Corona virüsünün tek faydasının ailesine ve hobilerine daha fazla vakit ayırabilmesi olduğunu ifade eden Karalar, “Eskiden 23.00-24.00'te eve gelirken şimdi 19.00-20.00'de evde olabiliyorum.
Kitap okumak, futbol oynamak-seyretmek, yüzmek hobilerim. Yazları Deniz Baykal kadar olmasa da epey kulaç atarım. Son zamanlarda masa tenisi, pinpon oynuyorum” dedi.
O GÜNLER GELECEK
2010'da CHP Adana İl Başkanı, 2014'te ön seçimle aday gösterildiği Seyhan'da Belediye Başkanı seçilen Zeydan Karalar, büyükşehir belediye başkanlığını iki dönem sürdürmeyi hedefliyor, “Amacım Adana'da iyi bir belediye başkanı olmak. Adana'yı büyük köy olmaktan çıkarıp iyi bir noktaya getirmek.
Şu an ikinci dönemi de yapmak istiyorum ancak üçüncü dönem olur mu artık onu bilemem” diyor. Karalar, şu anda belediyenin durumu iyi olmadığı için istihdam taleplerini karşılayamadıklarını hatırlatarak “Belediye müthiş bir sıkıntı içindeyken bunu karşılayamayız ama o günler de gelecektir” ifadesini kullanıyor.
ZORLU İŞ HAYATI
Hayli renkli bir iş hayatına sahip olan Zeydan Karalar, işçi olarak girdiği Adana'daki ÇUKOBİRLİK tesislerinde mühendis, şef, fabrika müdürü ve teknik işlerden sorumlu genel müdür muavini olarak görev yapmış. ÇUKOBİRLİK'te bulunduğu süreci çok başarılı geçirdiğini kaydeden Karalar, şunları anlattı:
1984'in son aylarında 45 bin lira maaş, görevden alınınca geriye doğru kesintilerle 10 bin liraya düştü. Bir çocuğum var, 10 bin lira maaş alıp 12 bin lira kira veriyorum. Çok ciddi ekonomik sıkıntı çektik.
*Teklif gelince 110 bin lira maaşla Gebze'de kurulu olan AEG-ETİ'nin tamamı Almanların olan elektrik trafosu ve elektrik motoru üreten Gebze'deki fabrikasında işe başladım. 110 bin lira maaşla çalışmaya başlayınca dünyalar bizim oldu. Araba, ev ve market satın aldık.
*1991'de Sedat Doğan ÇUKOBİRLİK'te genel müdür olunca bizi İplik Dokuma Fabrikası'nın başına getirdi. Eşim gitmemizi istemedi. Adana sevgim ve dostlarıma özlemim ağır bastı. 6 yıl kadar sonra yönetim değişti, arkadaşlarım görevden alınınca siyasi tavır göstererek oradan ayrıldım.
*1996'da Okan Tekstil'de Gaziantep fabrika müdürü olarak işe başlayıp genel müdür olduğunu ifade eden Karalar, “12 yıl genel müdürlük yaptım. Maddi olarak neyimiz varsa o yılların bir eseri.
*2005'te ailemin hasretine dayanamayıp Adana'ya döndüm. Ateks ve Başkent Pres adlı iki şirket kurup tekstil ve asıl işim olan çelik sektöründe faaliyet göstermeye başladım. Şimdi biri makine, diğeri tekstil mühendisi olan oğullarım şirketlerin başındalar ve çok iyi idare ediyorlar.
Evde yumurta ve mangal işleri Zeydan'a ait
SÖZCÜ'yü evlerinde ağırlayan Karalar Ailesi, gündelik yaşamlarına dair bilgileri SÖZCÜ HaftaSonu okurları ile paylaştı.
Nuray Karalar, pazar kahvaltılarında yumurta pişirmek ve mangal işlerinin Zeydan Bey'e ait olduğunu söyledi. “Çocuklarımız Zeydan Bey'in omlet ve menemenini çok sever.
Mangal, et, balık işleri de Zeydan Bey'e ait. Ben sadece yamaklık yaparım” dedi. Hobileri arasında kitap okumanın başta geldiğini belirten Zeydan Karalar ise “Kitap okumak önemli bir hobim, yatağa girerken 30 sayfa kitap okumadan uyumam. Hatta hanım bana ‘kitap kurdu' diye takılır” diye konuştu.
Zeydan'ın çalışkanlığının en yakın şahidi benim
Nuray Karalar, eşinin başkanlığı ile birlikte kendi yükünün de arttığını söyledi. “Belediye başkanının eşi olmak zor…” diyor
Nuray Karalar bir taraftan öğretmenlik yaparken, diğer yandan da büyük bir kentin belediye başkanının eşi olarak sorumluluklarını yerine getiriyor. “Belediye başkanının eşi olmak zor” diyor.
Zeydan Karalar'ın başarılı bir belediye başkanı olduğunu ifade eden Nuray Hanım, eşinin çalışkanlığına özellikle vurgu yapıyor. Nuray Hanım şunları anlattı:
*Ben sabah saat 08.00'de okula gidiyorum. Zeydan çoğu kez benden önce çıkar. Gece 24.00'te eve gelir. Seyhan Belediyesi'nde ne kadar başarılı olduğunu Adana gördü. Ben başkanla ilgili bütün yorumları okurum, haksız eleştiriler oldu mu elimde olmadan sinirleniyorum.
*Ne kadar çalıştığını, en yakından gören benim çünkü. Başkanın eşi olmak zor, yüküm arttı. İnsanlara elimizden geldiğinde yardımcı olmaya çalışıyoruz. Sadece kendi mesleğimi yapamıyorum…
*Okula gider gitmez velilerden öğretmenlere, müdürlere kadar isteklerle karşılaşıyorum. Hepsine elimizden geldiği kadar yardımcı oluyoruz ama yetişmek maalesef mümkün değil. Gündemi iyi takip etmeye çalışıyorum, vatandaşların şikayetlerini zaman zaman Zeydan Bey'e aktarıp çözülmesini istiyorum.
Kayınpederime söz verip evlendim
Karalar çiftinin 3 evladı var. İki oğulları mühendis, kızları ise doktor. Zeydan Karalar'ın eşi Nuray Hanım fen bilgisi öğretmeni. Zeydan Karalar, Nuray Hanım'la evliliklerinin hikayesini şöyle aktarıyor:
*Nuray bizim çok uzak bir akrabamız olurdu ancak pek görüşemezdik. O zaman yaşadıkları Hatay'dan Adana'ya üniversite sınavı için gelmişti, tesadüfen okuduğum üniversitedeki sınıfımda sınava girdi.
*Bu sırada kendisini gördüm, sonra da arkadaşlığımız ilerledi, evlenmeye karar verdik. Aslında Nuray okulu bitirdikten sonra evlenecektik ama ben acele ettim ve babasına ‘Nuray'ın tahsilini devam ettireceğim' sözünü verdim. Üniversite ikinci sınıftayken evlendik.
Eşinin her zaman kendisine büyük destek olduğunu söyleyen Karalar, sözlerini şöyle sürdürdü:
ARADA FIRÇA ATIYOR
*Eşim her zaman yanımda oldu. Arada bir bana ‘Kendini fazla yoruyorsun. Fazla çalışıyorsun' diye fırça atıyor. Ancak Adana'nın sorunları büyük, belediyenin sıkıntıları çok, büyük bir borcun içindeyiz ve insanlar hizmet bekliyor.
*Hizmet üretmek için gece gündüz çalışmak zorundayız. Ben ‘Ne yapayım elimden bu kadar geliyor' diyebilen bir belediye başkanı değilim. Yaptığım işi sonuna kadar götürmek ve en iyisini yapmak isterim.
*Bir işi yarım yapmam, belediyenin her şeyine bakarım, gelir giderini denk getirmem gerek. ‘Böyle gelmiş, böyle gider… Bu kadar da yeter' diyemem, aza razı olan bir insan değilim.
*Böyle devasa yerleri düzende tutmak kolay değildir. Belediyede önemli değişiklikler yaptık, genç dinamik ve yetkin insanları göreve getirdik. Çalışma gücümü Adana sevgisinden alıyorum ve bu beni yormuyor.
Hobilerinin başında futbolun geldiğini belirten Karalar, gençliğinde Beşiktaş'ın efsanevi futbolcusu ‘Sarı Fırtına' lakaplı Metin Tekin'e benzetildiğini söyledi.
*Özellikle çok hızlı ve fuleli oluşumu benzetirlerdi. Elbette Metin değildik, olsaydık zaten Beşiktaş'ta oynardık” diyor. Karalar, halen fırsat buldukça iki oğlunun da yer aldığı takımlarla halı saha maçlarına çıkıyor.
*İki yıl önce bir menüsküs ameliyatı olduğunu, son zamanlarda futbol sahalarına yeniden döndüğünü kaydeden Karalar, salgın sebebiyle ara vermek zorunda kaldığından yakınıyor. Ve ekliyor: Ayaklarım yer tuttuğu sürece futbolu ve yüzmeyi bırakmama kararındayım…
Çocukluğundan bu yana Beşiktaş ve Adana Demirspor taraftarı olduğunu belirten Karalar, “Beşiktaş'ın maçı olduğu zaman kaçırmazdım ama belediye başkanı olduktan sonra eskisi kadar vakit bulamıyorum.
10 sene önce programımı ona göre yapardım. Şimdi maç saatlerinde ya bir toplantıda ya da kıydığımız bir nikahta oluyoruz. İnşallah Adanamızın iki güzide takımı hem Adanaspor hem de Demirspor Süper Lige çıkar” diyor.