Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Etlik Şehir Hastanesi açılışında konuştu. Erdoğan, "Etlik Şehir Hastanesi'nin bünyesindeki 8 hastane ile sağlık devrimimizin sembollerinden biri olarak görüyoruz. 691'i yoğun bakım olmak üzere 4 bini aşkın yatak kapasitesi, 125 ameliyathanesi, laboratuvarı, araştırma merkezi ile bu dev hastane adeta bir sağlık şehri hüviyetindedir." dedi.
"UTANMADAN AÇILIŞINI YAPMAYA GİTTİ"
Konuşmasının bir bölümünde CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na da yüklenen Erdoğan, "Muhalefet çoğu yalanlarla bu eserlere çamur atmaya çalışsa da şehir hastaneleri modeli bugün pek çok ülke tarafından yakından izleniyor. Bay Kemal'den bu ülkeye hayır gelir mi? Gelmez. SSK'nın başında sen ne yaptın ki bu ülkede sen ne yapacaksın? Ne yaptı bu CHP? Adana'da hali, şehir hastanesi diye benim milletime kasmaya çalıştılar. Utanmadan, sıkılmadan Bay Kemal oranın açılışını yapmaya gitti. Çadırdan hastane olur mu? Bay Kemal'e sorarsan olur. Bugün dünya ile rekabet edecek seviyedeki hastanelerimizde becerileri ile herkesçe takdir edilen doktorlarımızla, altyapımızla, nitelikli personelimize sağlığın küresel yıldızı haline geldik. Bu gemi yükünü almış, rotasına girmiş ve menziline doğru gitmektedir. Ülkemizin sağlık alanındaki kazanımlarına halel getirecek hiçbir olumsuzluğa izin veremeyiz. Şehir hastanelerimizin hasta memnuniyetini yükseltmekten her konuya kadar ne gerekiyorsa yapacağız. Her şehir hastanemizi birer marka haline getireceğiz." ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
"Hayalim olarak gördüğüm şehir hastanelerinin her birini, her aşamasını bizzat takip ettim. 20'inci eserimizi bugün sunmaktan büyük gurur ve bahtiyarlık duyuyorum. Türkiye bugün 20'nci şehir hastanesine de kavuştu. Hala inşası süren 13, proje aşamasındaki 2 şehir hastanemiz ile bu sayıyı 35'e çıkaracağız. Bir kısmi kamu özel ortaklığı, bir kısmı ise genel bütçeden yapılıyor. Milletimize en hızlı hizmeti verecek şekilde çalışmalarımızı yapıyoruz.
"MARKALAŞMA SÜRECİNİ HIZLANDIRACAĞIZ"
Her şehir hastanemizi, ulusal ve uluslararası düzeyde birer marka haline getireceğiz Sağlık ordumuza katılan her doktorumuzu, asistanımızı, hocamızı akademik statü ve özlük hakları bakımından destekleyerek markalaşma sürecini hızlandıracağız. Gençlerimize bırakacağımız en önemli miras hayallerini gerçeğe dönüştürecek ruhu aşılamaktır. Gençlerimizin başka ülkelerdeki hiçbir şeye gıptayla bakamayacakları bir Türkiye inşa edene kadar bize durmak, duraksamak yok. Türkiye'nin kaybetmeyi göze alacak tek bir evladı yoktur. Her insanımız potansiyeli, enerjisi ile bizim için değerlidir, kıymetlidir. Hiç kimsenin bu mümtaz hazineyi elimizden almasına rıza göstermeyeceğiz. Türkiye güven ve huzur adası olarak diğer ülkelerden ayrışmaktadır. Kendi eksiklerimize, kusurlarımıza hayıflanan bir kesim vardı. Ülkemizi terk edenlerin istikametlerini batıya çevirmeleri de tarihimizdeki yerini almıştır.
"YAŞADIĞIMIZ TOPRAKLARIN KIYMETİNİ İYİ BİLMELİYİZ"
Son dönemde sosyal medyada gelişmiş ülke güzellemeleri yapıldığını, gençlerimizin bilinçaltlarına buralara gidilmesi gerektiği fikrinin aşılamaya çalışıldığını görüyoruz. Türkiye'yi böyle göstermeye çalışanlar, ülkenin bu hale gelmesi için her türlü sinsiliği yapanlardır. Anadolu, asırlardır her istikametten gelen mazlum ve mağdurların insan vasıflarıyla kabul gördüğü belki de tek coğrafyadır. Bugün de dünyanın dört bir yanından gelenleri misafir ediyoruz. Bu topraklara yönelen herkes bize çok önemli bir mesaj veriyor. Yaşadığımız toprakların kıymetini çok iyi bilmeliyiz. Hala başka ülkelerin, toplumların güzellemesini yapanların gayesi bize iyilik etmek değil, sosyal yapımızı çökertmektir.
Özellikle sırf daha iyi arabaya binmek, daha yeni telefon alabilmek, daha çok konsere gidebilmek için başka ülkelerin kapısına varanlara acıyarak bakıyoruz. Böyle hevesle yola çıkanların sığınacakları bir aile, sosyal bünye bulamayınca yaşayacakları pişmanlığı tahmin edebiliyoruz. Her yeni kriz, her yeni kaos insanların bir kısmına hizmet eden güvenlik ve refah düzeyini sarsmaya devam edecektir. Kendi gücümüze, potansiyelimize inanarak, dayanarak bu büyük dönüşümü en ez sıkıntıyla atlatacağız."