"Halk sağlığı ve tarımsal üretim tehdit altında"

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekilleri Ayhan Barut, Orhan Sümer, Müzeyyen Şevkin ve Burhanettin Bulut, Adana'nın Yüreğir İlçesi'ne bağlı Zağarlı Köyü'nde yaşanan çevre felaketi nedeniyle halk sağlığı ve tarımsal üretimin tehdit altında olduğunu söyledi. Bölge insanları, muhtarlar ve çiftçilerle birlikte felakete yol açan enerji tesisi önünde toplanan, ekili ve dikili tarım arazileri ile yerleşim alanlarında incelemelerde bulunan CHP'li Milletvekilleri, çevre felaketine neden olan işletmeye artık 'dur' denilmesini, halk sağlığı ve tarımsal üretimin korunması için iktidarın adım atmasını istedi.

BÖLGEYE GİTTİLER, FELAKETİ YERİNDE GÖRDÜLER

Adana'nın Yüreğir İlçesi'ne bağlı Zağarlı Köyü'ne giden CHP Adana Milletvekilleri Ayhan Barut, Orhan Sümer, Müzeyyen Şevkin ve Burhanettin Bulut, köyde kurulu alan enerji üretim tesisi önünde toplanan üretici köylüler, muhtarlar ve bölgedeki çiftçilerle buluştu. Enerji tesisinin bacasından çıkan, depo olarak kullanılan alan ve tesise ait öğütme biriminden çevreye esen rüzgarla taşınan toz ve kimyasal maddelerin neden olduğu zarara tanıklık eden CHP Milletvekilleri, ekili ve dikili tarım alanları ile yerleşim yerlerinde incelemelerde bulundu. Tesis önünde toplanan üretici köylülerin sorunlarını dinleyip not alan, çözüm için gerekli adımları atacaklarını beyan eden CHP'li Milletvekilleri Barut, Sümer, Şevkin ve Bulut, çevrenin ve halk sağlığının korunması, tarımsal üretime yönelik zararın engellenmesi için çalışmayı sürdüreceklerini kaydetti.

"HALK SAĞLIĞI VE ÜRETİME ZARAR VERİYOR"

Tesisin hemen yanındaki bölgede narenciye üretimi yapan Çukurova Üniversitesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bülent Özekici, enerji şirketinin Tarım ve Orman İl Müdürlüğü'nün faaliyet durdurma kararlarına rağmen çalışmayı sürdürdüğünü söyledi. Aynı zamanda Adana Çiftçiler Birliği 2. Başkanı olan Bülent Özekici, birinci sınıf sulu tarım arazilerinin yasal olarak asla vasfı dışında kullanılamayacağını belirterek bu yöndeki resmi karara uyulmasını istedi. Uyarı ve tepkilere rağmen yasalara uyulmadığını anlatan Özekici, enerji şirketinin çevreye, tarım alanlarına ve halk sağlığına zarar verdiğini aktardı. CHP Milletvekilleri ile birlikte enerji santrali önünde toplanan, ekili ve dikili tarım arazileri ile yaşam alanlarında oluşan kara tabloyu gösteren bölge sakinleri, muhtarlar ve çiftçiler de, söz konusu tesisin kapatılmasını istedi. Yaşadıkları mağduriyeti, çektikleri sıkıntıları anlatan yurttaşlar ve çiftçiler, feryatlarının duyulmasını, bu soruna çare bulunmasını istedi.

"ÇEVRE KATLİAMI YAŞANIYOR"

CHP Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, biyokütle enerji santrallerinin aslında çevre dostu olarak bilindiğini belirterek, "Buradan çıkan küllerin ve tozların, sağlıklı bir şekilde depolanması son derece önemli. Bu denetimleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığının yapması gerekiyor. Denetimsizlikten kaynaklı olarak doğaya salınan tozlar insanları rahatsız ediyor, tarıma zarar veriyor. Bu konuda yetkili kurumları denetim konusunda göreve çağırıyoruz" dedi. CHP Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut da, "Bu bölgede bir yılda üç ürün alınıyor. Bu tesisin verdiği zararı, insan ve çevre sağlığı ile tarıma verdiği zarar olarak dikkate almak lazım. Burada enerji santrali yerine tarımsal üretim yapılmalıydı. Maalesef çevreye zarar veren bir yapı var. Bu tesisin yeri yanlış. İnsanlar nefes alamıyor, çiftçinin tarım ürünü kaybı çok fazla. Burada bir çevre katliamı yaşanıyor" diye konuştu.

"TEHLİKE ARZ EDİYOR"

Türkiye'nin her bölgesinde çevre katliamlarının yaşandığına dikkat çeken CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut da, "Burası dünyanın en bereketli ovalarından biri. Burada tarımı geliştirmek varken, böyle tesislerle hem insan sağlığı hiçe sayılıyor hem de tarım yapılamaz hale geliyor. Bırakın hayvancılığı, en küçük ekim alanı bile tozdan ürün vermez hale geldi" şeklinde konuştu. Enerji üretimine karşı çıkmadıklarını vurgulayan CHP Adana Milletvekili Orhan Sümer de, "İnsanı diksen insanın yetişeceği topraklarda, yöre halkının olurunu almadan, yılda 3 defa hasat yapılan bölgede bu tesisin yapılmasına karşıyız.  Çiftçilerimizin bu durumdan kaynaklı çok ciddi verim kaybı var. Hem insan sağlığı hem de tarımsal üretim için ciddi tehlike arz ediyor burası" açıklamasında bulundu.