Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, 10 Kasım 1938'de hayata gözlerini yumduğunda, geride bıraktığı eşsiz eseri Türkiye Cumhuriyeti'ni milletine emanet etti.
Mustafa Kemal Atatürk, ""Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır" diyerek, emanetine sahip çıkılacağından emin olduğunu dile getirmiştir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, dünyanın hiç beklemediği bir anda, koca imparatorluktan kalan son toprak parçasının da paylaşıldığı acı bir dönemde Milli Mücadele kararı almış ve milletiyle birlikte başlattığı Kurtuluş Savaşı'nı, imkansız görülen bir zamanda kazanarak, Türkiye Cumhuriyeti'nin temelini atmıştır.
Türk Milleti'nin asla esir edilemeyeceği gerçeğini tarihe altın harflerle bir kez daha yazan Mustafa Kemal Atatürk, devrimleriyle de milletinin yolunu aydınlatmış, Muasır Medeniyetler Seviyesine ulaşma amacını ulusuna hedef olarak göstermiştir.
Türkiye Cumhuriyeti'nin sonsuza kadar yaşaması, Mustafa Kemal Atatürk'ün öğretilerinden, ilke ve inkılaplarından ödün verilmeden, bilimin ışığında ilerlenmesiyle mümkün olacaktır.
Mustafa Kemal Atatürk'ün yaktığı ve milletinin yolunu aydınlatan dev meşaleyi beslemek, yanar halde tutmak, büyütmek ve ışığını çoğaltmak, her birimizin en büyük görevi olmalıdır.
Türkiye Cumhuriyeti ancak ve ancak laik, demokratik, sosyal hukuk devleti özelliklerini geliştirerek çağdaş dünyadaki yerini alıp, müreffeh bir ülke haline gelebilir.
Bizim yolumuz daima Mustafa Kemal Atatürk'ün yolu olmuştur, nefes aldığımız sürece de öyle olacaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle Mustafa Kemal Atatürk'ü, silah arkadaşlarını, şehitlerimizi ve gazilerimizi bir kez daha saygı, minnet ve rahmetle anıyorum.
Zeydan Karalar
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı