Bir çocuk vardı
gündüzleri güneş
geceleri dolunay bakışlı
gülümseyen bakışlarında
yıldızların heyecanı
gül açan dudağında
sevda sıcağı
Ah bilseniz ne çok özledim
bir nisan sabahının
mayıs öğlesinin
ya da haziran ikindisinin esintisinde
incir çekirdeğini doldurmayan konularda
oradan buradan konuşmayı
Küçük ayrıntılar büyük yokluklarda
döktü ruhumun yapraklarını
sürükleyip nefesinde güz rüzgarı
çarptı yüreğimin en naif yerine
hüzün çoğaltan sevinç eksilten
eylül hazanı yorgunluklarla
Ömrün yolunda an
şimdi alacakaranlık
yüreğimde sarı bir sıkıntı
kızıl bir isyan dilimde
selam sana
hayatımın külhanbeyi yalnızlık
Haydi gel
otur yanı başıma
bir fincan acı kahve yapayım
kendi ellerimle
paylaşalım böylelikle
kırk yıl sürecek kadim dostluğu
Bilirsin ki
dostluk yolculuktur
aynı dil aynı duygu
aynı yalnızlık
ortak konu
haydi gel
kaygıları öteleyerek
sürdürelim bu hüzünlü yolculuğu
Fotoğraflar: Adnan Dişlen