Dürüst İnsan Olmak Farklı Bir Özelliktir

Yüksel Mert

Mehmet Acevit, Fevzi Acevit; varlıklarıyla gurur duyduğum iki güzel Kültür insanı, iki güzel Adanalı, iki güzel dost…

HER TÜRLÜ İMKAN VARKEN

Yıllarca Adana Büyükşehir Belediyesi Altınkoza AŞ’de üst düzey yöneticilik yaptılar. Her türlü imkan ellerinin altındayken kitaplarını yayınlamadılar. Emekli olduktan sonra yüzde yüz Adana ve İNSAN içerikli eserlerini kendi imkanlarıyla yayınlamaya çalışıyorlar…

MEHMET ACEVİT

1953 Adana doğumlu. İstanbul Pertevniyal Lisesi’nde ve İktisadi Ticari İlimler Akademisi, Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek okulunda, eğitim alarak mezun oldu.

1971 – 1976 yılları arasında İstanbul da Türkiye Maden-İş Sendikasında Mali işler dairesinde, 1987 – 1992 yılları arasında Güneş gazetesinde, Gazetenin en son, Adana Bölge temsilciliği görevini yürüttü.

Adana Büyükşehir Belediyesi iştiraki olan Koza A.Ş’de (Altınkoza) 1992 yılında Genel müdür olarak görev aldı ve 1997 yılında emekli olarak ayrıldı.

KARAHAN KİTAPEVİNDE 

Bugün Mehmet ACEVİT ile Adana’da Karahan Yayınevinde buluştuk eserleri hakkında bilgi alışverişinde bulunduk hasret giderdik. 

FEVZİ ACEVİT

Bilgisi birikimi hoş sohbetiyle yazdığı eserleriyle gönüllerde iz bırakan bir gönül dostu. Defalarca konuk aldığım Fevzi ACEVİT Ağabeyi ve eserlerini başka bir yazıda ele alacağım. Bugün Konumuz Mehmet ACEVİT ve Eserleri. 

“VAR OLUŞTAN NE ANLADIM?”

 İnsanlık, varoluşunun gizemini sorguluyor. Sadece kendisini değil, birlikte yaşadığı dünyayı, canlıların tümünü kavramaya çalışıyor. 
Sonra gök kubbeye ve ötesine bakıyor. Sonunun var olup olmadığını göremediği bir gök kubbe ve ötesi duruyor karşısında. Varoluşun merkezinde zannediyor kendisini. 

Yaşam denizinin içinde sürüklenirken, zerreler âlemini bile zor fark ediyor. Maddenin çekiciliği etkisinde yılların akışında yaşayıp gidiyor. 

İnsanlık bilim adına çağlar boyu bir sonraki kuşaklara bayrak teslim ediyor. İki ayağının üzerine dikilmiş olarak biz insanlar, bu görüngüler dünyasında, çağımıza gelinceye dek, ne kadar dar bir algı alanında yol aldık değil mi? 

Bilgi altın madeni gibi değerliydi. İnsanlık paylaşmayı hala öğrenememişti. 

Varoluşun sırlarını çözmek istiyorduk, ancak hala kendimizi bilmiyorduk. 

İletişim çağı ile birlikte bu kez bilgiye ulaşılırken, kirletilmiş bilgi kaosu içinde çırpınıyoruz. Teoremler ve yine teoremler. Her konuda ayrı yazılmış binlerce sayfa var.

Formüller ve yine formüller. Her biri kendi bilimsel formülleriyle yazılmış konuları kavramak, bizim gibi sade insanlar için hiç de kolay değil.

Saf bilginin enerjisi o kadar güçlü ki, biz insanların bu günkü idrak düzeyinde taşıması mümkün değil….”

SONUÇ 

Mehmet Acevit beyin eserlerini Kitabın nabzının attığı Adana Karahan Yayın evi şubelerinde bulabilirsiniz. Günün anısına gerçekleştirdiğim mini bir söyleşiyi buyrun hep birlikte izleyelim. 

Yüksel Mert Özel Haber
Karahan Yayın Evi 
ADANA/TÜRKİYE