Yerel seçim için, “Dinamikleri farklıdır, dolayısıyla genel seçimlerden ayrı bir havası vardır!” genel hükmü İzmir için geçerli değildir! İzmir’in bugüne kadar çözülemeyen sosyolojik yapısı üniversitelerde tez konusunun ötesinde doktora tezini hak etmektedir.
Genellikle muhafazakâr kesim için, “Koyun” veya “Bağnaz” ifadesi vaka-ı adiye olmakla birlikte bunun ete kemiğe bürünmüş somut göstergesi ideolojik bağnazlık olarak İzmir’de görülmektedir. Yılardır CHP’nin elinde bulunan yerel yönetimler İzmir’i koca bir köye çevirirken ısrar ve inatla aynı zihniyete bile isteye oy vermek anlaşılır değildir. İzmir için adayın önemi yok hükmündedir, dolayısıyla parti kimi aday gösterirse başkan odur. Yaşadığım Balçova küçük bir ilçe olmasına rağmen tamı tamına 21 adet aday adayı olması aday olanın kesin kazanacağı algı ve hükmünün bir sonucudur.
Durum böyle olunca diğer partiler burada aday göstermeyip, mücadele etmeyecekler mi? Bu durum zinhar doğru değildir, tabii ki demokratik bir yarış olacaktır. Mesela Ak Parti milletvekili Sayın Hamza Dağ’ı büyükşehir için aday gösterdi. Öncelikle Hamza Bey’in kişilik ve karakter özelliklerine bakalım; kadife gibi insanı sarıp sarmalayan müşfik bir ses tonu, ipek gibi incitmeyen bir üslup, pamuk gibi yumuşak bir uysallık, toprak gibi bir tevazu, güneş gibi insanın içini ısıtan bir gülümseme, yel gibi bir dokunuş, polemikten uzak ve sesini asla yükseltmeyen bir duruş diye sonsuza kadar uzatılacak bir fazilet/erdem abidesi bagajı ve gizli ajandası olmayan kişilik karşımıza çıkmaktadır.
Bazıları gibi, “Bir eline Güneşi, bir eline Ay’ı” almadığı için de kibir namına zerre r üstten bakma ve hor görme gibi bir durumu da asla söz konusu değildir. Kendisi bu toprakların çocuğu, kenti bilen ve tanıyan bir geçmiş hepsinden önemlisi tüm projeler hayata geçmek üzere masanın üzerinde hazır durmaktadır.
Bütün bunlar Sayın Dağ’ın seçilmesi için yeterli olur mu onu zaman gösterecek. Hizmet almamak için direnen seçmeni ikna etmekten başka çaresi yok. Bunu gerçekleştirecek kapasite ve potansiyeli mevcut, bu samimiyetin işe yarayacağına olan inancımı belirtmek isterim. CHP’nin mevcut başkanı bugüne kadar aday olarak açıklamamış olması kafalardaki soru işaretinin devam ettiğini çok açık ortaya koymaktadır. Bu da Ak Parti’nin şansı olarak en azından psikolojik üstünlük sağlamaktadır.
Sonuç olarak; İzmir’in Dağ’larında Hamza açması zor olmakla birlikte imkânsız değildir. İnanmak, hedefe kilitlenmek, odaklanmak ve samimiyet başarmak için yeterli olacaktır. İzmir bu şansını iyi kullanamazsa şikâyet hakkı da olmayacaktır. Cumhuriyet, laiklik ve Atatürk istismarı ile CHP yine hedef şaşırtsa da bu sefer Dağ’a toslayacakları için işleri çok kolay olmayacaktır!
Esenlik dileklerimle,
Erol Aydın