İslâm, münafığın alametini; “Söz verdiği halde sözünde durmaz, konuştuğu zaman yalan söyler ve de emanete hıyanet eder” şeklinde ifade etmektedir.
Kılıçdaroğlu seçim için hazırlanan videoda, “size söz yine baharlar gelecek” diye algı oluşturmaya çalışıyor.
Gençlere ve çocuklara hitap eden video duygusallığı ile mesajı karşı tarafa doğru iletse de siyaseten söylendiği için etkisi beklenen düzeyde olmayacaktır.
Şimdi geçmişe dönerek tutmadığı sözlere göz attığımızda mesele daha iyi anlaşılacaktır. Mesele, 2019 yerel seçimlerinde namus ve şeref sözü vererek, “hiç bir çalışan işinden olmayacaktır” dediği halde sadece İBB’de 15 bin işçi işinden olmuştur. Gençler için ulaşım bedava olacak dediği halde bu da havada kalmıştır. Bunların dışında, “her çiftçiye bedava traktör” ise yine tutulmayan sözler olarak kayıtlara geçmiştir. Bu liste sonsuza kadar uzatılabilir.
“Ainesi iştir kişinin lafa bakılmaz” çerçevesinde bundan sonrası için insanları ikna etmeniz mümkün mü? Şimdi siz kendi işletmenizi böyle birisine teslim eder misiniz? O zaman Türkiye deneme tahtası değildir, bu tür fantezilere de gerek yoktur.
Kılıçdaroğlu’nun kulağına birisi “Halil İbrahim Sofrası” diye bir şey üflemiş onu sürekli tekrar edip duruyor. Oysaki bu kavram islâmî bir literatür olup CHP ve onun zihniyeti ile asla bir araya gelmez, gelemez. Sırf muhafazakâr insanlara mesaj olsun diye inanmadığı şeyleri ifade etmesi en basit kavramı ile samimiyetsizlik olmaktadır. İstanbul İl Başkanı, “Seçimlerden sonra Müslümanmış gibi yapmaktan kurtulacağız!” dediğine göre bilinç altında nelerin olduğunu ifşa etmiş olmaktadır.
Kılıçdaroğlu bu süreçte ancak Demirtaş, Kavala, Kandil ve Pensilvanya’ ya söz verir ki zaten bunu da açıktan yapıyor. Bu konuda şüpheye mahal bırakmayacak bir istikrara sahip olduğuna eminiz.
İktidar olmak için her biri beka sorunu olan bu çevrelerle ilişkiye girmek sırf Erdoğan’ı devirme aparatı olarak kullanmak akıl tutulması olmaktadır. Bu şanlı millet, kutsal ve değerlerini yansıttığı için Erdoğan’ın yanında yer almaktadır. Yoksa mesele kişilerle ilgili değil, duruş ve ilkelerle ilgilidir. Bunu Kılıçdaroğlu ve avenesinin anlaması mümkün değildir. Onlar sanal ortamlarda, “birleşe birleşe kazanacağız” dese de bu çoğu zaman kaybettiren de bir süreç olmaktadır.
Sonuç olarak; Özgür Özel, “Öyle bir aday açıklayacağız ki Atatürk bile işte benim adayım bu” dediği Kılıçdaroğlu gerçekten beklentilerin ötesine geçmiştir. Aramakla bulunmaz Hint kumaşı olduğuna kimsenin şüphesi yoktur! Evet gerçekten bahar gelecektir fakat bu Kılıçdaroğlu için sonbahar olacaktır.
Esenlik dileklerimle,
Erol Aydın