Kasapoğlu Mehmet Bey

Erol Aydın

            Başlığa geçmeden önce Türk tarihinde önemli bir yeri olan Karamanoğlu Mehmet Bey’den bahsetmek istiyorum. Türkçeyi ilk kez resmi dil olarak kabul ederek unutulmasına mani olmuştur. 1277 yılında yayımladığı fermanla Türkçe ’den başka dil kullanılmasını yasaklamıştır. Böylece Farsça ve Arapça’nın hükümranlığına son vererek Türkçe’nin kaderini değiştiren hükümdar olarak tarihe geçmiştir.

            Bundan asırlar sonra dünyaya gelen Kasapoğlu Mehmet Bey’de İzmir’in kaderini değiştirmek üzere kolları sıvamış bulunmaktadır. Kendisi bir önceki hükümette Gençlik ve Spor Bakanı olarak görev yaptığı için medyatik birisi olarak herkesin yüzüne aşina olduğu birisidir. Günümüzde ise İzmir milletvekili olarak kenti hallaç pamuğu gibi atmaktadır. Resmi olarak ve protokol gereği katıldığı etkinlikleri bir kenara bırakırsak bunun ötesinde bir performans ortaya koymaktadır.

Gerçek anlamda halka karışmak ve halkla birlikte olmanın nevi şahsına münhasır bir örneğini sergilemektedir. Halktan aldığı vekâleti meclis çalışması dışında seçildiği kente harcayarak sıra dışı ve çizgi ötesi bir tutum ortaya koymaktadır. Köyde, kentte, beldede, mahallede, çarşıda, pazarda, kahvede, kafede, düğünde, dernekte, sokakta velhasıl her an her yerde karşınıza çıkarsa şaşırmayın. 4 milyonluk kentte son üç ayda bu fakirle bile iki kez karşılaştığını dikkate alırsanız ortaya koyduğu çabanın takdirini sizlere bırakıyorum. Herkese kartını verecek kadar özgüven ve yine herkese kitap hediye edecek kadar da bir vizyona sahip olmasıyla da yine farkını fark ettirmektedir.

            Belki bu tür faaliyetleri başka vekillerde yapıyordur fakat Sn. Kasapoğlu hümanist ve insancıl yapısıyla da diğerlerinden ayrılmaktadır. Ortaya koyduğu farkındalık her faniye nasip olmayacak bir düzeydedir. Halkı can kulağı ile dinliyor olması, gözünün içine bakarak iletişim kurması, içten ve samimi tavırları ile iletişimin tüm imkânlarını kullanmaktadır. Doğal olarak bunun karşılığını da her kesimden insanın teveccühüne mazhar olarak almaktadır. Mahiyeti ve ekibiyle birlikte dolaşmasına rağmen hiçbir zaman kibir ve gurur abidesi olarak topluca hareket etmedikleri de bir gerçektir. Ekibi mesafeli bir şekilde uzaktan ve gösterişten uzak bir şekilde ihtiyaç olduğunda devreye girmektedir. Bu şekilde tek başına dolaşan bir vekil görüntüsü ile görenleri şaşırtmaktadır. Aynı zamanda sosyal medyayı da etkin ve verimli kullanarak kendisine avantaj sağlamaktadır. Biz de klasik vekiller alayı-vala ile dolaştıkları için Sn. Kasapoğlu’nun tek başına görüntüsü acaba o mu şeklinde bir tereddüde sebep olmaktadır.

            Sonuç olarak; Kasapoğlu Mehmet Bey İzmir’de girilmedik sokak ve sıkılmadık el bırakmayarak, “Gitmediğin yer senin değildir!” mantığıyla çalışmalarına devam etmektedir. Vatandaş ve esnafın sürekli dertleriyle hemhal olarak kırılması zor bir rekora doğru koşarken Karamanoğlu Mehmet Bey’in imajına yakın bir ivme yakalamak adına İzmir’e kendisini adamış görünüyor. Hiçbir emek zayi olmayacağı için Kasapoğlu Mehmet Bey’de bunun karşılığını önümüzdeki yerel seçimlerle alacak gibi görünüyor. Ne diyelim, “İş bilenin, kılıç kuşananın!” diyerek kendisini takip etmeye devam edelim çünkü İzmir’in kaderini değiştirecek gibi gözüküyor, daha ne olsun?

            Esenlik dileklerimle,

            Erol Aydın