Süveyş Kanalı'ndan geçerek Doğu Akdeniz sahillerine yayılan istilacı aslan balığı zehrinin cinsel problemlere çözüm olacağı gündeme gelmesi üzerine Mersin Üniversitesi (MEÜ) Su Ürünleri Fakültesi İşleme Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Deniz Ayas, balığın bilinçsizce tüketilmemesi için vatandaşları uyardı.
Pasifik ve Hint Okyanusu'nda mercan kayalıklarda yaşayan, Süveyş Kanalı'ndan geçerek Doğu Akdeniz sahillerine kadar gelen ve sayıları gün geçtikçe artan aslan balığı hakkında önemli bir bulguya ulaşıldı. Zehirli olması sebebiyle tercih edilmeyen aslan balığı iğnesinin, yapılan araştırmalar sonuncunda cinsel iktidarsızlığa karşı etkisi ortaya çıktı.
Mersin Üniversitesi (MEÜ) Su Ürünleri Fakültesi İşleme Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Deniz Ayas, vatandaşları balığın zehirli olan iğnelerine karşı uyardı. Aslan balığının iğnelerine temas edilmemesini isteyen Doç. Dr. Ayas, ciddi problemlerin çıkabileceğini ifade etti.
CİDDİ AĞRILAR İLE KARŞILAŞILABİLİR
Balığın sırt kısmında bulunan dikenlerin dikkatlice makas yöntemi ile kesilip atılması gerektiğini belirten Doç. Dr. Ayas, "Balığı yakalayanlar dikenlerini ellerine batırmamaları gerekiyor. Ciddi semptomlar görülebilir. Ciddi ağrılarla karşılaşılabilir. Semptomları azaltacak pratik çözümler de var. Dikenin battığı yeri 40-42 derece suya batırdığınızda etkisini azaltıyor" diye konuştu.
Aslan balıklarının ekosistem üzerinde de ciddi baskı oluşturduğunu vurgulayan Doç. Dr. Ayas, "Denizde iki tip balık var. Biri toksit balıklar, diğeri ise aslan balığı gibi zehirli balıklar. Toksit balıkları etinde toksin bulunduruyor ve yemesi kesinlikte tehlikeli balıklar. Aslan balığı gibi balıkların sadece dikenleri zehirli ve etinin yenmesinde bir mahsur bulunmuyor. Aslan balığının tüketilmesini tavsiye ediyoruz. Bu balıkların insana zararı yok ancak dikenine dikkat edilmeli. İstilacı tür olduğu için ekosistem üzerinde de ciddi baskı oluşturuyor" dedi.