İlahi Komedya Cehennem ile başlar. Cehennem otuz dört kantodan oluşur. Cehennem ve Cennet kavramları insanlık tarihi kadar eskidir. Cehennem cezalandırma, acı çekme, kefaret ödeme yeridir. Homeros Odysseia’nın on bir ve yirmi dördüncü bölümlerinde Odysseus’u ölüler ülkesine gönderir. Ölülerle sohbet edip, yakınmalarına, iç çekişlerine tanıklık ettirir. Bu nedenle Tanrıların insanları cezalandırma yeri olarak Cehennem düşüncesinin çok eski bir geçmişi vardır. Dante’nin Cehennemi Hıristiyan mitolojisine sadık kalır. Suçlar, günahlar ve cezaların bir hiyerarşisi vardır. Cehennemin mimarisi ile suçların ağırlığı arasında bir orantı söz konusudur.
Dante’ye yolculuğunda Vergilius eşlik eder. Vergilius’ü bu iş için Dante’nin ölümsüz aşkı Beatrice görevlendirmiştir. Komedya’daki Beatrice dünyevi bir aşkın arzu nesnesinden ibaret değildir sadece. Beatrice ilahi bir aşkla donatılmış olup Dante’nin Tanrısal yolculuğunun asıl kılavuzu, esin kaynağıdır. Çocukluk aşkı kısa sürmüş ve ikili sonradan başka kişilerle evlenerek farklı hayat çizgilerini takip etmiş olsa da Dante’nin mutsuz evliliği Beatrice’in hayaletini sürekli canlı tutmuş olmalı. Bir de Beatrice’in erken ölümü her halde Dante için çocukluk aşkını ölümsüz bir kayıp aşka dönüştürmüştür. Dante sürgüne çıktığında eşini ve çocuklarını yanına almamıştı. Demek ki eşi ve çocuklarına dokunulmamıştı. Dante’de onları yanına almak için güçlü bir arzu beslemiyordu. Sürgünün getirdiği yalnızlık ile boşluk duygusu, aile bağlarının zayıflığı ile birleşince kayıp aşk Dante’nin duygu dünyasını ele geçirmişti. Kibirli ve melankolik karakterinin de etkili olduğunu söyleyebiliriz. Kibir bahsine fırsat bulursak değineceğiz.
İlahi Komedya’yla ilgili yaygın bir yanlışı da fırsattan istifade düzeltelim. Komedya baştan sona bir aşk yapıtı değildir. Belki de dünyevi aşk komedyanın en az üzerinde durduğu konudur. Beatrice Dante için yol göstericidir, ustadır ve ağır basan kişiliği ile üzerinde nerdeyse bir hükümranlık kurmuştur. Dante Beatrice’in eşiti değildir. Yol gösteren, uyaran, olgunlaştıran ve onu Tanrısal yolculuğa ikna eden dengi olmayan biridir. Beatrice Dante için koruyucu bir melek gibidir. Beatrice Komedya’da Tanrı’nın elçisi gibi davranır. Onu sözünü işitenler isteklerine karşı koyamaz. Vergilius dahi Beatrice’in bir hizmetkarı gibi davranır.
Dante için çıktığı yolculuk asıl kendini arayıp bulmanın, olgunlaşmanın ve bir muhasebe yapmanın vasıtasıydı. Daha birinci kantonun hemen başında ‘ yaşam yolunun ortasında - karanlık bir ormanda buldum kendimi, - çünkü doğru yol gitmişti ‘ der. Bütün yolculuk mitlerinde rastlanan benzer bir izlektir karşımıza çıkan. Hayat gelip bir yerde tıkanmıştır. Bu tıkanmayı aşmak için ya içe ya dışa veya her ikisine doğru bir yolculuğa çıkmak şarttır. Dante gerekçeleri üzerinde fazla durmasa da hem özel hem de kamusal hayatındaki tıkanıklığın onu yeni bir yol bulmaya zorladığını biliriz. İşte bu tıkanmadan muhteşem bir eser üreterek çıkmıştır. Bu tıkanma ayrıca bir yaratma sıkıntısıydı da.
Dante karanlık ormana düşüp, yırtıcı hayvanlarla karşılaştığında karşısına Beatrice’in gönderdiği Vergilius çıkar. Vergilius Latinlerin en büyük şairidir. Roma’nın kuruluş destanı Aenias’ın yazarıdır. Vergilius bir pagan olduğu için Cehennem’de zorunlu ikamete tabi tutulmuştur. Cennet sadece Hıristiyanların kabul edildiği bir yerdir. Hıristiyanlıktan önce dünyaya gelmiş günahkar olmayanlar Cehenemin girişinde misafir edilir. Vergilius’de Platon, Aristo ve diğerleri gibi bunlardan biridir. Vergilius Dante’nin gözü, kulağı ve her şeyidir bu yolculuk sırasında. Dante ona ustası gibi yaklaşır, çekingen davranır ve karşı çıkmamaya özen gösterir. Vergilius bu yolculuğu daha önce de yaptığı için tecrübelidir. Cehennemin mimarı yapısını ve günahlarların özelliklerini iyi bilmektedir. Dante’ye bilmediklerini öğretir, sorularını sabırla cevaplar ve tehlikelerden korur. Bir yerde fazla meraklı Dante’ye kızar, azarlar. Vergilius Araf’ın yirminci katına kadar Dante’ye refakat eder.
Dante meraklıdır, her şeyi anlamaya, öğrenmeye çalışır. Karşılaştığı acılar, iniltiler ve göz yaşları karşısında kendini tutamayıp, duygulanır. Vergilius bu konularda onu uyararak günahkarların olması gereken yerde olduklarını ve Tanrısal adaleti kabullenmesi gerektiğini söyler. Yolculukta Dante’nin iki özelliği dikkat çeker. Beatrice ve Vergilius karşısında uysal olan Dante ölüler karşısında zaman zaman üstenci davranır ve hatta onlara fiziki şiddet uygulamaya yeltenir. Kendisine açıldıkları, merakını giderdikleri taktirde onları unutuşdan kurtarıp dizeleriyle ölümsüzleştirmeyi vaat eder. Dante karşısına çıkan her şeyi merak eder, öğrenmeye çalışır. Bu alışkanlığı yolu uzatır, riskler doğurur.
Günahlarlar arasındaki yolculuk tarih içinde bir yolculuktur. Eski yeni, masum kötü, rezil yüce pek çok kişiyle karşılaşırız. Eski Yunan, Roma, İslam , Hıristiyan, Musevi dünyasının, Floransa ve İtalyan şehir devletlerinin tanınmış şahsiyetleri karşımıza çıkar. Dante çeşitli dünyaları Cehennem’de işledikleri günahlara göre yan yana getirmiştir. Cehennem’de onu yazanın yani Dante’nin olağanüstü bilgi birikimine tanıklık ederiz. Felsefe, mitoloji, teoloji , tarih, astroloji, astronomi, topoğrafi Dante’nin engin bilgisine tanıklık ettiğimiz alanlardır. Dante bir kaç dizede gereksiz tek sözcük kullanmadan, müzikaliteyi zirveye taşıyarak engin birikimine ve usta şairliğine tanıklık etmemizi sağlar. Marx Dante’yi yüksek sesle okumayı severmiş.
Cehennem İsa’nın çarmıha gerildiği yerdir aynı zamanda. İnsanlığın boynunda bu ilk günahın kefareti asılıdır bu nedenle. İsa bu yüzden Cehennem’in kapılarını açık bırakmıştır. Hak eden herkes buraya girecektir. Cennete gitmeyi hak etmek gerekir. Oraya girişler bu denli serbest değildir. Cehennem’de insanlar bedensel varlıklarıyla değil ruhları aracılığıyla var olurlar. İsrafil Sur’unu üflediğinde, insanlar mahşer yerinde toplandığında insanın ebedi istiratgahı belli olacaktır. Ruhla beden o zaman buluşacaktır. Asıl sınav mahşerde verilecektir. Günahın derecesine göre insanın kefareti kabul veya reddedilecektir. Cehennemin o nedenle giriş kapısına şu dizeler kazınmıştır: ‘ İçeri girenler, dışarıda bırakın her umudu ‘