En Ünlü Doktor: Ord. Prof. Dr. İnternet Çokatarus…

Doktorların sistemden çektiğini, Süleyman Efendi nasırından bile çekmedi…

“Tekrar ifade ediyorum: İnsanlar cahil olarak değil, bilgisiz doğar. Ancak eğitim ile cahilleştirilir. Günümüz insanına çağdaş yaşamın nimetlerini sunuyorsun o gidip internetten kendi hastalığını reçetesini soruyor…”

TIP BAYRAMI’NIN KISA TARİHİ

Tıp Bayramı diyoruz… Bu gün neden Tıp Bayramı? Ne oldu da bu günü bayram olarak kutlanıyor. Bu konuda kısa bilgi paylaştıktan sonra Adana’da kutlamalar (anmalar) nasıl olmuş ona bakacağız.

Modern Tıp Eğitiminin başlama günü olarak 14 Mart öngörülmüştür.

14 Mart 1827’de Osmanlı Devletinin ilk cerrahhanesi kurulur. Yer: Şehzadebaşı’ndaki Tulumbacılar Konağı’ndadır. Adı da tarihe: “Tıphane-i Amire ve Cerrahhane – i Amire olarak geçer.

Padişah II. Mahmut’un Hekimbaşı olan Mustafa Behçet, bu tarihin önemini binaen Tıp Bayramı olarak kutlanmasını önerir ve böylelikle bir bayram daha kazanmış oluruz.

Ama bu önemi sadece birkaç kişi anladığından bayram kamuoyuna mal olmaz. İlk kez 14 Mart 1919 tarihinde yaygın olarak kutlanmaya başlar. Ancak bu kutlama esasında bayram bahane edilerek işgal kuvvetlerine karşı bir milli direniş hareketi şeklinde oldu. Doktorlar, Dr. Hikmet Boran önderliğinde yurdumuzun emperyalistler tarafından işgalini protesto etti.

Şu tarihi gerçeği saptamakta yarar var: Tıp doktorları Türkiye’nin bağımsızlığını kazanmasında, aydınlanmasında ve modern devlet oluşunda büyük katkıları olan meslek mensuplarıdır.

Kim bilir? Belki de bu niteliklerinden dolayı her zaman sistemin hedefi olmuşlardır.

TARİHLER DEĞİŞİR BAYRAMLAR KALIR

Cumhuriyet kurulduktan sonra Türkiye’de Tıp Dersleri Arapça verilmeye devam ediyordu. 1929 yılında Türkçe’nin kullanılmaya başlamasından sonra Bursa’da Yıldırım Darüşşafaka’da ilk kez 12 Mayıs 1929’da Türkçe Tıp Dersleri verilmeye başlandı.

O tarihten sonra Tıp Bayramı, 14 Mart yerine 12 Mayıs tarihleri arasında kutlanmaya başladı. Ancak bu uygulama uzun sürmedi ve bayramın 14 Mart’ta kutlanmasına 1937 yılında tekrar başlandı.

1976 yılına geldiğimiz zaman 14 Mart Tıp Bayramının yanı sıra bu tarihi içine alan hafta da 14 Mart Tıp Bayramı oldu.

DÜNYADA FARKLI TARİHLERDE KUTLANIYOR
Ansiklopedik bir not: Dünyada tıp bayramı etkinlikleri değişik tarihlerde yapılmaktadır. “Örneğin ABD'de ameliyatlarda genel anestezinin ilk defa kullanıldığı 30 Mart 1842 tarihinin yıldönümü; Hindistan'da ünlü Doktor Bidhan Chandra Roy'un doğum (ve aynı zamanda ölüm) yıldönümü olan 1 Temmuz günü "Doktorlar Günü" olarak kutlanıyor.” (*)

ÜLKEMİN DOKTORLARI ÇİLEKEŞTİR

Ülkemin doktorları biraz çilekeştir. Çünkü mahallelerde bulunan aklıevvellerin hepsi doktorlardan daha bilgilidir.(?) Doktorlarımız Don Kişot gibi gölgelerle savaşarak sağlık hizmeti vermeye çalışmaktadır.

Ömrünü kendini sürekli eğitime veren doktor, ağzı laf yapan bir “otçu” kadar söz geçiremediği gibi para da kazanamaz.

Doktorların nelerle mücadele ettiğini bir kenara bıraktım. Sadece Adana için şunu söyleyebilirim…

Cumhuriyetin kurulduğu ilk yıllarda,  her yüz kişiden ancak beşinin okuma yazma bildiği bir toplumda, Kolera, Veba, Kuduz, Verem, Trahom, Tifo, Sıtma, Frengi gibi hastalıklarla mücadele edip onların kökünü kurutmak her kahramanın başaracağı bir iş değildir.

Hela ile kuyuların yan yana olduğu bir yerleşim biriminde yollarda at pisliği, küçük ve büyük baş hayvanlarının artıkları, kurbanlarda sokağa dökülen kanlar, su birikintilerinde üreyen sivrisineklerin olduğu ortamda bir sağlık hizmeti verilmiştir.

Peki, şimdi insanlar eğitim aldı da ne oldu? Her zaman ifade ettiğim gibi: “İnsanlar cahil olarak değil, bilgisiz doğar. Eğitim ile cahilleştirilir…” Adama modern teknolojinin internet hizmetini sunuyorsun, o kendi hastalığının reçetesini internetten soruyor. Bilgisiz adam bunu yapmaz, ancak bir cahil yapar.

Bu açıdan doktorlarımızın bu sistemden çektiğini, Süleyman Efendi nasırından çekmemiştir.

Esasında Adana’da yazılacak bir “Tıp Tarihi” doktorların bu örnek mücadelesini bütün çıplaklığı ile ortaya koyar. (*)

 

BİRAZ DA NOSTALJİ

1971 yılında kamuoyundan gizlenen bir kolera salgını oldu. Ancak mızrak çuvala sığmadı ve dönemin Adana Valisi Ali Rıza Aydos açıkladı: “Kolera Güney kapısına Dayandı…” Vali Aydos, alınan ve alıcak önlemler hakkında bilgi verdi.

 

NEVZAT ARMAN: HASTANELER HALKIN MALIDIR

1973 yılına gelindiğinde dönemin İl Sağlık Müdürü olan Nevzat Arman (Hürriyet Gazetesinin yazarı Ayşe Arman’ın Babası) Sağlık hizmetleri hakkında bir açıklama yapmıştır.:

“Sağlık hizmetlerinde büyük gelişme” başlığıyla verilirken haberde şöyle denmektedir:

“125 Yataklı Doğumevi hastanesinin temeli Cumhuriyet’in 50’nci yıldönümünde atılacaktır.

Sağlık kuruluşlarına vatandaş katkıda bulunduğu müddetçe hizmet olanağa artar.

Hastaneler halkın malıdır. Fakir vatandaş istediği her zaman tedavi olacak…”

O gün müjdelenen hizmetler:

Adana doğumevi binasının yapılmasına hız verilmiştir. (50) Yataklı Kadirli Devlet hastanesinin de temeli Cumhuriyet’in 50’nci yılında atılacaktır. (…) Devlet hastanelerinden fakir halkın ücretsiz yararlanması gerekir. Bu konu üzerinde hassasiyetle durmaktayız. Her fakir ilmühaberi ile bize başvuran vatandaşlarımızı hastanelere gönderiyor ve tedavi ettiriyoruz. (Hatırlatayım, kişi muhtara müracaat ediyor ve muhtar Fakir olduğuna dair bir belge veriyordu. Ben bu belgeyi istemeyi onuruna yediremediği için ölümü göze alan birçok insan tanıyorum…)

Arman, Adana’da sağlık hizmetlerinde çok büyük gelişmeler olduğunu söylemiştir.”

O zamanlar hastaneler milletin malıydı; şimdi öyle mi? Emin değilim.
 

ADANA NE DURUMDAYDI

Yeni Adana Gazetesi 14 Mart 1974 Tıp bayramı münasebetiyle Özel bir haber yayınlayarak Cumhuriyetin 50. Yılında Adana’da Sağlık Hizmetlerini mercek altına almıştır.

 

ADAM BAŞINA HİZMET               TÜRKİYE     ADANA

DOKTOR SAYISI                             17.250             414

DOKTOR BAŞINA NÜFUS              2.087               2.415

HEMŞİRE SAYISI                            11.358             152

HEMŞİRE BAŞINA NÜFUS              3.169               6.578

YATAK SAYISI                                  91.100             1.395

YATAK BAŞINA NÜFUS                   395                  716

EBE SAYISI                                      13.056             225

EBE BAŞINA NÜFUS                        2757                4.440

 

Konu hakkında Adana Tabibler Odası genel Sekreteri Sabri Şen Tıp Bayramı dolayısıyla yapılan törende: “Ülkemizin sağlık sorunlarının çözümü sağlık reformunun yapılmasına bağlıdır. Bu reformla sorunların bütünü ele alınmalı ve devamlılık niteliğinde olmalıdır. Bütünlük ve devamlılık niteliğinden yoksun çağdaş formlar ve sistemler dışında kalan bir reform hakiki reform olamaz.

Memleketimizde halk sağlığı, çevre sağlığı, sağlık personeli sorunlarının çözümleneceği inancını taşıyarak hepinizin Tıp Bayramını kutluyorum.”

Son yıllarda sağlık sisteminde büyük ilerlemeler yaşandığı inkar edilmez bir gerçektir. Adana ilk çağdan beri bu coğrafyanın Tıp Merkezi olmuştur. Ölümsüzlük Efsanelerinin bu toprakta doğmuş olması tesadüf değildir.

Bu gün sadece Adana ve Osmaniye de bulunan endemik bitki sayısı Avrupa’daki endemik bitki ayısından fazladır. Şimdiye kadar Adana’nın İlaç Üretim sistemi içerisinde yer almayışı çok büyük bir eksikliktir.

Adana sadece sağlığı tüketen bir şehir olmaktan, sağlık üreten bir şehir olmaya doğru yol almalıdır. Belki de bir hayalden söz ediyorum, ama umarım bu hayali doktorlarımızız ve siyasilerimizde kurar.

Sağlık sisteminden siyasetin el çektiği ve aynı sistemde uluslar arası boyutta ilaç üreten bir adana hayal ediyorum…

(*) Adana Tıp tarihi konusunda Sayın Dr. Haluk Uygur’un bir çalışması olduğunu duydum.

Kaynaklar: 13 Mart 1971 / 14 Mart 1973 / 15 Mart 1975 tarihli Yeni Adana Gazeteleri

GÜNDEM Haberleri

Sokakta dini nikahlı eşini vuran şüphelinin gözaltına alındığı anın görüntüleri ortaya çıktı
DEVA Partisi Adana İl Yöneticisi Lale Özkan ve eşi ağır cezada yargılanacak
Müdürüne Rolex saat alan başkan yardımcısı kim? Rolex saat ne kadar?
Eşi ölünce 120 kiloya çıktı, devlet desteğiyle diyet yapıp 57 kilo verdi