Türk Kızılayı Genel Başkanı Kerem Kınık, "Her ailenin bir afet planı olacak. Her aile başına bir iş geldiğinde ne yapacağını önceden bilecek. Herkeste temel ilkyardım ve temel afet bilinci olacak. Kızılay olarak önümüzdeki 10 yıl bu hedefle çalışacağız. Toplumla beraber bilinçlenip, toplumla beraber kalkınacağız" dedi.
Kınık, Adana'da Kızılay yönetici ve gönüllüleriyle "Kızılay Ailesi Teşkilat Buluşması" kapsamında kentte bir otelde bir araya geldi.
"Slogan atacak lüksümüz yok"
Kızılay olarak sorumluluklarının farkında olduklarını belirten Kınık, ülkenin de doğal afetler riskleriyle karşı karşıya olduğunu söyledi. Kınık, "Çok yakın zamanda orman yangınlarıyla ciğerlerimiz yandı. O yangınlarda Kızılay neferleri olarak en ön saflarda çalışıyordunuz. Dünyada yok olmakta olan ormanlar, erozyonla yok olan topraklar var. Ülkemizin bir çakıl taşını bile vermeyiz diyoruz ama yüzlerce hektar çakıl taşlı topraklar erozyon ile denize akıyor. Bizim slogan atacak lüksümüz yok. Bizim gerçek işler yapmamız gerekiyor. O toprakları ağaçlandırmak, yeşillendirmek gerekiyor. Afetlerle, afetlerin oluşturduğu etkilerle toplumumuzla birlikte mücadele edeceğiz" diye konuştu.
"Toplumla beraber kalkınacağız"
Her ailenin bir afet planı olması gerektiğini, Kızılay olarak gelecek 10 yılda bu hedef doğrultusunda çalışacaklarını aktaran Kerem Kınık, "Toplumumuzu afetlere, tehlikelere karşı hazırlayacağız. Bu her birimizin sorumluluğunda olacak. Her ailenin bir afet planı olacak. Her aile başına bir iş geldiğinde ne yapacağını önceden bilecek. Herkeste temel ilkyardım ve temel afet bilinci olacak. Kızılay olarak önümüzdeki 10 yıl bu hedefle çalışacağız. Toplumla beraber bilinçlenip, toplumla beraber kalkınacağız" ifadelerini kullandı.
"3 çocuk, denge demek"
Türkiye'deki toplumun giderek yaşlandığını, her ailenin 3 çocuk yapması gerektiğini vurgulayan Kınık, daha sonra şunları söyledi:
"Toplumumuz yaşlanıyor, nüfus artış hızı yavaşlıyor. Yaşlanan toplumlarla bakıma muhtaç nüfus sayısı artar, onlara bakması gereken genç nüfus sayısı azalır. Cumhurbaşkanımızın en az 3 çocuk demesi bu temele dayanıyor. 3 çocuk, denge demek. Bunun altı ise yaşlanan, hastalık ve bakım yüküyle daha fazla mücadele eden toplumlar demek. Sağlıklı yaşayan ve yaşlanan bir toplum için gayret sarf etmeye çalışacağız."
"Tıpkı Kuva-i Milliye seferberliği gibidir"
Türkiye'de her 3 kişiden 1'inin obezite riskiyle karşı karşıya olduğunu da söyleyen Kınık, "Bugün toplumumuzun yüzde 30'u maalesef şişmanlığın, obezitenin pençesinde boğuşuyor. Bu bize şeker, kanser ve diğer hastalıklar olarak geri dönüyor. Geri de dönecek. Yemek kültürünü Adana'da konuşmak kolay değil ama sağlıklı beslenmenin, sağlıklı aktivitenin toplumumuzda yaygınlaşması için çabalamak zorundayız. Bu bir beka meselesidir. Toplumun 5 kişisinden 1 tanesi şeker hastasıysa o toplum yürüyemez. Ne yediğini bilen, beden sağlığının nasıl korunması gerektiğinin farkında olan Kızılaycı gönüllüler olmak zorunda. Bu tıpkı bir Kuva-i Milliye seferberliği gibidir. Bu mesele vatanın müdafası kadar kritik meseledir. Önümüzdeki 30-40 yıl içinde hastalık yükünün boğduğu bir toplumda yaşamak istemiyorsak bugün alacağımız tedbirler var. İşte bunlar için önümüzdeki yıllarda çalışacağız. Bu toprakların genç ve sağlıklı bedenlere ihtiyacı var. Vatanını sevmek bu bilinçle olur" dedi.
"Sizler ne kadar güçlüyseniz Kızılay da o kadar güçlüdür"
Türk Kızılayı'na her yıl 2 milyon bağışçının 6 milyon kez bağışta bulunduğunu aktaran Kınık, "Kızılay Allah'a hamdolsun her ihtiyaç duyan vatandaşımızın yanında. Her yıl yaklaşık 2 milyon bağışçımız Kızılay'ımıza 6 milyon kere bağışta bulunuyor. Kimisi zekatını, kimisi gıda kolisini, kimisi de ürettiği unu bağışlıyor. Bu yıl gönüllülük yılımız. Sizler ne kadar güçlüyseniz Kızılay da o kadar güçlüdür. Sayımızın artması lazım. İyiliği bulaştırın, başkalarına da anlatın. İnsanlara iyilik yapmayı öğretin" şeklinde konuştu.