Derler ki, bütün dünyada göçler Doğudan Batıya olur…
Peki İstanbul’dan Adana’ya göç etmek isteyenleri nasıl unutacağız?
Evet, doğru okuyorsunuz. Başlık yanlış yazılmamıştır.
İstanbul’da yaşayanlar Adana’ya göç etmek için başvuru yapıyor ve devlet sınırlı sayıda ailenin göç etmesine izin veriyor…
Haydi, hep birlikte bu tarihin bilinçaltına atılmış olayını gün yüzüne çıkaralım.
1941’li yıllara gidiyoruz. Dünyada Alman Nazilerinin başını çektiği bir savaş var. Ayrıca, Adana’nın tarım, sanayi ve kültürün neredeyse başkenti olduğu yıllar.
Her ne kadar bu günün iktidarı kadrini bilmese de İsmet İnönü, dış politika dehası göstererek, Türkiye’yi savaştan uzak tutuyor. (Bu gün Sayın Cumhurbaşkanı da Ukrayna – Rusya Savaşı’nda aynı politikayı izliyor. )
Almanların Rusya ile kapışacağı, Balkanların karışacağı dolayısıyla Trakya’nın risk altında olduğu olasılıkları çoğalınca Anadolu’ya göç talepleri başlıyor.
İLK TERCİH ADANA
Devlet, kendi arzusu ile İstanbul’u terk edecek olanlardan bir beyanname istiyor. Bu beyannamelerde birçok sorunun yanında, “Hangi ile göç etmek istiyorsunuz?” ve “Hangi ulaşım şeklini (Tren, vapur, uçak) tercih ediyorsunuz?” şeklinde iki soru da yer almaktadır.
En çok tercih edilen il Adana’dır.
“Nisan/1941 ayının sonuna kadar, listeler tamamlanmış ve bu konuda sevkiyatın nasıl yapılacağı, İstanbul Valiliğince, kaymakamlara bildirilmiştir. Buna göre;
Deniz yoluyla nakliyat, Mayıs / 1941’de başlayacaktır. Kaymakamlıklar, kazalarından göç edecek olanların biletlerini temin edecek, Deniz Yolları da bu hususta gerekli olan bütün önlemleri alacaktır.” (1)
Göç etmek için beyanname verenler muhakkak İstanbul’u terk etmek zorundadır. (1)
Devlet, vazgeçmeyi kabul etmiyor.
VE VURGUNCULUK…
İyi niyeti suiistimal, dünyanın kuruluşu kadar eskidir. Çıkarcılıktan hiçbir şehir ve dönem muaf olamaz. Bir göç dalgası öncelikle mülkünü kiraya veren ev sahiplerinin iştahını kabartır. Devlette emlak vurgununu önlemek için valilikleri yazılı bir genelge ile uyarır:
“Göç edenlere azami dikkat ve ilgi gösterilmesi, vurgunculara kurban edilmemesi…” (2)
Ve Mayıs / 1941’in ilk haftasından itibaren, önce Karadeniz’e gidecek olanlar “Tırhan” ve “Aksu” Vapurları ile nakledilmeye başlanmış, ardında Marmara denizi sahilindeki şehirlere seferler başlamıştır.
TREN YOLUYLA ADANA’YA GÖÇ EDECEK 1307 İSTANBULLU…
Adana’ya göçlerin 24 ve 25 Mayıs’ta tren yoluyla yapılmasına karar verilmiştir.
24 Mayıs’ta Adana’ya 454, Mersin’e 265 kişilik ilk kafile 24 Mayıs akşamı gelmiş olacaktır.
Adana’ya 715 kişilik ikinci kafile de 25 Mayıs’ta tren istasyonuna gelmiş olacaktır.
Adana Bölgesine ve Hatay’a gelecek olan İstanbulluların listesi şöyledir.
Misis’e 3 kişi, Ceyhan’a 60 kişi, Toprakkale’ye 3 kişi, Erzin’e 4 kişi, Dörtyol’a 35 kişi, İskenderun’a 522, Osmaniye’ye 64, Bahçe’ye 11, Fevzipaşa’ya 40, İslahiye’ye 44, Meydanekbez’e 1, Yenice’ye 29 kişi.
Bu cetvelden anlaşıldığına göre Adana mıntıkasına Mayıs Ayı içinde İstanbul’dan 1307 vatandaş gelecektir. (3)
BİRAZ KARŞILAŞTIRMA
Artık yorum okuyucuların, ben biraz konuyu açayım. Karşılaştırma konuları:
*75 yıl önce gerçekleşen bir göç olayında devletin kontrol ve disiplini…
*Bu gün Başta Suriye ve Irak olmak üzere, ülkemize yapılan göçleri yönetme başarısızlığı…
*Trakya ve İstanbul’da kendini tehdit altında hisseden, Batı’ya değil, Anadolu’ya göç ediyor. * Bir savaşta kendi yurdunu terk edenleri görünce, sanıyorum bu da yaşadığımız milletin büyüklüğünü gösterir. (bazı arkadaşlarım, ne yani adam başkalarının savaşı için ölmek ya da öldürmek istemediği için yurt dışına gidiyorlar görüşünde… Bu ayrı bir konu tartışırız)
*Adana, tarihin her devresinde güvenilir bir il olmuş ve herkese kucak açmıştır… (Özelleştirmeler yani çekirge istilasından önce…)
BAZI SORULAR
İstanbul’dan gelenler kimlerdi?
Birikimleri ile Adana’ya bir değer katmışlar mıdır?
Küçük gibi görülen bu olay, Adana’nın sosyal yaşantısında nasıl değişimlere neden olmuştur?
Gelenler, savaş bitince geri dönmüşler midir?
Bunun gibi onlarca soru zihninizde canlanabilir.
Ben bu soruların cevabını bilmiyorum. Araştırmaya değer konu.
Anlaşılıyor ki, Adana’ya göç enlerin çoğu ekonomik yönden güçlü aileler.
Bu araştırma yapıldığı zaman çok ilginç bilgiler ortaya çıkabilir.
(1) 29 Nisan 1941 Türksözü Gazetesi
(2) 2 Mayıs 1941 Türksözü Gazetesi
(3) 11 Mayıs 1941 Türksözü Gazetesi