Gazeteci Taner Talaş ile sanal bir söyleşi ve sıra dışı bir kitap

Yüksel Mert'in haberi

Türkiye medya dünyasının yakından tanıdığı Gazeteci Taner TALAŞ, “Adana’dan Portreler Galerisi” adında çiçeği burnunda ‘Sıra Dışı’ bir eserle, Dünya İnsanlık Ailesinin Bilgi Birikimine, Çukurova Sıcaklığında bir yapıt Armağan etti.

Akademisyen Yayınevi’ tarafından birinci baskısı 2021 Ekim ayında gerçekleştirilen sıra dışı kitabın Yazarı ile, kendisi gibi mütevazı olmayan Küçüksaat Tv’deki Görkemli Yazıhanesinde Çukurova Sıcaklığında ‘Sanal Bir Söyleşi’ gerçekleştirdim.

TANER TALAŞ:

Seksenli yıllardan bu yana tanıdığım gerçek bir dost, gerçek bir vefa adamı, sureti kadar siretininde güzel olduğuna inandığım bir güzel insan.  Evli, mutlu, çocuklu. Bana göre yeryüzünde cirmi kadar yer kaplayan bir Ademoğlu, Adam gibi Adam…

Y.MERT:

-İnsana Hizmet Taner TALAŞ’ın zihninde ne anlam ifade ediyor?

TANER TALAŞ:

-Hakkı halkta, halkı hakta buluyorum, halka hizmeti bir ibadet telakki ediyorum.

Y.MERT:

-Adana Taner TALAŞ’tan neleri aldı neleri kattı?

Taner TALAŞ:

-Adana ile bir alış veriş yaptım. Ben kendi adıma yaptığım alışverişten memnunum. Babam Ali TALAŞ’ın Kayseriden Adana’ya gelinceye kadarki biriktirdiklerinden, Adananın dokusuna uygun olanlarınının bütününü muhafaza ediyorum. Bu dokuya uymayanları da terk ettim. Şehirde olmaktan öte şehirli olmayı daha doğru buldum. 

Ben Adana'dan razıyım. 

Onun da benden razı olmasını umut ediyorum.

Y.MERT:
Taner TALAŞ neye ağlar neye güler?

TANER TALAŞ:

-O kadar çok acı, vefasızlık ve yokluk gördüm ki; en ufak bir dramda duygulanıp ağlarım. Dostlarla olduğumda gülerim.

Y.MERT:

-Neden önce ticaret sonra gazetecilik?

TANER TALAŞ:

-Hayata kolay yoldan atılmak için mecburen başladığım baba mesleği ticareti asla içime sindiremedim. Adana Medya Gazetesiyle girdiğim mesleği yıllar geçtikçe sevmeye ve ciddi anlamda benimsemeye başladım. Muhatap kitlem insan olunca da bu mesleği cana minnet saydım. 

Y.MERT:

-Keşke yapmasaydım dediğiniz şey var mı?

TANER TALAŞ:

-Ciddi anlamda pişmanlık duyduğum şeyler yok. 

Y.MERT:

-Taner TALAŞ gözlemleriyle Adananın başlıca beş sorunu

TANER TALAŞ:

1-Adana boğuluyor 

2-Adana talan ediliyor 

3-Adana her gün ağlıyor 

4-Adana ideolojik gettolara mahkum edilmek isteniyor 

5-Adanahal dilini anlayan Ehl-i Hal insanları bekliyor.

Y.MERT:

-Açılım Kavramı sizin zihninizde ne anlam ifade ediyor?

TANER TALAŞ:

-Kulaklarını birbirlerine kapatmış taraflardan birinin diğeri hakkında açılım yapmasının sahici olması için tek bir unsur var; Ben insanım O da insan.

Y.MERT:

-Twitter, Facebook, İnstagram, Watsap insan ilişkilerini özellikle Sıla-i Rahim ve canlı iletişimi nasıl etkiledi?

TANER TALAŞ:

-Bu unsurlar soru oluyorsa, sorun var demektir. Herkes kedine dönüp baksın ne çok şey kaybettiğini görecektir sanırım. İnsanlar sosyal medyayı dünyayla daha fazla iletişim kurmak için kullandıkları halde, “gerçek” dünyalarından kopuyorlar. Doğamız gereği yüz yüze iletişime, yani kanlı-canlı iletişime muhtacız, ve internet bunun önünü kesmeye başladığı an, yani başka bir şeyin yerini almaya başladığı an kötü bir bağımlılığa dönüşebiliyor. Yüz yüze, diz dize olmak ve insan denilen varlığın güzelliğini birebir hissetmek bir lütf-u ilahi olsa gerek. Saydığımız diğer unsurlar bu ilahi lütfu ortadan kaldıran unsurlardır. Gereksiz unsurlar demiyorum ama hayatın giderek bunlar üzerine bina edilmesi bir cinnet hali olsa gerek.

Y.MERT:

-Dünya insanlık ailesinin bir kısmı gökte koloniler kurarken, insanlık için kendini kurban edercesine kırk bin metreden uzay boşluğuna atlarken, Allah’a ve Elçilerine teslim olduğunu söyleyenlerin büyük bir kısmı neden At’tan, Eşek’ ten düşüyor ve birbirleriyle uğraşıyorlar?

TANER TALAŞ:

-Bu soru beni mazur görün ama biraz kompleksli bir soru. Durum eşit değil ama resmettiğiniz kadar da pespaye değil. Belki temelinde medeniyet telakkilerimizin de etkisi vardır. Ama esas sorun “Ol mahiler ki derya içre deryayı bilmezler” mısrasında gizli. Denizin kıymetini bilmeyen balık gibiyiz.

Y.MERT:

-Bazı inançlı saydığımız insanlar devlet yönetiminde neden dökülüyorlar?

TANER TALAŞ:

-Türkiye gibi bir devletten bahsettiğimizde bu devasa mirasın yönetilmesinde dökülenlerin değişik ideolojilere mensup olanlar olduğu da pekala mümkün. Sorun mala, kadına, şana şöhrete karşı insanın zaafı, insanın, insan olmayı beceremeyip beşer kalması sorunudur.

Y.MERT:

-Gücün zirvesinde Süleyman gibi, Zülkarneyn gibi, Yusuf gibi  davranması gerekenler, neden Firavun ve Karun gibi davranıyorlar?

TANER TALAŞ:

-Bir önceki sorunuza verdiğim cevapta söylediklerime ek olarak bu soruya belki şöyle bir katkıda bulunabilirim; İnsanın en güçlü olduğu zaman en zayıf olduğu zamandır. Bu da gücü kendi bilgi ve birikimi ile elde ettiğine inanmasından kaynaklanmaktadır.

Y.MERT:

-Herkes mal, mülk, yazlık, kışlık vs… biriktirirken siz neden bunlardan azade Adananın Dünyaya armağan ettiği ünlü insanların reklamı mahiyetindeki “Adana’dan PORTRELER Galerisi” adlı eser ile uğraşıyorsunuz?

TANER TALAŞ:

-Türkiye kamuoyunda yıllardır tartışılan ancak bir türlü iki kapak arasında kitap haline tam anlamıyla getirilemeyen Adanalı ünlülerin biyografileri ilk defa kapsamlı olarak eser haline dönüştü. Yayınladığımız ESER’in adı “PORTRELER” İnşallah bu ismi hak eden bir muhteva ile karşılaşır okuyucu. Binyıllardan bugüne kadar kalan mal, mülk, yazlık, kışlık kalmadı. Sahipleri de varisleri de kalmadı. Ama Yunus hala burada, buram, buram insan kokuyor. Mevlana hala burada efil efil aşkla esiyor. Kim karlı?  

Y.MERT:

-Sayın TALAŞ, bu kitap nasıl ve neden yazıldı?

TANER TALAŞ:

-Çoğu dostlarım, ara ara “Günlük yazılar yazıyor, okuyor, düşünüyor, soruyor, sorguluyor, araştırıyorsun, bir kitap yazsan da istifade etsek” dediler.  Bu tavsiye ve talepleri dikkate alarak, bu saikle kaleme alındı diyebilirim.

Y.MERT:

-Bu kitapla vermek istediğiniz mesaj nedir?

TANER TALAŞ: 

-Sizin ifadenizle insanı, insana, insanla, insanda insanca anlatabilmek, Hayata insanca bakabilmek, başımıza gelen hemen her olay karşısında insan kalabilmek ve hayatın içinde başımıza gelen hemen her olaydan insanca dersler çıkarmak.

Yüksel MERT:

Sevgili okur! İsterseniz şimdi bu muhteşem eserle ilgili Taner TALAŞ’ın  kaleme aldığı önsözü hep beraber okuyalım:

(ÖNSÖZ)

Klişe haline gelmiş olan “Adanalı Ünlüler” meselesi, toplam beş kıymetli isim üzerinden (Orhan Kemal, Yaşar Kemal, Yılmaz Güney, Karacaoğlan, Dadaloğlu) tartışılarak şekillenmiştir.  Adanalı olarak bilinen diğer değerli isimler içinse, gerek biyografik olarak gerekse envanter anlamında yapılan çalışmalar bir türlü istenen, olması gereken seviyeye gelememiştir. Çok değerli çalışmalar yapılmasına karşın, tüm boyutlarıyla ‘Adana fotoğrafını resmedecek çalışmalar maalesef sonuçlanamamıştır. Çalışmaların akamete uğramasının en önemli nedenlerinden biri; her sokağında ayrı bir değerin var olduğu Adana’nın portrelerini ortaya çıkarmaya çalışırken, gerekli kriterlerin ortaya konamamış olmasıdır.

Özellikle yerel değerlerin, ulusal ve uluslararası  isimlerle birlikte aynı çalışmanın içinde yer alması, kıymetli çabaların sonuçlanmasını engellemiştir. İşte bu denemeler uzun yıllar hayalini kurduğum çalışmaya başlarken, neler yapıp neler yapmamamız gerektiği konusunda ufkumuzu aydınlattı.  “Adana’dan Portreler Galerisi” başlığı altında yapacağımız cüretkâr çalışmanın, bizi ciddi sayıda bir isim listesiyle karşı karşıya bırakacağını öngörüyorduk ancak derya deniz bir listenin altında kalacağımızı bilemezdik. Sanattan siyasete, spordan edebiyata, iş dünyasından medyaya, bilimden adalete...

Ulusal ve uluslararası başarılara imza atmış ve markalaşmış Adanalı isimler listesinin hayranlık veren büyüsü altında kaldık. Oluşturduğumuz kriterler ışığında bir yol hartası çizerek çalışmaya başladık. İki istisna isim dışında Cumhuriyet Dönemi’ni esas alıp, ulusal başarısı olma koşuluyla bir liste oluşturmaya başladık. Listeyi oluşturdukça bağrından çıkardığı insanlarla hem ulusal hem de uluslararası anlamda tarihe damga vurmuş “ADANA” gerçeğini daha yakından tanıma fırsatını da yakalamış olduk.

Yaşamın tüm alan ve disiplinlerinde, kültür şubelerinde, kendi imkân ve gerçekleriyle  bu denli var olan, Türkiye ve dünyada, başka bir şehri  var mıdır? Zannetmiyorum. Tarım, sanayi, edebiyat, gazetecilik, sinema, güzel sanatlar, spor ve bilim...  Bu alanların alt başlıkları dâhil olmak üzere; tüm kategorilerde doğal imkânlar ve siyasal konjonktürden bağımsız olarak, istikrarlı bir biçimde, on yıllardır değer üreten bir şehirden bahsediyorum. 200’e yakın sinemanın aynı zaman diliminde faaliyette olduğu bir şehir…

Çalışmaya başlarken en büyük endişem; Adana’nın sanayi ve tarım kent olması dolayısı le bir zenginlik ürettiği, bu sebeple eserimiz oluşturacak listede en fazla sanayici ve zenginlik neticesinde siyasetçinin fazlaca bulunacak olmasıydı. Acaba “Sanat”, “Edebiyat”, “Basın” gibi diğer kategoriler gölgede kalır mıydı? Hiç de öyle olmadı. Ulusal başarı kazanmış Adanalılar listesinde, her kategoride zengin bir tablo ortaya çıktı. Tango sanatçısından mevlithana, ressamdan din adamına, sinemacısından operacısına kadar çok renkli bir yapı belirdi önümüzde. Siyaset alanında ise, Türkiye siyasi arenasında, ne kadar farklı bakış ve bunların ne kadar fraksiyonu varsa, hepsinde kurucu hatta genel başkan düzeyinde bulunmuş birçok Adanalı, ayrı birer renk olarak eşlik etti bu tabloya.

İki yıldır emek verdiğimiz ve listemize her gün yeni bir ismin daha eklenmesi bu çalışmaya “Birinci Bölüm” olarak bir nihayet verme kararına itti bizi. En nihayetinde çok önemli başarılara imza atmış yüzlerce Adanalıdan bahsediyoruz. Bu nedenle elinizdeki çalışma; yıllar sürecek, kaç cilt olacağını bilemediğimiz bir çalışmanın ilk basamağı olarak değerlendirilmelidir. Bu satırları yazarken dahi, gerek kendi araştırmalarımız gerekse çalışmamızdan haberdar olan ilgili dostlarımız, yeni ve çok başarılı isimler bildirerek listenin her geçen gün artmasını sağladılar.
Her biri kendi alanında önemli bir değer olan “Adana’nın Portreleri”ni disiplinli bir liste haline getirip, biyografilerini yayınlarken amacımız; şehrin lümpenliğe teslim olup, üretmeyi unuttuğu bu süreçte, yakın tarihimize damga vuran, “Üretken Adana Kültürü”nün yaratıcılarını hatırlatmak ve Adana’nın mayasında bulunan potansiyele dikkat çekmektir.

Doğma büyüme Adanalı bir gazeteci olarak, dünya insanlık ailesine katkı yapan Adanalıların birçoğunu, araştırma yaparken tanımış olmanın utancını da itiraf etmeliyim. Birçoğu; doktora tezlerine, araştırmalara konu olması gereken insanlara şimdiki Adanalılar olarak; bu gururu bizlere yaşattıkları için vefa borcumu da sembolik olarak ödemek istiyorum. Meselenin gazetecilik boyutu ise ayrı bir bahistir. Elinizdeki çalışmanın, daha önce herhangi bir yerde yayınlanmamış onlarca özel haberi de barındırdığını bilmenizi isterim.

Bu eseri doyurucu bir görsel sunumla sizlere vermek gayesi le özgeçmişlerin yazdığımız kişilerden bazılarının fotoğrafları açık kaynaklarda yayınlayan kurumlardan alıntıdır. Her bir özgeçmişi kişinin en verimli döneminde göründüğü fotoğraf ile vermeye çalıştık. Bu sebeple görüntü kalitesindeki tarihten kaynaklanan yetersizlikler konusunda affınızı rica ederim.

Çalışmalarım esnasında; Adana ile ilgili tüm kültürel çaba ve çalışmalarda muhakkak adı geçen Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı Ahmet Karataş’a, özgeçmiş yazımlarında yoğun emeği geçen gazeteci Erol Saylan ve öğretmen Ali Talaş’a, çalışma boyunca tüm aşamalarda emeği olan  kurucusu olduğum ”kucuksaat.com” editörü Kemal Soner’e, eser görsel halde elinizdeki formda tasarlayan Cevher Süzen’e, eserde kullandığımız illüstrasyonları çizen Hakan Çapkan’a, eserin basım ve Türkiye genelinde dağıtım süreçlerine katkı koyan, giriş bölümünde isimlerin andığım “Kültür Dostları”na ayrı ayrı teşekkür ederim. En kısa sürede diğer ciltlerde buluşmak dileği ve heyecanıyla...

Taner TALAŞ

Eşim Selma Hanım ve çocuklarım Ayşegül, Sude, N. Türker’e sabırları için sonsuz teşekkürlerimle...

SONUÇ

Irk, renk, din, dil, sosyal statü güzellik çirkinlik, makam rütbe ayırt etmeksizin adaletli sayfa düzeni, mizampajı, kağıt kalitesi yönleriyle akıl teri ve ciddi bir emeğin ürünü olan bu muhteşem eseri Yayına Hazırlayan Taner TALAŞ Beyi yürekten kutluyorum. Yazın Dünyasına böyle profesyonel bir eser ile merhaba demek her babayiğidin harcı değildir. Adanamıza, Ülkemize, Dünya İnsanlık Ailesine Hayırlara vesile olması dileklerimle. Tebrikler Teşekkürler…

Yüksel Mert Özel Haber

ADANA/ TÜRKİYE

GÜNDEM Haberleri

Adanalı sanatçının babası vefat etti. Cenaze töreni Adana’da gerçekleşecek.
Yüreğir’in kalbi çalınmıştı, şimdi de Kozan’ın portakalı çalındı
Balak Metal'den yaşanan gelişmeler sonrasında kucuksaat.com'a özel açıklama
Oya Tekin'den kucuksaat.com'a açıklama
Adana'da Balak Metal'e silahlı saldırı: İşte detaylar...