HERKESİN BİLDİĞİ BÜYÜK SIR
Türkiye’nin yeni tarikat örgütlenmesi: Haznevi Tarikatı
15 Temmuz sonrasında Türkiye’nin gündeminden düşmeyen cemaat ve tarikatların görünmeyen yüzleri açığa çıkmaya devam ediyor.
Bu şeffaflık, kimi tarikat ve cemaatleri layıkıyla gün yüzüne çıkarırken, maalesef bu şeffaflığın gölgesinde kendisini hiç tartıştırmamayı beceren tarikatlar da var.
Bu tarikatlardan bir tanesi ise, Türkiye’nin son 20 yılında özellikle doğu, güneydoğu Anadolu ve göçle oluşan büyük şehirlerin gettolarında inceden inceye örgütlenen, varlığını pervasızca sergilemekten çekinmeyen HAZNEVİ TARİKATI…
Haznevi Tarikatı hakkında kısa bilgi
TARİKAT LİDERİNİN VE AİLESİNİN ŞÜPHELİ ÖLÜMÜ, MİRAS KAVGASI, KAÇIRILMA İDDİALARI, SUÇ İSNATLARI…
Tarikatın Suriye merkezli olduğu biliniyor. Tarikat lideri Muhammed Haznevi’nin Suudi Arabistan’ın Medine kentinde 2005 yılında geçirmiş olduğu trafik kazasında eşi, oğlu ve kızıyla birlikte hayatını kaybetmesi, tarikatın gücünü zayıflatmadığı gibi etkisini arttırmasına neden oldu. Bu tarihten sonra, tarikatta taht kavgası başladı. Ölen şeyhin torunları arasında süren iktidar mücadelesi Türkiye’ye sıçradı. Adam kaçırma, silahlı tehtid iddiaları havada uçuştu. Ancak ne hikmetse bir tarikat içerisinde motivasyon kaybına neden olması gereken bu hadiseler tarikatın daha da büyümesini sağladı.
Detaylı bilgi: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/tarikatta-miras-kavgasi-15516799
Kamuoyu artık Haznevi Tarikatını her platformda duymaya başladı. Potansiyel oy deposu haline gelen tarikat, siyasilerin doğal olarak ilgi merkezi oldu. Güçlü, kudretli yerel yöneticiler, milletvekili ve bakanlar, dua almak için tarikatın yolunu tutmaya başladılar. Özellikle inşaatları dikkat çekmeye başlayan tarikatın, Gaziantep’te yaptığı devasa külliye TBMM gündeminde kendine yer buldu.
https://www.gaziantep27.net/mecliste-cemaat-tarikat-tartismasi-529227h.htm
ADANA’DA HAZNEVİ TARİKATI GERÇEĞİ
Kaçak yapılar, yeşil alan ve kamu binasının işgali, isyan eden mahalle sakinleri…!
Haznevi Tarikatının Adana’da örgütlenmesi ilk etapta Dağlıoğlu, Gülbahçesi, Şakirpaşa gibi mahallelerde kendini gösterirken, 2010 yılı sonrasında tarikat yapılanması kendine Kuzey Adana’yı seçti. Kuzey Adana içerisinde Gürselpaşa Mahallesi ve Aliya İzzet Begoviç Bulvarı’nı üs olarak belirleyen tarikat, kanun ve kural tanımayan eylemleriyle kendini göstermeye başladı.
BEGOVİÇ BULVARINDAKİ KANUNSUZLUKLAR
Tarikatın üssü haline gelen bulvardaki yeşil alan gaspı ve kaçak inşaat aleni bir biçimde ortaya çıkınca, mahallede yaşayan insanlar ve arsa sahipleri isyanlarını kamu kurumlarına bildirmeye başladılar.
Adana’nın son dönemde imar planıyla hareket edilen gözde mahallelerinden Gürselpaşa’da çok hisseli arsada payı olan tarikat mensupları inşaata “soğuk hava deposu yapacağız” diyerek başladı. Başlayan inşaata tepki göstermeyen arsa varisleri inşaatta üst kat çalışmalarına başlayınca şoke oldu ve hukuki yollardan hakkını aramaya başladı.
Hukuki yollardan hakkını aramaya çalışan arsa sahipleri mücadelelerini sürdürürken, soğuk hava deposu diyerek başlatılan inşaatta üst katlar çıkılmaya başlarken, kaçak çalışma arsaya yayılmaya da devam etti.
Öte yandan imar planında yeşil alan görünen bölgeye de ticarethane kuran tarikat, Seyhan Belediyesi taziye evini de kendi amaçları doğrultusunda kullanmaya başladı. Tarikat, taziye evini “dergah” olarak nitelendirerek mahallenin ortak kullanım alanını kendi bünyesine katmış oldu.
Her geçen gün nüfüs ve nüfuzunu arttıran tarikatın Adana yapılanması, sayısal açıdan ciddi bir konuma geldiği için, mahallede yaşayan insanların iddiasına göre tarikatın organizasyonlarında insanların mahalleye giriş-çıkışları tarikat üyeleri tarafından kontrol altına alınmaya başlandı. Modern yaşam tarzlarına sahip insanlar, mahalleyi terk ederken farklı meşrepteki dindar insanlar da durumdan rahatsız olmaya başladı. Modern bir mahalleyi Ortadoğulu bir görüntüye hapseden tarikat,rahatsız olup mahalleyi terk eden insanların yerine kendi adamlarını yerleştirmeyi de ihmal etmedi.Gece geç saatlere kadar sokak girişlerinde toplu olarak oturan tarikatın erkek üyeleri,özellikle mahallenin kadın sakinlerini ayrıca tedirgin etmeyi başardılar. Bu yöntemle kendilerine muhit yaratan tarikat üyeleri,bu yolla şikayetleri de bertaraf etmeyi başardılar.
Başta CİMER olmak üzere, Adana Valiliği, Seyhan Belediyesi ve Büyük şehir belediyesine onlarca ihbar ve şikayet mektubunun ulaşması üzerine işlemler yapılmaya başlandı. Bürokrasinin yavaş işlemesi ve gerekli özenin gösterilmemesi nedeniyle her geçen gün kural tanımamazlığı arttıran Haznevi Tarikatı, mahalleyi kendi yaşam alanlarının merkezi haline getirirken, diğer insanların hakkını, hukukunu hiçe sayarak yaşam haklarını ihlal etmiş duruma geçtiler.
Özellikle hemen her gün yapmış oldukları organizasyonlarda, refüjleri ve mahalle giriş-çıkışlarını işgal eden tarikat mensupları, mahalleyi gettolaştırdılar.
ADANA VALİLİĞİ, SEYHAN VE BÜYÜKŞEHİR BELEDİYELERİ NE ZAMAN DURUMA MÜDAHALE EDECEK?
Yukarıda anlattığımız manzaranın tüm detayları, evrakları ve belgeleri şuanda devlet kurumlarında bulunuyor. Aslında herkes, neler olup bittiğinin farkında. Yapılması gereken çok basit; Siyasetin oy kaygısına kulak tıkaması gereken devlet kurumları, sadece görevini yapacak. Vatandaşın hakkı olan yeşil alanı, kamu binasını asli sahibine yani Adanalılara teslim edecek. İmarlı mahallenin göbeğinde yapılan kaçak inşaatları durduracak.
Din merkezli istismarın nelere mal olduğunu 15 Temmuz 2016’da gördük. Hala akıllanmayacak mıyız...?