UĞUR MELEKE: Dünkü Adana Demirspor müsabakası, Jesus’un Fenerbahçe’nin başında 14’üncü maçıydı. Bu müsabakaların (6’sı hazırlık, 6’sı resmi) ilk 12’sinde 4-1-3-2 dizilişini tercih etti. Son ikisindeyse farklı denemeler yaptı Portekizli Hoca. Viyana’da Fenerbahçe 3-4-3 oynamıştı, iki açık King ve Rossi’nin hızıyla sonuca gitmişlerdi orada.
Dünse Jesus hepimize bir feyk daha attı ve 3-5-2 dizdi bu kez de takımını. Ve yine coşkulu bir futbolla kazandı. Serdar Dursun-Valencia çift santrfor oynarken, merkezde sağdan sola Emre-Arao-Zajc görev yaptılar dün. Bu sistemde Emre daha çok derine gelerek top aldı ve merkezde üçe iki kalmamaya çalıştı Fenerbahçe.
SERDAR ALİ ÇELİKLER: Fenerbahçe bu yıl hemen hemen hiç bir maçta topa sahip olma oranında üstün bir istatistiğe sahip olmayacak. Jorge Jesus'un yoğurt yiyişi bu. Adam paslaşma, sete yerleşme, rakip yarı alanda top yapma falan gibi konularla ilgilenmiyor. Direkt uzun toplarla öndeki oyuncularına topu atmak üzerine bir oyunu var. Yani Fenerbahçeliler "Biz neden orta sahada üstün değiliz" diye sormamalılar. Böyle bir oyunu yok Jesus'un.
Jesus'un bu tarzını 2000-01 Mustafa Denizli Fenerbahçesine; 2013-14 Yanal Fenerbahçesine ve 2004-05 Daum Fenerbahçesine benzetiyorum. O takımlar da pasla setle falan işi olmayan çok gol atan ama çok da pozisyon veren takımlardı. Bir de kalede Rüştü ve Volkan vardı. Altay'a büyük sorumluluk düşüyor. Takımını bir çok maçta oyunda tutmalı. Ha keza hocanın da kenardaki oyuncularına biraz daha önce şans vermesini bekliyorum.
Son olarak da skor 3-0 iken hala dikey oyuna gerek olmadığını söylemeliyim. Artık o vakitten sonra top çevrilebilir. Demirspor bu ligde başka kimseden 4 gol yemez. Bunlar artı puanlar. Ama daha az gol yenmeli. Daha doğru değişiklikler yapılmalı. Bir de hala transfer penceresi açıkken hızlı ve kaliteli bir stopere ihtiyacı var.
Fenerbahçe yönetimi, teknik ekibi ve taraftarı bu maçtaki rakip futbolcuların tavırlarını; rakip takım amigo muhabir ve yazarlarının twitlerini iyi takip etsin. Bu ligde kimse onlara bir şey hediye etmeyecek. Rakiplere hediyeler gırla gidecek ama herkes Fener'e bilenecek. Bunu bilsinler. Bunu motive unsuru olarak kullansınlar.
ŞANSAL BÜYÜKA: Futbolun güzelliklerinin de, acemiliklerin de bolca sergilendiği bir maç izledik. Fenerbahçe’nin gelişimi de, savunma riskleri de inkar edilemez. Adana Demirspor’un çok iyi takım olduğu da... Sonuçta; Fenerbahçe ağır sıkletlerin “unvan” maçından galip çıktı ve liderliği yakaladı. Bu unvanı korumak istiyorsa, sadece yumruk atmayacak, yumruktan kurtulmanın çarelerini de arayacak.
AHMET ÇAKAR: Dikkat edin Ümraniye maçında 3 gol atıp kazanamayan bir Fenerbahçe vardı çünkü 3 gol yediler. F.Bahçe'nin golcü ve forvet eksikliği yok. Tüm problem defansında. Abdulkadir Bitigen, iki çok önemli VAR yardımıyla maçı tamamladı.
Fenerbahçe lehine verdiği penaltı kesinlikle doğru. Her ne kadar top kaleciye gitse de çok net bir müdahale var. Bunu görmesi lazımdı. Ama VAR düzeltti. Rakitskiy'nin Rossi'ye müdahalesi direkt bileğe. Müdahale ayağı yerden yukarda ve bileğe basıyor. Burada da kırmızı kartı VAR yardımıyla verdi. Ama Bitigen bu pozisyonda topla karışık bu hamleyi sahada süzemeyebilirdi.
ERCAN GÜVEN: Maçın Fenerbahçe açısından önemini anlamak için kazandıklarına bakmak yeter: Nihayet lider oldu Fenerbahçe. Kadıköy “uğur”a ilişkin iftiralardan kurtuldu. “Yokuş aşağı altıncı vites, rampada tıknefes mi acaba” endişeleri yok oldu. Takımı “Lego Setine” çeviren ve bunu en azından 8 Eylül’de transfer bitene kadar sürdürmesi beklenen Jesus, kadro istikrarında olmasa da en azından tabelada “ibra” edildi.
İBRAHİM YILDIZ: Geçen hafta 6 gol atan Sarı-Lacivertliler, Adana Demirspor’u da 4 golle geçerek liderlik koltuğuna oturdu. Heyecanlı, tempolu, aksiyonu bol, mücadelesi yüksek, pozisyon çeşitliliği olan bir karşılaşma izledik.
Portekizli teknik adam Jesus, savunmanın hızlı oyuncular karşısında çaresiz kalışına bir çözüm bulmalı. İlk 45 dakika harika bir futbol oynayan takımın, ikinci yarı aynı performansı neden sürdüremediğini sorgulamak zorundalar.
Bu sezon 3 maçta 13 gol atan Fenerbahçe, 5 gol yedi. İstatistik olarak iyi bir grafik gibi duruyor. Ancak çok rahat gol yenilmesi ileride sorun olacak gibi. O nedenle golcü mü, savunmacı mı alınmalı sorusunun yanıtını Jesus vermeli…
ENGİN VEREL: Bu sene oynayanı, kadroya gireni, oynamayanıyla, yeni hocasıyla 100 gol barajını bu takımın aşacağının altına şimdiden imza atarım. Bunun da işareti 3 maçta 13 gol.
Bu tablo da ister istemez Cumhuriyetin 100'üncü yılında Fenerbahçe'nin şampiyonluğun en büyük adayı olduğunu gösteriyor. Taraftarın da desteği, bu inancın tribünlerde de kökleştiğinin işareti.
RIDVAN DİLMEN: Forvet diye tutturuluyor Fenerbahçe'de ancak o bölgede 4-5 tane iyi oyuncunuz var, savunmacınız yok. Minimum 1, bana sorarsanız 2 tane stopere ihtiyacı var Fenerbahçe'nin. Ben olsam yeni gelmesine rağmen Gustavo'yu falan hemen yollarım.