Haram kazançla, helal bir yaşam olmuyor...
Kerbela'da son gün, katliamın finali (10 muharrem) cuma idi. Cuma namazı vakti gelmişti. Hz Hüseyin, yanında, henüz
öldürülmemiş, peygamberimizin ciğerparelerine, yarenlerine cuma namazı kıldırırken, Yezid ordusundan 300 asker, daha sevap olur diye Hz.Hüseyin'in arkasında cuma namazına katıldılar.
Hz .Hüseyin çok etkili bir hutbe okudu .
Hz Muhammed'in AS torunu, Hz.Fatıma ile Hz Ali'in oğlu olduğunu,vahyin indiği evde doğduğunu, vahiyle büyüdüğünü, hakkı, doğruyu, amacını anlattı.
Yezid ordusu mensupları sözde etkilendiler, ağladılar.
Ama yine de savaştılar peygamber evlatlarıyla. Hemde günlerdir aç, susuz bırakılmış, yorgun insanlarla orantısız biçimde.73 kişiye karşı 10 bin askerle !
Bu nasıl olabilirdi ?
Oğul Zeynel Abidin sordu; biraz sonra başı kesilecek, atlara çiğnetilecek, başı govdesinden ayrılacak, kıyafetleri çalınacak, babası Huseyin'e:
NEDEN, NASIL OLABİLIR BU ?
Hem ağlayıp hem bunu nasıl yapabiliyorlar ?
Haram lokma dedi hazret..!
Karnında yezid (A.L)'ın verdiği lokma varken helâl yaşayamıyorlar, akıllarını kullanamıyorlar, doğru tavır alamıyorlar.
Bunu hiç unutmayın olur mu ?
Rızkınıza haram bulaştırmayın!
Çocuklarınıza daha iyi bir yaşam sağlayacağım diye haram yedirmeyin.
Özellikle, kadınlara büyük görev düşüyor, eşinizden, gücünün üzerinde beklenti içinde olmayın. Eşiniz, gücünün üzerinde harcıyorsa ,bunu becerikliligine, çevresinin geniş olmasına bağlamayın. Hemen, sorup soruşturun bunu kaynağı nedir diye.
Resmî kurumun, güç sahiplerinin verdiği karar yasal olabilir ama HELÂL olmayabilir.
7.500 TL ile geçinmeye zorlananlar , işsiz milyonlar, kimsesiz kadınlar,
çocuklar varken 2-3-4 yerden maaş almak mevcut yasalara uygun olabilir ama helâl midir ?
Halkın ekseriyeti ortanın altında ekonomileriyle yasamaya çalışırken israf, gösteriş, görgüsüz, abartılı harcamalar nasıl yapılabilir?
Kazanç kaynağınızın üzerinde beddua var mıdır , varsa hayır getirir mi..!?
Bunlar önemli. En azından önemli gören samimi inanç sahipleri hâla az değil ülkemizde.
Dini cemaatlerin, bir takım sivil toplum kuruluşu görünümlü derneklerin,
ilahiyatçılarımızın bir kısmının , cemaat liderlerinin, rol modellerinin peygamberimizi ; giyim, görünüm dişında yeterince temsil ettiği söylenebilir mi?
Bu yapıların; insanları, gençliği, gayrımüslümleri islama yaklaştırdığını kim iddia edebilir ?
Bu yapilarla ilgili aşağıdaki tespitler yanlış mıdır sizce ?
"Adnan Oktar gibi meczubun biri "Ben mehdiyim" der. Etrafına adam toplar. Turnike sistemiyle fuhşun en rezillerini irtikab eder.
Muhafazakar müslümanlar "Ama o evrim teorisini çürütüyor, dolayısıyla dinsizliğin kökünü kurutuyor diye bu hergeleye arka çıkarlar."
Bir diğer tımarhane kaçkını MİHR'im der.
Hem Mehdi, hem imam/sultan, hem halife, bu da yetmez bir de rasul/peygamberim" der.
Testeronu yüksek mihrimiz pek çok cevizler kırar.
Bir Şaban oğlu Şaban Fatih Nurullah takma adıyla piyasaya çıkar, sıbyancılık yapar. Kız çocuğunun babasına gel seninle "Ebûbekir ile Muhammed" gibi olalım der.
Farukî şeyhi erkek muritlerine "Gel seninle Şems ile Mevlana gibi olalım" der.
Badeci şeyh müritlerine nur çeşmesinden kana kana su içirir.
Cübbe giymiş bir İblis Fas'tan talebe adı altında odalık getirtir. Misyar nikahıyla kitabına uydurur.
Kimisi Ehli sünnet perdesi altında milletin parasını iç eder. Anadoluyu binlerce evliya/tanrı ile doldurup "ihlas(Allah'ı birleme demektir)" adı altında şirk satar.
Kadiri şeyhi maşallah köy boğası gibi haremini kurmuş. Tarikatına yeni girmiş tazeleri nikahına alır.
Bir başkası "Ben evlâd-ı rasûlüm. Ben Gavsım, Kainatın padişahıyım. Tevbe alır, iman satarım. Kibrit kutusunda sizi cennete sokacağım" deyip dolar milyarderi olur. Ahırını meleklere değil, keleklere temizletir.
İlahiyat hocası çıkar kadınlar halvet halinde "şeyhi hayal eder ise çocuğu salihlerden olur" der.
Hocaların hocası müslümanların hırsızlıklarını anlatmak "davaya zarar verir endişesiyle" câiz değildir diye fetva verir.
Şeyhleri böyle olursa, müritlerin hali nice olur. Tahmin etmesi zor değil.
İmam yellenirse, cemaat malûm.
Velhasıl 100 küsur ilahiyatın olduğu, yüzbinlerce diyanet personeli olan memleketimin dini portresi bu.
Sadece bu yönüyle mi dindarlar yüz karası.
Hak hukuk, adalet, insan hakları bunların kitabında yoktur.
Neresinden tutsan elinde kalıyor.
En iyisi dükkanı kapatın gidin.
Valla bu dinin size bile bir faydası yok.
Millet hacıya hocaya kızıp dinden imandan bari olmasın. " *
Toprak onların üzerlerini kapatmadan,
bence de kapatsınlar dükkânlarını.
Bu dunyada insanlığın işine yarayan ; endüstriyel, teknoloji, tıp, ilaç,kimya, gübre, tohum, sosyoloji, yazılım, ulaşım
araçları konularında markalar üretmek yerine, savaş, açlık, insan hakları ve hukuk ihlalleri, yolsuzluk ve yolsuzluklarla gündemi meşgul edenlerin, utanma yerine kibirlenmeleri anlaşılır gibi değil.
Peygambere en büyük düşman olan muşrik, kafir hangi sifatla anılmıştı?
EBU CEHİL...
Cehaletin babası.
İslam dini, onun rehberi, Hz Muhammed AS, cehalete bu denli düşmanken islam cografyasını yönetenler, yüzyıllardır neden halklarını sistemli olarak cahil bırakır ?
Sadece bu probleme odaklansaydık ve çözümler bulabilseydik bile Allah'ı razı edebilir miydik ?
*Saadettin Merdin alıntı