bizzat Zeydan Bey tarafından belirlendiğine ilişkin yabana atılamayacak iddialar vardır.
Bunun bizzat örgüt içinde uzun süredir devam eden rahatsızlıkları tetiklediği, su yüzüne çıkardığı konuşulmaktadır. İl Başkanı’nın kişilik özelliklerinden bağımsız olarak siyasi tavır almak, inisiyatif geliştirmek, bir siyasi özne gibi davranmak konusunda bir yetmezlik içinde olduğu, örgüt dışı telkinlere açık bir yönetim pratiği sergilediği herkesin malumudur.
Bu nedenlerle sorunlar kangrenleşmeden, çözüm eşiği aşılmadan danışma kurulları ve diğer mekanizmalar harekete geçirilerek sorun masaya yatırılmalıdır.
Burada ileride yazma hakkımızı saklı tutarak Zeydan Bey’e ilişkin bir bölüm açarak yazıyı bitirelim. Kendisini uzun yıllardır tanıyan, kişisel ilişkilerinde abi diye hitap eden birisi olarak naçizane bazı alışkanlıklarını terk etmesi gerektiğine inanıyorum. Sn. Başkan 45 yıllık partili olarak çok özel yeteneklere sahip bir siyasetçidir.
Bu kente partinin örgütsel ağını, sosyolojik zeminini ve derin tarihini en iyi bilecek konumdaki biridir. Çalışkanlığı, iyi anlamda popülizm becerisi ve ilişkilerindeki samimiyeti ile farklı bir siyasetçi tipidir.
Ama artık 30 yıl sonra bin bir emekle kazanılmış bir metropol kentin, kendisinden büyük işler beklenilen “ Şehremini “dir. Elbette yukarıda ki özelliklere haiz birisi olarak yanlışlara müdahale etme, düşüncelerini belirtme hakkı vardır.
Ancak kurultaydaki irade örgütün iradesi olmalıdır. Örgüt ile kurumlar arasındaki ilişki keyfiyetten uzak ve gayri şahsi bir formda yürütülmelidir.
Bütün bunlardan bağımsız olarak da Adana’nın tarihi birikiminin kendisini cisimleşmiş hali olarak değil o birikimin herkesi dinledikten sonra ki nihai sözcüsü olmalıdır.
Makalenin tamamını okumak için tıklayın