İskenderun Körfezi'nde dolaşan Amasra Harp Gemisi 2 - 3 gün evvel Karataş açıklarında yakaladığı bir İsrail Balıkçı Gemisinden başka, aynı harp gemimiz evvelki gece de İskenderun Körfezi ağzında yeniden iki İsrail Gemisini tevkif etti.
Adliyede ilk sorguları yapılan 15 İsrailli denizcinin tevkifine ve gemilere el konulmasına karar verilmiştir.
Böylelikle üç gün önce Karataş Sahiline 2.5 mil mesafede yakalanmış olan diğer bir İsrail balıkçı gemisiyle beraber halen tutuklu bulunan İsrailli denizci sayısı 22'yi, el konulan gemi sayısı da 3''ü bulmuştur.
CASUS ŞÜPHESİ
Balıkçı teknelerinin Karataş açıklarına gelebilmesi için Mısır ablukasını geçmesi gerek. Balıkçıların böylesine zorlu yolculuk yaparak kıyılarıma kadar gelmesi, halkımız üzerinde tedirginlik yaratmış ve İsraillilerin casus olduğu şüphesi uyanmıştır.
KONSOLOS DEVREYE GİRİYOR: TAHLİYE YOK
Tutuklama olunca İsrail Konsolosu devreye girer. O dönemde Uluslararası Hukuk konusunda deneyimli olan Prof. Dr. Hikmet Belbez tutukluların savunmasını üstlenir. Ancak otoritelerin görüşüne göre, Türk karasularına giren İsraillilerin tahliye edilmeleri mümkün görünmemektedir. (*)
EGEMENLİK HAKKI KUTSALDIR
Bu olay, 2 Mayıs 1956 yılında gerçekleşiyor. Üstelik 1948 yılında İsrail Devleti kurulduğunda onu ilk tanıyan ülke Türkiye'dir. Ancak ülkemizde "Egemenlik Hakları"nın "kutsal" sayıldığı dönemlerdi.
Devletin egemenliğinden zerre kadar ödün verilemezdi.
Biraz uzun boylu veya kusa boylu olunabilir. Biraz mutlu veya huzursuz olunabilir. Ama biraz hamile olunamaz. Ya hamiledir veya değildir.
Egemenlik hakları da böyledir; biraz manda, biraz bağımsız olunamaz.
(*) Yeni Adana Gazetesi 03 Mayıs 1956