Diyarbakır'da ilk olarak açılan ve kadın tarafından işletilen pavyon Yılmaz Güney'in filmiyle daha da tanındı.
Günümüzde ''pavyon'' denilince akla il olarak; ''bir kuruluşun, bir kurumun bir bahçe içinde ayrı ayrı yerlerde bulunan yapılarından her biri. Bir fuarda bağımsız sergileme yeri'' gelir.
Bir de 1950'lerde başlayan ve yakın tarihe kadar varlığını sürdüren diğer bir ''pavyon'' da var. Alkol tüketilen, türkü dinlenen, dans edilen, para harcanan, aşık olunan, kavga edilen, yani bir nevi insanların mutsuzluklarından ve tüm karamsarlıklarından sıyrılma yeri olarak tanımlanan pavyon.
GÜNEYDOĞU'NUN İL PAVYONU; DİCLE BAR
Müzik ve eğlencenin olduğu pavyonun ilki Diyarbakır'da açıldı. Bu aynı zamanda Güneydoğu'nun da ilk pavyonuydu.
Güneydoğu’nun en önemli ticaret merkezi olan ve bir dönem eğlence hayatıyla da bilinen sinemaları, tiyatroları, gazinoları tıklım olan Diyarbakır'da ilk pavyon
1956 yılında açıldı.
İTALYA'DAN SANATÇILAR GETİRİLİYORDU
O tarihlerde Balkanlar ve Ortadoğu’nun en büyük sineması olarak büyük ün yapan VE 70 locadan oluşan Dilan Sineması binasında lüks dükkanlar ve gece kulüpleri de bulunuyordu.
Dilan Sineması’nın orta katında ''Rico Pavyon'' adıyla açılan gece kulübünde, İtalya’dan getirtilen sanatçılar program yapıyordu. Rico Pavyon, Dicle Pavyon'dan sonra açıldı.
İLK PAVYONU NEDRET HANIM AÇTI
Dicle Bar, Dilan Sineması’yla birlikte 1956 yılında açıldı. Her ne kadar adı bar olarak geçse de konsomatrislerin çalıştığı Dicle Bar Dilan Sineması'nın alt katında açıldı.
Dicle Bar, ''Altın makas'' adıyla tanınan, ''Nedret Hanım'' adlı kadın tarafından çalıştırılıyordu.
Gençliğinde alımlı ve güzel olduğu dillerde dolaşan ''Altın makas'' olarak tanınan Nedret Hanım ''Patron Nedret'' olarak da nam salmıştı.
YILMAZ GÜNEY FİLMİYLE NAM SALDI
Başrollerini Yılmaz Güney, Nebahat Çehre ve Erol Taş’ın oynağı 1965 yılı yapımı, ''Dağların Oğlu'' filmi Dicle Bar'ın tanıtılmasına büyük katkı sağladı.
Filmin bir sahnesinde Dicle Bar şöyle anılıyordu:
''Yaralı arkadaşları ölen şaki (Erol Taş), ‘Dağların Oğlu’ lakaplı arkadaşına (Yılmaz Güney) kötü haberi verir ve sonra kasvetli havayı dağıtmak için haykırır:
'Boş ver bunları... Dicle Bar’da bizi bekleyen yavruları düşün!''
Filmde başka bir sahnedeyse Yılmaz Güney ve Erol Taş, Dicle Bar’a girer. Cazorkestrası hareketli bir Batı müziği çalıyor, kızlı erkekli çiftler dans ediyorlardı. Zımbalı deri kaplı duvarlar ve separatörler göze çarpar. Masalarda müşteriler kızlarla içki içer. Bir süre sonra masasında üç kadınla âlem yapan Erol Taş, kalabalığa dönerek bağırır:
''Arkadaşlar, bu gece pavyonu kapatıyorum. Yiyin, için, hepsi benden.''
DİYARBAKIR'IN PAVYONLAR SOKAĞI
Dicle Bar'ın tanınması müşteri potansiyelini de arttırdı. Bar'a yoğun ilgi olması, diğer girişimcileri de harekete geçirdi. Dağkapı'daki kentin bu sokağında peş peşe pavyonlar açıldı.
Şuanda Özel Diyar Life (eski veni vidi) hastanesi ile Dilan Sineması arasında bulunan sokak belli bir yaş grubu tarafından halen ''Pavyonlar Sokağı'' olarak adlandırılır.
KONSOMATRİS NE DEMEK
Canlı müzikli, danslı ve genellikle yüksek gelirli erkeklerin gittiği pavyonlarda müşterilerin masasına oturup sohbet eden içki içen içirten kadınlar çalışıyordu. Bu kadınlara konsomatris adı verilirdi.
Konsomatris. Fransızca "consomation" yani tüketim kelimesinden türeyen "consomatrice" kelimesinin karşılığıdır. Bar ve eğlence yerlerinde içki içiren, tükettiren kadın anlamına gelmektedir.
KAYNAK: antolojidiyarbakir