HDP Mardin Milletvekili Tuma Çelik'in kendisine cinsel saldırıda bulunduğunu belirten müşteki D.K.'nın ifadesi ortaya çıktı.
D.K., Batman Cumhuriyet Başsavcılığı’na 25 Aralık 2019’da verdiği ifadesinde şunları söyledi: “HDP Milletvekili Tuma Çelik seçimde birlikte çalışmayı teklif etti. Çocuklarım olduğunu ve aile içi sorunlarım bulunduğunu söyleyip kabul etmedim. Ama Çelik, ‘Amca kızı gel bize gidelim, hem bir kahve içer hem de sorunlarını konuşuruz’ dedi. Beni Süryani Dernekleri Federasyonu Başkanı E.T.’nin Mardin Midyat’taki evine götürdü. Evde kahve içtikten sonra bana tecavüz etti. O gün, özel günümdü. Salondaki kanepenin üzeri kan lekesi oldu.”
Hürriyet'ten Mesut Hasan Benli'nin haberine göre, D.K. ifadesinde şunları kaydetti:
"Seni partiye şikayet edeceğim’ diye bağırdım. Bana, ‘Eğer bu duyulursa ben vekilim, dokunulmazlığım var. Olmadı siyasi hayatım biter, giderim Avrupa’da yaşarım. Yöre halkı benim için ‘Erkektir bir zamparalık yaptı’ der. Ama sen, eşin ve çocukların insan içine çıkamazsınız’ dedi.
Sonra beni Batman’a getirerek evime bıraktı. Bir ay sonra olayı kız kardeşime anlattım, sonra ailem öğrendi. Süryani Dernekleri Federasyonu Başkanı E.T.’nin yanına giderek, Çelik’in ihraç edilmesini ya da istifa ettirilmesini istedim. Ama E.T., ‘Seni öldürmekten beter ederim, ayaklarına sıkarım.
Midyat topraklarında barındırmam’ diye beni tehdit etti. Bunun üzerine Süryani Derneği’ni taşladım. Hakkımda ‘tehdit ve hakaret’ten soruşturma başlatıldı. Şikâyetten vazgeçmeleri karşılığında bana, ‘Partiye yönelik yıpratma çabalarıdır, Tuma Çelik ile hakkımızda çıkanlar dedikodudur’ şeklinde evrak imzalattırıldı. Evrakı imzaladıktan sonra şikayetten vazgeçtiler. Olay nedeniyle ruh sağlığım bozuldu, aile birlikteliğim sonlandı. Evi ve çocukları terk etmek zorunda kaldım.”
D.K, Çelik’le yaptığı WhatsApp görüşmeleri kayıtlarını da dosyaya sundu. D.K’nın Çelik’e, “Hayatımı bitirdin” şeklinde mesajlar gönderdiği öğrenildi. HTS kayıtlarında, müşteki ile şüpheli arasında değişik tarihlerde görüşmelerin bulunduğu belirlendi. Başsavcılık, 30 Mart 2020 tarihinde, yeterli ve kanuni delilin mevcut olduğu ifadelerine yer vererek fezleke hazırladı.