Adana; doğduğum, okullarında okuyup, evlenip, iş güç sahibi olduğum kentim. Aslında kendim desem de olurdu.
İnsan yaşadığı yere benzer derdi bir şair. Havasına, suyuna, nehrindeki balığına, ağacına, çiçeğine...
Gerek toprağıyla, gerekse de kültürüyle çok zengin bir kültür ortamında yaşamak büyük zenginlik aslında.
Elbette bende birçok Adanalı gibi bu kenti çok seviyorum. Bu şehrin gelişmesi, insanının problemlerinin çözülmesi bizzat kendi sorunum gibi. Belediyenin çalışması, yeni yatırımların yapılması, yol açılması, yeni projeler, yükselen üretim ve ihracat rakamları beni gerçekten heyecanlandırıyor.
Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü görevindeyken, her yeni açılan fabrikayı yeni bir çocuğumuz olmuş gibi kutlardık! Ne heyecandı ama!
Ne yazık ki uzun bir zamandan beri Adana'da beni çok heyecanlandıran bir farklılık olmadı.
Fikri ve projesi, özenle kurduğum, bendeniz ve ekibimdeki arkadaşlarıma ait SERA OSB 'ye 2015 te başlamış, 2017 yılı sonunda resmi kuruluş iznini almıştık. Yatırımcı adaylarından taleplerini almaya başlamıştık, rekor bir oranda başvuru olması çok sevindirici idi. Neredeyse kuracağımız SERA OSB alanının 10 katı talep gelmişti. Heyecanımız, şevkimiz dorukta! Ancak yığınla suni engellerle karşılaştık. Zorlama yaklaşımlarla, kelime takıntılarıyla, bir takım mesleki kaprislerle engelledikçe engellediler. Maalesef proje çok geciktirildi. Sonuçta şimdi engeller kalkmış gibi...
Fakat ilk günlerin coşkusu, yatırımcı arzusu maalesef eskisi gibi değil.
2017’de SERA OSB projesi resmi olarak tamamlanınca, SU ÜRÜNLERİ OSB projesine giriştik. Proje; tatlı ve tuzlu su balıkları, karides ve birçok su ürünü oluşturacaktı büyük çoğunluğunu, OSB bünyesinde kuracağımız konserve ve işleme tesislerimizde işleyip ihraç edecektik. İlk projenin verdiği deneyimle bu projeyi daha profesyonelce tamamladık. Akdeniz ihracatçılar birliğinin verdiği olağanüstü desteklerle hem teknik olarak hem de deneyimli yatırımcı portföyüyle Türkiye’nin ilk BALIK OSB sini kurmaya hazır hale getirdik.
Projeden bahsettiğimiz konu ile ilgili akademisyenleri bile heyecanlandıran proje, ne hikmetse binlerce insanın çalışacağı, yüzlerce yatırımcının ve yabancı sermayenin geleceği o güzelim proje, yine o ellerin devreye girmesiyle durdu. Projeyi geciktirmek için hiçbir fedakârlıktan kaçınmadılar. Denize uzaklığı, sanayi kavramına olan takıntı burada da devreye girdi. En az 3 yıllık bir gecikme yaşandı. Tarım bakanı değişince bir imza ile bütün sorunlar bitti, resmen kuruluş tamamlandı.
Yazık oluyor bu ülkeye, yazık oluyor bu eşsiz kente...
Kadrolu engelleyiciler, kanun ve yönetmelikleri ülke/istihdam/üretim/ kent lehine yorumlamak yerine durdurmayı marifet sanıyorlar.
Bazen bu projeleri "ben yaptığım için mi bu kadar geciktirildi? " diye bile düşündüğüm de oldu hani...
Her iki OSB için dileğim; yönetimlerinde çoğunluğu meslek erbabı yatırımcıların olması ve süreçlerin kolaylaştırılmasıdır.
Adana için tarım, seracılık, tarıma dayalı sanayi, balıkçılık ve su ürünleri ihmal edilemeyecek çok güçlü üretim ve ihracat sektörleridir!
Kentimizin mesleğinde çok başarılı, üreten, düşünen gazetecilerinden Sevgili Mehmet Uluğtürkan'ın “HÂL KOMPLEKSİ” yazısı beni heyecanlandırdı yeniden. İçerisinde sebze/meyvenin yanında, kuru gıda, et ve et ürünleri, süt ve süt ürünleri, balık/karides, süs bitkileri, fide, fidan, sebze şitilleri, gübre, ilaç, tohum, ambalaj malzemelerinin satılacağı dev bir gıda kompleksi Adana'ya neler kazandırmaz?
Bizim SERA ve BALIK OSB’lerin üretimleri buradan yerli ve yabancı tüketiciye pazarlanabilir.
Sayın Tarım bakanımız Prof. Dr. Vahit Kirişçi'den bu projeyi hayata geçirmesini büyük bir arzuyla bekliyoruz.
Kentin güneyi ile kuzeyini birbirine bağlayacak yeni ve geniş bir bağlantı bulvarı plânlamamalı artık.
Metronun başta şehir hastanesi, Balcalı üniversitesi ve Yeni stada ulaşması gerekir.
Metronun, Kurttepe'deki son durağından İller Bankasına ücretsiz ring seferleri yapılarak yeni bir kullanıcı kitlesine ulaşılabilir.
15 temmuz köprüsünün yıl sonundaki hedefine uygun olarak tamamlanması, bağlantı yollarıyla birlikte açılmasını bekliyoruz.
Seyhan Nehrimizin ve Seyhan Baraj gölü çevresinin uzmanlarca planlanıp halkın yararlanacağı tesislerle donatılmasını bekliyorum. Neden suya girebileceğimiz ortamlar olmasın ?
Bu hamur çok su götürür, devam edeceğiz...