İnsanlık, tüm dünyada salgına karşı büyük bir savaş veriyor. Hemen herkesin ortaklaştığı konu ise "Bundan sonra, artık hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağı' tespiti.
Tükenmişliğe ve 'yeni'ye yönelik arayışta çare, siyasette. Peki bunu yenilmekten yorulmuş, zihni tükenmişlik yaşayan siyasi iradeden mi bekleyeceğiz? Tabi ki hayır. Peki seçenek?
Çok partili döneme geçildikten sonra başta İnönü olmak üzere Ecevit, Baykal, Kılıçdaroğlu ve birkaç kısa dönemli Genel Başkan denemeleri ve bunların iradeleri ile oluşan yüzlerce MYK üyesi, binleri geçen Parti Meclisi üyesi geldi geçti. Aradan geçen süre içinde binlerce milletvekili parlamentoda çalıştı.
Sonuç; CHP iktidara gelemedi, gelemiyor. Niye? Sureti değişik ama ruhları aynı kıbleye selama duran yöneticiler ne Türkiye'yi ne de dünyayı okuyamıyorlar. Tuttukları ipin, ülkemizin boynuna geçirilen ip olduğunu anlamıyor, biliyorlarsa da bizden gizlemeye çalışıyorlar.
Helal olsun. Köpeksiz köyde eli değneksiz dolaşmak değilse bu, nedir sahi?
Şimdi yeni bir Kurultay arifesindeyiz ya, "ilk seçimde iktidara geliriz, geleceğiz" diyen, buna inanan, bunun maddi şartlarını (toplumsal, sosyal) ölçen ve bize aktarabilecek kimse (mevcut yönetimden) var mı?
Corona salgını dolayısıyla fiziki karantina günlerinde ve bugünlerin de geçeceğini bilerek; ruhun ölümüne giden yolda bilinç bulanıklıkları, hezeyanlar, sanrılar, çıldırma hallerine ulaşmadan, çözümün korkuda olduğunu hatırlamamız gerek, korku “iyileştirir” çünkü.
Fikren teslim olmuş, tüm bedensel ve ruhsal enerjileri sönmüş ama ellerindeki güçle iradeleri kırmaya, teslim almaya, düşünme biçimlerini ortadan kaldırmaya, korku çukurunun içine yuvarlayıp, duygusal-düşünsel kaos yaratarak istediklerini almaya çalışıyorlar.
İçimizdeki geçmişin içinden çıkamadan bilinç ışığa, ışığı taşıyan da karanlığın üstüne yürüyemiyor. Yapılanları gözlerimizden büyük gözlerle, göze yığılan akılla göremezsek de, zihnimizde yaşayanları kölelere dönüştüren iradeyi tüketemiyoruz.
Şimdi parti yöneticileri ile kurultay delegeleri arasında yaşanan bu ilişkinin sonucu, CHP ve ülkemizin geleceğini belirleyecek.
Yaşayıp tecrübe ettiklerimizi zihnimiz daha tüketmemişken, kendisi için korkmaktan kurtulmuş insanlarla birlikte, gövdesinde sadece kendi ağırlığı olanlarla hesaplaşma vakti geldi.
Ahmed Arife bağlayalım,
"Gör, nasıl yeniden yaratılırım,
Namuslu, genç ellerinle.
Kızlarım,
Oğullarım var gelecekte,
Herbiri vazgeçilmez cihan parçası.
Kaç bin yıllık hasretimin koncası,
Gözlerinden,
Gözlerinden öperim,
Bir umudum sende,
Anlıyor musun?"
Turgay Develi
24. dönem Adana Milletvekili.