Milli banka tasarrufun, yabancı banka harcamanın kalesidir.
Nasıl ki bir genç kızın hayali bir dikiş makinesine sahip olmak ise, bir çocuğun hayali de İş Bankası Kumbarasına sahip olmaktır.
Zannedersem dünyada hiç bir kumbara, İş Bankası kumbarası kadar bir dönemin iktisadi anlayışının simgesi olmamıştır.
Bu öylesine bir simge ki, Türkiye'nin 4. Büyük vilayetinin en merkezi yerine bu kumbara ile simgelenen "Küçüksaat" adı verilmiştir.
Üretim yapan toplumların tasarruf terbiyesi gelişir.
Şimdi toplam sermayesinin % 90'ına yakını yabancı olan bankalar, Halkın başının etini yiyorlar: "Harca! Harca! Harca!" diye.
Oysa milli banka ölçülü harcamayı önerir.
Cumhuriyetin yerleştiği yıllarda insanların harcayacak hiç bir değeri yoktur, çünkü üretilen her değerde alın teri ve göz nuru vardır.
İşte bu dönemde, sermaye birikimine ihtiyaç duyulmaktadır, İş Bankası Tasarruf anlayışının lokomotifini çekmiştir.
Babalar, çalışkan olan öğrencilere ödül olarak, İş bankası kumbarası hediye ederlerdi.
İş Bankasının kumbarasına sahip olmak, bir ayrıcalık idi.
İnsanları sömüren Fransız Bankalarının karşısına milli bir banka olarak karı duran İş Bankası, kumbaraları ile başta benim olmak üzere bütün çocukların gönlünde taht kurmuştur.
Sitenin adının Küçük Saat olması bu yönüyle benim için anlamlı olmuştur.