Sağlık Bakanlığını göreve çağıran Bulut, “Sağlık Bakanlığı, bilimsel verilere dayanmayan, gerçeği yansıtmayan bilgilerin yaygınlaşmasını önlemelidir” dedi.
CHPli Bulut’un yazılı basın açıklaması:
Aşıyla korunabilen hastalıklarla mücadelede çok önemli bir araç olan aşı, son günlerde halk sağlığını tehdit edecek şekilde televizyon ekranlarında konunun uzmanı olmayan kişiler tarafından tartıştırılmaktadır.
Konuyla hiçbir ilgisi ve bilgisi olmayan, bu alanda ehil olduğu tartışmalı kişiler tartışma programlarına çıkarılmakta, aşı reddine yönelik propaganda yaptırılmakta, halk sağlığı reytinglere malzeme edilmektedir.
Türkiye’de her yıl 15 bine yakın ölüm, aşı ile engellenebilmektedir. Ancak ülkemizde birçok hastalığın ortadan kalkmasında ve salgınların tekrarlanmamasında büyük önemi bulunan aşının reddi son zamanlarda artmıştır.
2011 yılında aşı reddi nedeniyle aşı olamayan çocuk sayısı 183 iken, 2017’de bu rakam 23 bine ulaşmıştır. Aşılama oranının yüzde 96 olduğu ülkemizde aşı reddi 6 yılda 129 kat artarken, bu artış halk sağlığı sorunlarını, salgın risklerini, ölümle sonuçlanabilecek vakaları da beraberinde getirmektedir.
Ölümcül olabilen kızamık vakası ülkemizde 2016 yılında 9 iken, 2018 yılında 662’ye, 2019’un ilk 8 ayında ise 2.391’e ulaşmış durumdadır. Yine uyuz ve suçiçeği gibi bulaşıcı hastalıklar da Türkiye genelinde önceki yıllara göre artış göstermektedir.
Suriye’deki iç savaşla birlikte Türkiye'nin dört bir yanına kontrolsüz bir şekilde yayılan Suriyeli sığınmacıların yoğun olduğu yerlerde sağlıklı bir aşılama yapılamaması da sorunu büyütmektedir.
Aşı reddi, sadece aşı yaptırmayanları değil, bütün toplumu yakından ilgilendirmektedir. Aşılanmamış her bebek, topluma salgın hastalıkları yayma riski taşımaktadır.
Türk Tabipleri Birliği, Türk Eczacıları Birliği ve Eczacı Odaları temsilcileri yerine her konuda fikir beyan eden popülist isimlerin her akşam ekranlara çıkarılması ve yalan yanlış bilgilerin kamuoyuna empoze edilmesi halk sağlığı açısından tehlikelidir. Medyayı bir an önce sorumlu yayıncılık ilkelerine uymaya davet ediyoruz.
Bu konuda asıl görev Sağlık Bakanlığı’na düşmektedir. Sağlık Bakanlığı, bilimsel verilere dayanmayan, gerçeği yansıtmayan bilgilerin yaygınlaşması önlemelidir.