ADANALI OLMANIN MANİFESTOSU
İsterseniz birde Adananın eski kabadayılarından bir alıntı yapalım mı?.
Caddelerindeki turunç ağacıdır Adana
Saraya garşı duran köprübaşıdır Adana…
“Ekmek yemeye mi geldiniz lan” diyen dalgacı Adnan’dır
“Ganelde çimek, serinliyek” tir.
Kebapçı’da “Yelle annem Bayram usta” dır Adana
Şalgamcı’da“Acılı ossun, dene de koy” demektir Adana.
Son dersin bitmesini “gız lisesi” önünde beklemektir.
Bazen Asri Sinema’da gazoz içip yanında çörek yemektir.
Sokaklardaki turunç ağacı kokusudur…
Yazlık sinema, ya da maç çıkışı irişkin-ekmek (sucuk- ekmek) yemektir.
Mustafa Okat’ın halk otobüsüdür Adana.
Hafta sonu Alsaray Sineması’nda film izlemektir.
Erciyes Sineması’nda gonser seyretmektir.
Debboy’un oradaki “Lale Sineması”dır.
Yüzevler’in 99 gulübüdür.
Adana; at boklu caddede kerusay’nan (fayton ile) gezmektir.
Çakmak Caddesinde piyasa yapmak, güççük saatte Hilal Han’dır.
Daşçıkan yolunda” halka datlı”dır Adana.
Ters gapıdaki hamallardır, guru göprü’deki yüksek gave’dir.
Atatürk Caddesindeki Çamlı Sinema’dır..
Seyhan Nehri’nden gum çeken at arabasıdır.
Köprünün üstünden suya “dello” diye atlamaktır.
Gülek Körüsü’nü, faytondan inip yörüyerek geçmektir Adana.
Gurtepe’nin bağlarıdır, yazlık Işık Sineması’nda çeerdek çitmektir.
Asvalt Rıza’nın işlettiği Emirğan Çay Bahçesi’nde semaverdir, nargiledir.
Demirköprü’nün ötesinde “Zilli Dede”dir.
Özler Caddesinde “Aryuva Kitapçısı”dır.
Sun Sinemasında “Bora Reklam”dır.
Ünal Sineması’nda “yeşşe..”li Öztürk Serengil filmi izlemektir.
Guru Göprüde “Peelivan Palas” otelidir.
Gazipaşa bulvar olmadan önce, eski toprak yolda “tandır ekmek” satan yörükler’dir.
Obalar Caddesinde porselen bir kova içerisinde şalgam satan “Şalgamcı Aziz”dir Adana.
Şimdi “Vakıflar Çarşısı olan bir zamanın “Kömür Pazarı”dır Allahıma.
Hasırpazarı “Arasta” da Kebapçı “Onbaşılar’dır.
Şimdi “Vakıflar Çarşısı” olan, bir zamanların “kömür pazarı”dır.
İdmanyurdu, Sümerspor, Torosspor, Seyhanspor, Demirspor’dur Adana.
Tabi yeni eklemeler de oluştu Alinur Uğurpakkan’ın “Adana Tabirleri ile yakıştırmalarına.
Cinlerin cirit attığı “Cin Pazarı”dır.
“Lan ooof”çekene “zort çekmektir” Adana.
Film aralarında, Göksel Arsoy’u, Öztürk Serengil’i, Fikret Hakan’ı görüp “Ne kadar da benziyor lan” demektir.
Kuruköprü’de “Paçacı Zeki” Zipdilli’de Çerçi Yusuf’tur.
İlkokul kapısı önünde; çokçok, firik nohut ve bicibici yemektir Adana.
Ganel’de akıntıyı kestirmek, Güççük Saatte tur atıp gızları kesmektir.
Adana Erkek Lisesinde birine babasının bisiklet aldığında, bütün arkadaşlarının onu ödünç alarak sıra ile Kız Lisesi önünden geçtiği bir kenttir Adana.
Dardağan’dır, Alıç’dır, hambeles’tir, denesi bol şalgamdır.
Bicibici’dir, Garsambaç’tır, ateşte yürüyenlere inat, sıcak erimiş asvalt üzerinde koşmaktır.
Asvalt Rıza’dır, Karikatür Duran’dır, İnce Cumali’dir, Melez Ahmet'tir .Gravatlı, takım elbiseli, Bozik Mustafa’dır Adana.
Füze Selami’dir, Kartal Yaşar’dır, Çaça Yüksel’dir.
Anlatmakla bitmez bir aşktır, şiirdir, romandır.
Çakmak Caddesinde Yolgeçen, Küçüksaat’te Elmas Kitabevidir.
Horozdibek’tir Adana.
Adana Erkek Lisesi teneffüslerinde simitle, halka tatlı yemektir.
Toprak damlarda gasnaklı uçurmak, güvercinlere parlak çekmektir.
Kamış atışmak, gazoz çekişmek, Koruk ekşisine su ve şeker katıp buzda soğutulan asma şurubudur.
Ökçesine basılıp giyilen, sivri topuklu ayakkabıların ilk icatçısıdır Adana.
Kadınlarının “Zilli Dede” de “Al sana bir göbek, ver bana bir bebek” diye dua ettiği bir yerdir.
Seyhan Irmağına beyaz donla girip çimmektir.
Asma kabaklarından can simidi yaparak yüzme öğrenmektir.
Pamuk tarlalarında sabahlayan ırgatlardır Adana.
Çırçır Fabrikalarında ter döken emekçilerdir.
Melekgirmez’dir, Çiftehan’dır.
Hergele Yolu, Eski Koşu Meydanı ve Çamlık’tır.
Piknik aile çay bahçesinde Nejat Uygur’u seyretmektir.
Bir kısmı şöhret olmamış ama çok iyi işler yapmış; Bünyamin Satanoğlu, Zeki Göker, Mesut Mertcan, Ünsal Özdiker, Ender Yiğitel ,Kamil Erginöz, Ercan Kont’tur.
Yılmaz Güney, Necati Doğru, Muzaffer İzgü, Yılmaz Duru’dur.
Ferdi Tayfur’dur, Şener Şen’dir, Ekrem Bora’dır.
Kelle, paça, şırdan, kırkkat, mumbar yemektir, Adana.
Şimdi pek ekilmese de pambuk diyarı’dır.
Boğma rakı’yı içip Yaradan’la şakalaşmaktır.
Müslüm Gürses’in, İbrahim Tatlıses’in sahnelere adım attığı, pavyonlarda şarkı söylediği ilk kenttir Adana.
Ajda Pekkan’ın sahneyi bırakıp kaçtığı tek kenttir Adana! Bunlar Adanalıyı Adanalı yapan özelliklerden daha bir kaçı.Ama bunlar bile bize Adanalının nelere sahip olduğunu bu gün bu değerlerin ne kadar önemli gerekli olduğunu göstermiyor mu? Hadi ben bunları bilmeyebilirim. Ama bilipte unutturanlar. İlk defa duyanlar ne diyecek ne düşünecek acaba!.
PORTAKAL ÇİÇEĞİ VE LEZZET FESTİVALİ
İşte bunların hepsi Adana nın Adanalının farkında lığını, özelliklerini ve ayrıcalıklarını ortaya koyan Adanalıyı Adanalı yapan değerlerdir. Bu değerlere sahip çıkılması ve sürdürülmesi gerekmektedir. Bunun için de gerekli olan her olanak her imkan tanınmalıdır. Adana marka olacaksa bu ve buna benzer varlık ve değerleriyle marka olmalıdır. Portakal çiçeği festivali tabii ki çok iyi bir etkinlik olmuştur. Ama şu gerçeği de unutmamak gerekir: Portakal çiçeği tüm Akdeniz ülkelerinin Portakal ağacının çiçeğidir. Oralarda da kokar. Şu anda karnavalı bizdedir. Her an her Akdeniz ülkesinde başka bir biçimde olabilir. Ama bu etkinlik belirtmeye çalıştığımız yalnız Adana ya Adanalıya ait özelliklerle süslenirse eşi enderi başka bir yerde bulunmayacak bir karnavala dönüşebilir. "Lezzet festivali" de öyle. Her şey çok güzel. Emeği geçenlerin eline sağlık. Ama ne olurdu lezzet festivalinde ''gıda güvenliği'' biraz daha öne çıkarılsaydı. Doğal malzemelere ve organik besinlere dikkat çekilseydi.''Yaşamak için yemek'' kavramı yürütülseydi. Yemek yerine'' tatmak'' kavramı ortaya atılsaydı. Tüm bunların yanında da hazır fırsat yaratılmışken Adanalılık tüm özellikleriyle tanıtılsaydı. Hem gençlerimiz hem konuklarımız Adana ne demek? Adanalılık ne demek? Niçin Adanalı ? gibi kavramları öğrenir, kendine uygular ve de başkalarına anlatmaz mıydı?
Şu gerçeği de unutmamak gerekir; Geçmişi olmayanın geleceği olmaz. Dünya dönüyor ve değişiyor. Ekosistem durağan değildir. Değişkendir.Tabii ki Adananın yer aldığı ekosistemdeki canlılar ve cansızlarda değişmektedir. Birde Adana aldığı göçlerle beraber gelen kültür ve yaşam tarzı mevcut Adana kültürü ve Adanalı yaşam tarzını da etkileyip değişime zorlayacaktır. Buna göre Adanalılarda bu değişime ayak uyduracak ve değişecektir. Zaten de değişmiştir değişecektir .O halde bu gidişatı da izlemek lazımdır.Yapılması gereken tüm bunları eskisi yenisi ile takip edip ayrıcalık ve farkındalık yaratacakları saptayıp bunlara sahip çıkmaktır. Gençliğe de bunları hayatlarına geçirmeyi sağlamaktır. Böylece Adana, Adana Adanalı olacaktır. Adana için ülke için Dünya için her yönüyle değerli olanlara sahip çıkmak ve marka şehir Adana için her kesimin gerekeni yapmasıdır. Hadi hayırlısı. Adanalıyık Allahın adamıyık...
Bölüm Sonu
Prof.Dr.Atabay Düzenli
Doğa ve Yaşam Bilimci
E_Posta atabayduzenli@gmail.com