Adana’da Hüseyin Peşenk, hastaneye kaldırılan şeker hastası karısının ardından 3 çocuğuyla birlikte derme çatma gecekonduda yaşam mücadelesi veriyor.
Tarım işçisi Hüseyin Peşenk (58) 21 yıl önce Şanlıurfa’dan Adana’ya geldi. Burada çalıştığı tarlada tarım işçisi olan Fatma Peşenk (43) ile tanışıp evlendi. Çiftin bu evlilikten Halil (19), Ahmet (12), Abdullah (11) ve Ali (9) isimli 4 çocukları oldu. Aile 2011 yılına kadar Yüreğir ilçesinde çalıştıkları tarlaların etraflarında bulunan çadırlarda kalıyordu. Daha sonra hayırsever vatandaşlar 4 çocuklu çifte Yüreğir ilçesi 19 Mayıs Mahallesi 1148 Sokak'ta derme çatma bir gecekondu yaptı.
Aile yine tarlada çalışırken 2015 yılında anne Fatma Peşenk’e şeker hastalığı ve astım teşhisi kondu. Fatma Peşenk bu teşhisten sonra çalışamaz duruma geldi ve ailenin bütün yükü baba Hüseyin Peşenk’e kaldı. Hüseyin Peşenk ise 2017 yılında bel fıtığı geçirdi ve ameliyat olunca çalışamaz hale geldi. Bu durumdan sonra ailenin en büyük çocukları Halil Peşenk de kendi ayakları üzerinde durmak için iş bulup ailesini terk etti ve bir daha geri dönmedi. Bunun üzerine aile 3 çocuk ile gecekonduda yaşamaya devam etti.
Çocuklardan Ahmet Peşenk ise okulundan kalan zamanlarda pet şişe toplayarak ailesine destek olmaya çalışırken, Abdullah ve Ali ise okula gitmeye devam ediyor. Buzdolabı, çamaşır makinesi ve televizyonu arızalı olduğu için çalışmayan, yağmur yağdığında çinkodan içeriye su giren 2 odalı evde komşuların desteğiyle yaşamlarını sürdüren aile, anne Fatma Peşenk’in de 2 gün önce şekerinin 450’ye çıkıp Yüreğir Devlet Hastanesine kaldırılmasının ardından daha da perişan oldu.
“Kimse bize bakmıyor”
Hüseyin Peşenk, zor durumda olduklarını ve komşuların desteğiyle geçinmeye çalıştıklarını belirterek, “İş yok. Ameliyatlıyım. Çalışamıyorum. Hanım hastanede. Ambulans ile gitti şekeri 450. Astım var. Bacağı iltihap oldu şişmiş durumda. Kimse bize bakmıyor. Hem tuvalet, hem banyo bir. Bizim evimiz yapılsın. Benim gücüm yok. Kimse çalışmıyor. 1 tane çalışan var 1 kuruş bile getirmiyor. Ev su akıtıyor, televizyon yok, çamaşır makinesi yok. Hiçbir şey yok” dedi.
“Annem hastanede tedavi edilsin”
Abdullah Peşenk ise, “Annemin şeker hastalığı var. Biz tekiz. Televizyonumuz bozuk. Devlet bize yardım etsin. Bize yardım edilmesini istiyoruz. Annem hastanede tedavi edilsin. Evimiz yıkılacak durumda. Komşular yemek getiriyor biz onların getirdiği yemeği yiyoruz. Biz yapamıyoruz” diye konuştu.
Ali Peşenk de, okulunu bitirip polis olmayı hayal ettiğini kaydederek, “Annem hastaneden çıksın gelsin bize yemek yapsın isterim. Devletimizden yardım istiyorum. Ben okumak istiyorum. Büyüyünce polis olmak istiyorum ama bu şartlarda olamam. Evimiz yapılsın. Kışın akıyor ev. Yazın da sıcaktan duramıyoruz” ifadelerini kullandı.