Güle güle 'Toprak Dede' ...

Prof.Dr. Atabay Düzenli

GÜLE GÜLE HAYRETTİN KARACA

Hayrettin Karaca yı TEMA nın kuruluş yıllarında tanıdım. TEMA kurulurken kendisine, amaçları doğrultusunda yardım edecek uzman ve bilim adamları için yurt çapında bir anket düzenlemişti. Bu ankete ben kendimi yazmadım. Ama meslektaşlarım benim 'Bir gün herkes işini gücünü bırakıp doğayı bitlendirmeye çalışacak. Her bitki her yerde yetişmez, her yerde de her bitki olmaz ' sözlerimi bildiğinden beni yazmışlar. Böylece Tema’nın anket sonucunda belirlediği danışmanlardan biri olmuştum.

AĞAÇLANDIRMA, BİTKİLENDİRME İLE BAŞLAR...

TEMA ilk toplantısını Yalova da yaptığında orada Hayrettin Karaca'yı gördüm ve tanımaya başladım. Toplantının yöneticisi katılımcıların her birinin görüşünü almaya başlamıştı. Oturma düzenine göre en sonlarda ben bulunuyordum. Sıra bana geldiğinde ben: "Erozyonla mücadelenin bir mültidisipliner konu olduğunu, konu ile ilgili tüm uzman ve bilim adamlarının katılmasını önermiştim. Birde erozyonla mücadelede yalnız ağaçlandırmanın olmadığını çünkü doğanın bitkileşmesinde, hiç bir zaman ilk sırada ağacın bulunmadığını önce otun sonra çalının sonrada ağacın gelmesi gerektiğini ve hedefin hemen ağaçlandırma değil bitkilendirme olması gerektiğini vs. belirtmiştim.

Belirli bir zaman sonra Hayrettin Karaca'nın sekreteri beni arayarak Hayrettin beyin İskenderun'a geleceğini, fakat Adana'dan İskenderun'a geçmeden önce zamanım müsaitse benimle Adana hava alanında bir yemek yiyip konuşmak istediğini söyledi.

Hava alanda yaptığımız konuşmada Hayrettin Bey benim, Yalova da yaptığım konuşmamdaki fikirlerime katıldığını ve benden TEMA ya daha fazla katkı getirmemi istemişti. Bende seve seve kabul ederek TEMA'nın Türkiye'deki yapılanması çalışmalarında yer aldım. TEMA bilim kurulundaki görevimin yanı sıra teşkilatlanmada Doğu Akdeniz Temsilciliğini üstlendim.

Doğu Akdeniz temsilciliğini tüm Türkiye de teşkilanmak için bir laboratuvar gibi kullandık. Bölge için de il temsilcileri oluşturduk. Hatta Adana Temsilciliği gösterdiği başarılı çalışmaları nedeniyle ödüle layık görüldü. Bende o güne kadar TEMA için gösterdiğim çalışmalar nedeniyle TEMA’nın düzenlediği İstanbul Lütfi Kırdar salonunda devrin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in ellinden ödül aldım.

Konuyu bu kadarla bitirelim. Çünkü konu Hayrettin Karaca...

Onu çok yakından tanıdım. Yaşamının birçok kesitinde yer aldım. Hadi ben bu konuda uğraş veren, vermiş verecek olan bir bilim adamıyım. Bir yerde bu benim görevim ve işim. Hayrettin bey tekstilci. Ama bu nasıl tekstilci ki doğayı tanıyor, şifrelerini çözmüş ve Yalova da ki bahçesini bir ağaç koleksiyonu ile doldurmuş. Gönlünü servetini buraya aktarmış. Hatta daha sonra gerçek mesleğini bırakarak hayatını bu bahçeye adamış.

Komşusu ve arkadaşı Nihat Gökyiğit onun bu ilgi ve merakını bildiğinden TEMA'nın onursal kurucu başkanlığına getirmiş. TEMA'nın gaz pedalını kullanmasını ona vermiş. Kendisi de TEMA'nın frenine sahip çıkmış. Nihat Bey'in onu frenlemesini başardıklarının dışında Hayretin Bey her yerde ülkesi için tüm doğruları hiç çekinmeden haykırmış birisidir.

TEMA'nın amacı doğrultusunda Milli ve milliyetçiliğinin eşi benzeri yoktur. Ben bazen burukluk hissetmişimdir. Neden biliyor musunuz? Bizler hadi bu konuların yolcusuyuz ama o nereden nereye... Yaptıklarına söylediklerine bakınca kaç tane ben eder diye. Mesleğimin hırsının bir kısmını da onu tanıdıktan sonra aldığımı itiraf etmeliyim. Demek ki, birde bizim gibi eğitim alsalardı, şimdi Türkiye'deki işleri bitirir, bizleri alır, elimize kazma kürek verir ve uzayda fide ve fidan diktirirdi.

Peki, isteklerini, arzularını gerçekleştirebildi mi? Bence hayır. Hatta bu nedenle bir gün tüm ödüllerini alır Taksim'e çıkar ve onları yine düşüncelerini, gördüklerini haykırır mı diye düşünmedim diyemem.

Merak ettiğim konulardan biride şimdi varislerinin onun eserlerine ve fikirlerine yaklaşımı. Dilerim ki onun esrelerini ve fikirlerini yaşatsınlar. Ama şuna inanıyorum, toprağın kıymetini bilen, biyoçeşitliliğin değerini anlayan ve bu konuda uğraş veren, verecek olan onun ideallerini kaybettirmeyecek dostları var. Son sözümü, Hannover Üniversitesi’nden ekoloji profesörü Franz H. Meyer, Hayrettin Karaca’dan “Şimdiye kadar hiç böylesine kişisel çıkar gütmeden, kendini insanlığın yararına çalışmaya adamış birine rastlamadım” dediği ile bitirelim mi?

Ruhun şad olsun TOPRAK DEDE.

 

Prof.Dr.Atabay Düzenli

05326571097

Doğa ve Yaşam Bilimci