Transkraniyal Manyetik Uyarım yöntemiyle hastalara şifa dağıtan Özgür Özkaynak Hacıoğlu, TMU tedavisinin yurt dışında uzun süredir kullanıldığını belirterek, “TMU, yurt dışında önceleri deneysel amaçla kullanılmıştır. Hastaların yarar görmesi üzerine tedavi yöntemi olarak literatüre girmiştir.
Türkiye TMU’yu geç fark etti ama gelinen nokta yeterli olmasa da memnuniyet verici diyebilirim.
İlk olarak İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük illerimizde gördüğümüz TMU’yu biz Adana’da tüm bölgeye hitap edecek şekilde uyguluyoruz” şeklinde konuştu.
Hacıoğlu, bağımlılık yaptığı ve giderek dozu artırma ihtiyacı duyulduğu gerekçesiyle antidepresan ilaçların toplumda endişeyle karşılandığını belirtti.
Bunalım ve ruhsal çöküntü yaşayan hastaların bu yüzden antidepresan ilaçlardan kaçındığını ifade eden Özgür Özkaynak Hacıoğlu, “Biz bu tür hastalarımızı TMU tedavisine alıyoruz ve depresyondan kurtulmalarını sağlıyoruz” dedi.
Son çeyrek asırda beyinde hücresel elektrik akımını ölçmeye ve değiştirmeye yarayan bazı tıbbi cihazların geliştirildiğini kaydeden Hacıoğlu, “Bu cihazlardan biri de Transkraniyal Manyetik Uyarım dediğimiz sistemdir. TMU’nun uygulamasında beyine direkt elektrik verilmiyor ancak manyetik alan oluşturularak beyinin doğal elektriği aktive ediliyor” diye konuştu.
“Hücresel nöronlara doğru çalışmalarını öğretiyoruz”
Dr. Özgür Özkaynak Hacıoğlu şöyle devam etti:
“Beyinde hücreler hiçbir zaman çoğalmaz. Oksijen düşüklüğüne en duyarlı yapılardan biri beyindir.
Beyinde damar tıkanırsa, kan ile taşınan oksijen durur ve beyin hücreleri ölmeye başlar, felçlik durumu ortaya çıkar. Oksijen alamayan beyin dokusunda üreme, çoğalma ve iyileşme olmaz.
Beyinle ilgili plastisite denen bir kavram var. Plastisite, nörona kaybettiği işlevini kazandırmak, onu bir şekilde eğitmek demek. Klinikte kullanılan cihazımız, aslında MR cihazının bir başka türü de denebilir.
Hastanın başı üzerinde uygulanan cihaz ile beyindeki manyetik alan etkileşimiyle kendi elimizle beyinin çeşitli bölgelerinde etkinliği bozulmuş elektrik akımını harekete geçirerek hücresel nöronların aktivitesini düzenleyip onlara doğru çalışmayı öğretiyoruz.”
TMU tedavisinin daha çok nöroloji ve psikiyatriyi ilgilendiren hastalıkların tedavisinde kullanıldığını belirten Dr. Özgür Özkaynak Hacıoğlu, “Bu yöntemi depresyon, migren gibi şiddetli ağrılar, Parkinson hatalığı, felçli hastalar, bipolar bozukluğunda, psikotik atakları olanlarda, şizofrenide, yeme bozuklukları, işitsel halisülasyon, kulak çınlaması, ağrı tedavisi ve diğer duygu durum bozukluklarında kullanıyoruz. Bunların çoğu dirençli hastalıklardır. Örneğin depresyon sıkıntısı olan hastaların çoğu aslında antidepresan ilaçlar kullanmak istemiyor.
Çünkü bağımlılık yapıyor ve zamanla dozu artırma gereksinimi doğuyor. Dahası birçok yan etkileri var. Bu tür hastalara rahatlıkla uyguladığımız TMU ile depresyonu yenebiliyoruz.
Aynı şekilde migren atakları olan hastalarımız var. Ayda on tane olan migren atakları 2’ye, 3’e düşerken atakların etkisi de en aza iniyor. Parkinson hastaları, felç geçiren hastaları da bu cihazda teste tabi tutup alacağımız sonuçları önceden görebiliyoruz” dedi.
“Unutkanlığı en aza indiriyor, hafızayı güçlendiriyor”
TMU tedavisinin özellikle Parkinson hastalarında, hafızayı güçlendirmek isteyen sağlıklı insanlarda da uygulandığını belirten Hacıoğlu, “başta ABD’de olmak üzere küresel çapta büyük şirketlerin CEO’ları TMU tedavisini ayda bir iki kez rutin olarak alıyorlar.
TMU seansları ile odaklanma sorunu bitiyor, konuya yoğunlaşma artıyor, yani güçlü bir hafıza inşa ediliyor” diye konuştu.
Nöroloji Uzmanı Dr. Özgür Özkaynak Hacıoğlu, TMU tedavisinin yan etkisi konusunda şunları söyledi:
“TMU, vücuda doğrudan müdahale etmez. Anesteziye hiç gerek yoktur.
Spesifik nöron devrelerini üstün hedefleme gücü vardır. Sıfır yan etkisi söz konusudur. Çabuk başlangıçlı terapötik etki gösterir. Tedavi süreci hastanın durumuna göre değişir. 2 ile 4 haftalık tedavilerde sonuç almak mümkündür.”