Spor Toto Süper Lig’in 15. haftasında deplasmanda konuk olduğumuz Beşiktaş’a 1-0 mağlup olduk. Bu skor ile birlikte 11 maçlık yenilmezlik serimizde sona ermiş oldu. Ancak hala 2 mağlubiyetle Galatasaray ve Konyaspor ile birlikte ligin en az yenilgi alan takımlarından biriyiz.
Dün gece ligin başından beri oynadığımız en kötü futbolu oynadık bana göre. Hele de ilk yarı.. Sahada ne yapacağını bilmeyen bir takım havası vardı. Ya da yine bir maça fazla anlam yüklemenin verdiği stres. Öncelikle takım halinde bir türlü organize olamadık. Bunun üzerine bireysel hatalarda eklenince vasat bir görüntü ortaya çıktı. Rakip takım vasatın bir tık üstünde olduğu için böyle bir skor ortaya çıktı.
Beşiktaşın golü dakika 14’te Masuaku’nun kullandığı frikikten geldi ve kariyerinde ki ilk frikik golünü bize atmış oldu. Burada bizim için önemli olan, izleyenlerinde dikkatini çektiği gibi barajın yanlış veya eksik kurulmasıydı. Sezon başından beri takımda ki en güvenilir isim olan Ertaç barajı doğru kuramadı. Belkide kaleye vuracağını tahmin etmiyordu. 1 gol için Ertaç harcanır mı? Tabiki harcanmaz. Bana göre ligin açık ara en iyi yerli kalecisidir öyle olmayada devam edecektir.
Karagümrük maçı sonrası Montella hocadan bir taktik değişikliği bekliyordum. Dünya Kupası arası öncesi iyi sonuçlar veren ‘forvetsiz oynama’ sistemi yavaş yavaş miadını doldurma sinyalleri veriyor. Devre arasına kadar böyle gidecek gibi. Elimizde ki forvetlerin yetersizliğinden dolayı bu sistemde ısrar ediyor desek heralde yanılmış olmayız. Hocanın işi zor, güvenimiz tam.
Beşiktaş karşısında oyuncu performansları hakkında iyi veya kötü birçok yorum yapabiliriz. Ama dün gece ‘dijital atama’ ile atanan hakemlerin performansı yine oyuncuların önüne geçti. Taktir haklarının hepsini rakipten yana kullandı. Oyun anlamında ibre ne zaman Adana Demirspor’a dönse mutlaka bir müdahelede bulundu. Ayrıca Beşiktaşlı futbolculara verdiği sarı kartlarda tamamen kendini aklama yöntemiydi. Ne diyelim, onunda işi o!
Beşiktaş deplasmanında ki puan kaybına yol kazası olarak bakmakta fayda var. Bazen büyük zaferler kazanmak için küçük savaşları kaybetmek gerekiyor. O yüzden daha güzel günlere inanarak; galiptir bu yolda mağlup.