Bugün size flamingoların hayatımdaki yerini anlatacağım.
Flamingolar bildiğiniz gibi bir kuş cinsidir. Tuzlu ve sulak alanlarda beslenir, çoğalırlar. Göçmen kuşlardır. Genellikle ilkbaharda Afrika tarafından gelir, kışa doğru yine geldikleri yöreye göç ederler. Kışın kalanlar da olur. Çok sosyaldirler ve birlikte hareket ederler.
HARABELER KOLONİSİ
Yazları Ayvalıkta geçirdiğim için onlarla yolum orada kesişti. Ayvalıkta iki adet tuz Gölü vardır. Birinden hala tuz elde edilmektedir. Diğeri ise kaderine terk edilmiştir. Benim evime yakın olan bu tuzladır. Ben her gün sabah kahvesini içtikten sonra sırt çantamı hazırlayıp yürüyüşe çıkarım. Tuz gölünün olduğu yerde, deniz kıyısında harabeler vardır. Çok önceleri, belki bin yıl,buradan tuz elde edilir, kayıklara yüklenir başka yerlere gönderirlerdi. O günlerde kullanılan taş binalar şimdi harabe haline gelmiştir. Burada yalnız flamingolar değil, küçük bir koloni yaşamaktadır.
Balıkçılıkla geçinen gençten bir adam,zaman zaman uğrayan Almanya'dan emekli bir Boşnak, kediler,köpekler,horozlar,tavuklar.. Tam bir koloni gibi birlikte yaşarlar. Ben onlara harabeler kolonisi diyorum. Zaman zaman kedilere, köpeklere yiyecek bir şeyler götürürüm. Başka bir yazıda Harabeler Kolonisini size anlatacağım.
FLAMİNGOLARLA KÖŞE KAPMACA
Her gün sırt çantamla evden çıkar, yürüyüşe başlar, tuz gölüne gelirim. Sinsice yaklaşır, flamingoları yakında yakalamaya çalışırım. Zira ürkek ve tedirgindirler. İnsanoğlu denilen mahlûkun güvenilmez olduğunu bilirler. Bunu yaşayarak öğrenmişlerdir. İnsanlar ortada yokken kıyılarda kabuklu deniz canlarını lüp ederler. İnsanları görünce gölün ortalarına doğru yürüyüşe geçerler. Onları kıyıda yakalarsam daha net ve kadrajı dolduran fotoğraflar çekerim. Güneşin, durumuna göre pozisyon alırım. Güneş arkamdayken çok güzel fotoğraflar yakalamam mümkündür. Onları havada çekmek istersem gölün içine doğru hızlı bir şekilde hareket ederim, havalanırlar. Havada çekerim. Öğleden sonra çekimlerde onları karşı kıyıya yönlendirir, oraya gider, güneşi arkama alıp çekerim. Bu iş anlatıldığı gibi kolay olduğunu kimse sanmasın. İyi fotoğraflar almak için günlerce, aylarca uğraştığım olur. Havanında rüzgârlı olmaması gerekir.
İşte saydığım nedenlerle, flamingolarla her gün köşe kapmaca oynarız, onlar kaçar ben kovalarım. Bir zaman sonra benim bir avcı olmadığımı onlarda anlar ve daha cömert pozlar verirler. Bu durum her yazın sonlarına doğru olur, eylül gibi. Benim yazlarım çoğu flamingolarla geçer. Binlerce fotoğraf ve video çektim çekmeye de devam ediyorum. Eski çektiklerimi gözden geçirir, bazılarını siler, yine çekmeye devam ederim.
Ayvalık Badavut'ta bir gün daha sona ermek üzeredir. Mutlu bir şekilde evin yolunu tutarım. Flamingolar hayatımın en renkli, sevimli canlılarıdır. Bütün canlılarla, doğayla barışık, birlikte yaşamak ne kadar güzel!
Ah bunu bir başarabilsek…