Adana Valiliği tarafından güvenlik gerekçesiyle, kentte yapılacak her türlü eylem ve etkinliklerin 19 Şubat 2021 tarihine kadar yasaklandığı duyuruldu. Yasağa gerekçe olarak kamu düzeni gösterildi.
Adana Valiliği gösteri yürüyüşü, açık hava toplantıları ve basın açıklamaları gibi etkinliklerin 15 gün yasaklandığını bildirdi.
Valilikten yapılan açıklamada, 05.02.2021 Cuma gününden itibaren 15 gün geçerli olmak üzere çeşitli etkinliklere yasaklama kararı getirildiği belirtildi.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
"Valilik ve kaymakamlık makamlarının uygun göreceği etkinlikler ile sivil toplum kuruluşlarının binalarında üyelerine yönelik yapacağı toplantılar ve basın açıklamaları hariç, ilimiz sınırlarında tüm toplantı ve gösteri yürüyüşü, basın açıklaması, açık ve kapalı yer toplantısı ile protesto eylemi, konser, şenlik, festival, miting, çadır kurma, oturma eylemi, stant açma, çelenk sunma törenleri, açlık grevi, anma töreni, afiş, pankart ve poster asma, el ilanı ve bildiri dağıtma, imza masası açma, konferans, panel ve benzeri tüm etkinlikler 19 Şubat saat 23.59'a kadar 05/02/2021 tarih 2021/5 sayılı yazısı ile yasaklanmıştır." denilmiştir.
Adana Baro Başkanı Av. Veli Küçük, konuya ilişkin yaptığı açıklamada; Adana Valiliğince AKP il ve ilçe kongrelerinin tamamlandığı gün; toplu etkinliklere yasak getirilmesinin manidar olduğunu ifade ederek yasağın 2021 Türkiye’sine yakışmadığını vurguladı.
YASAKLAMAYA SERT TEPKİ
Bu şekilde alınan her türlü idari yasaklama kararında pandeminin öne sürüldüğünü ifade eden Baro Başkanımız Av. Veli Küçük, “Valiliğin bu konuda bir yasaklama kararı alması kabul edilemez ve hukukiliği ve dahi meşruluğu tartışmalıdır. Bahane olduğu çok açık olan gerekçeler artık rutin hale gelmiş ve genel geçer bir yasaklama olarak yapılmaktadır. Ne zaman bir yasaklama kararı gündeme gelse ve toplumsal itiraz mekanizmasının işleme olasılığı doğsa ‘Biz sizin güvenliğinizi, biz sizin sağlığımızı düşündüğümüz için böyle yaptık’ denilmiştir.
Halkın temel hak ve özgürlüklerini güvenceye almayan, sosyal hukuk devleti normlarından, hukukun üstünlüğünden ve kuvvetler ayrılığından yoksun, toplumsal, politik örgütlenmelerin oluşmasından çekinilen, korkulan ve demokratik koşullarda özgürce tartışılmayan bir ortamın ülkemize olumlu bir getirisi olmayacaktır.
Tam aksine insanlar birbirleriyle özgürce tartışmalı, demokratik haklarını kıllanmalı ve konuşmalılar ki sağlıklı bir değerlendirme ortaya çıkabilsin. Bu kurallar çiğnenerek anayasal ve tüm evrensel hukuk kuralları ve haklar göz ardı edilmektedir. Baskı altına alınan farklı görüş ve seslerle bir yere varılamaz, toplumsal muhalefet yasaklarla engellenemez.
Adana Valiliğinin 15 gün süreyle açık alanda gösteri, yürüyüş ve basın açıklamalarının yasaklanması kararı oluşturulmaya çalışılan korku imparatorluğu ve parti devleti uygulamalarını bir kez daha gün yüzüne çıkartmıştır.
Temel hak ve özgürlüklerin elimizden alınmasına, toplumun ve yurttaşın güvenliğini sağlamakla görevli valilik makamının ve idarenin can güvenliği bahane ederek her türlü demokratik etkinlikleri yasaklamasına, demokrasinin ve özgürlüklerin hem fiili hem de anayasal olarak ayaklar altına alınmasına karşı olduğumuzu bir kez daha ifade etmekteyim. Hem can güvenliğinin sağlanması hem de yurttaşların ve toplumsal farklılıkların düşüncelerini ifade etme olanağının sağlanması devletin asli görevidir. Saygıyla sunarım”