Plastiklerin yüzde 99’unun fosil yakıtlardan üretildiğini ve bu sürecin, çıkarımından bertarafına kadar, çevresel ve sağlık açısından ciddi sorunlar yarattığını belirten Greenpeace Plastik Kampanya sorumlusu Nihan Temiz Ataş, “Bugüne kadar üretilen plastiğin sadece yüzde dokuzu geri dönüştürülebildi; geriye kalanıysa ya yakıldı, ya gömüldü ya da doğaya ve sucul yaşama karıştı” dedi.
Adana’da 2021’de İngiltere ve AB ülkelerinden gelen plastik atıkların yasadışı şekilde dökülüp yakıldığını anımsatan Ataş, “Bu bölgeden alınan su, toprak ve kül örnekleri, nesiller boyu sürecek sağlık ve çevre sorunlarını gösteriyor. Toprak ve kül örneklerinde kansere neden olduğu bilinen dioksin ve furan oranlarının, temiz toprak seviyesine kıyasla 400 bin kat daha fazla olduğu belirlendi. Bu maddeler sadece kansere yol açmıyor; erken doğum, hormonal bozukluklar ve bağışıklık sistemi üzerinde ciddi tahribat yaratıyor” ifadelerini kullandı.
100 KAT DAHA FAZLA!
Ataş, “Kurşun gibi maddeler, özellikle çocukların sinir sistemini, öğrenme yetilerini ve davranışsal gelişimlerini etkiliyor. Adana’daki örneklerde, kurşun seviyelerinin temiz toprağa kıyasla 100 kat daha yüksek olduğu görüldü” dedi.
Ataş, “Türkiye, coğrafi konumu ve atık yönetimi altyapısındaki yetersizlikler nedeniyle, gelişmekte olan bir ülke olmasına rağmen, plastik atık ithalatında önemli bir aktör. Türkiye’nin bu süreçte, anlaşmayı daha bağlayıcı ve net hükümler içerecek şekilde revize edilmesini talep etmesi kritik önem taşıyor. Aksi takdirde, plastik atık ticaretinin kontrol altına alınamaması, küresel plastik kirliliğiyle mücadelede ciddi bir açık yaratmaya devam edecek” diye konuştu.
HORMONAL SİSTEMİ BOZUYOR
Greenpeace Plastik Kampanya sorumlusu Nihan Temiz Ataş, plastiklerin sağlık üzerindeki etkilerinin kız çocukları ve kadınlarda daha fazla olduğunu belirtti. Ataş, “Plastik hormonal ve üreme sistemlerini bozarak nesiller boyunca aktarılabilecek sağlık sorunlarına yol açıyor. Ayrıca, geri dönüşüm süreçlerinde toplumun savunmasız kesimleri çoğunlukta; kayıt dışı göçmenlerin ve çocukların çalıştırıldığına dair veriler, bu meselenin insani boyutunu da gözler önüne seriyor” dedi.
Nihan Temiz Ataş, plastik atık sorununun çözüm yolunu ise şöyle özetledi: “Çözüm, bireysel çabaların ötesinde, devletlerin sıkı düzenlemeleri ve uluslararası anlaşmalarla mümkün olabilir. Plastik atık ithalatının tamamen yasaklanması ve denetimlerin artırılması gerekiyor. Ancak bu sektördeki para cezalarının caydırıcı olmadığını, firmaların bunu iş gideri olarak gördüğünü de unutmamak lazım."