DEVA Partisi Adana'dan "Boğaziçi Üniversitesi" açıklaması

DEVA Partisi Adana Hukuk ve Adalet İşleri Başkanlığı: Şiddet içermeyen barışçıl gösterilere izin verilmeli, .tutuklanan öğrenciler serbest bırakılmalıdır

DEVA Partisi Adana Hukuk ve Adalet İşleri Başkanlığı, Türkiye'nin konuştuğu Boğaziçi Üniversitesi öğretim görevlileri ve öğrencileri tarafından devam eden eylemlerle ilgili açıklamada bulundu.

Yapılan açıklama şöyle;

2021 yılının ilk gününde, “1 Ocak 2021 tarih ve 2021/16 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı” ile Prof. Dr. Melih BULU’nun Boğaziçi Üniversitesine rektör olarak atanması ülkenin gündemine oturmuştur.

            Yapılan atama sonrasında Boğaziçi Üniversitesinin, başta öğrencileri ve öğretim üyeleri olmak üzere, tüm paydaşlarının haklı demokratik tepkileri yazılı ve görsel medyaya yansımış ve mevcut siyasi iktidarın uzlaşma kültürünü bir yana koymak suretiyle hükmedemediğini itibarsızlaştırma, her karşıt görüşü terör örgütleri ile irtibatlı sayma ve pervasızca isnatlarda bulunma uygulamasına devam ettiği bir kez daha görülmüştür.

 150 yılı aşkın eğitim, sanat  ve bilim kültürü ile  kalifiyeli öğrencileri  yetiştiren Boğaziçi Üniversitesi’ne anti-demokratik bir yolla tepeden rektör atanması üzerine ; üniversite öğrencileri ve öğretim üyeleri tarafından kabul görmemiştir. Buna karşı en temel haklarından olan Düşünce ve İfade Hürriyetini; basın açıklamaları, toplantı ve gösteri şeklinde kullanmak istemişlerdir.

            Gerçekleşen hak ihlalleri ve polisin talimatla sert ve yetkisiz müdahalesinin altında tek bir kişinin ‘’iradesine’’ karşı çıkılmasını barındırmaktadır.  Toplumda yaratılan baskı ve algıda; tek bir kişinin eleştirilemez, aksi düşünülemez, karşı çıkılamaz ve onun isteği dışında hiçbir şey gerçekleşemez olduğu anlayışını yerleştirmeye çalıştırmaktadır.

            Kendinizi ifade ettiğiniz günün ertesi sabahı onlarca, yüzlerce ağır silahlı kolluk kuvvetleriyle azılı bir terörist muamelesi şeklinde, şafak operasyonlarında koçbaşı kullanılarak baskınlar ve operasyon düzenlenmesinin ne kanun ne de vicdanlar da yeri bulunmamaktadır. Bu tür yaklaşımlar kişinin temel hürriyetlerini kullanmasını kriminalize ederek sadece öğrencilere değil; gazetecilere, basına, siyasilere, bilim insanlarına, farklı kimliklere bir bütün halinde topluma el altındaki sopayı göstermektedir.

            Bir takım güçlerin, öğrenci ve öğretim görevlilerinin meşru ve haklı eylemlerini gölgelemek için halkın inanç değeri üzerinden algı yaratarak, kimin tarafından hangi saik ve amaç için yapıldığı şüpheli olan "Kabe fotoğrafına" yapılan saygısızlığı açıkça provokasyon olduğunu, kabul etmediğimizi, şiddetle kınadığımızı ifade etmek istiyoruz.

            Albert Camus bir kitabında; ‘’ Kimdir başkaldıran insan? Hayır, diyebilendir’’ der.   Evet, daha geçtiğimiz gün yüzlerce öğrenci HAYIR dediği için usulsüz bir şekilde, sert ve kötü muamele görerek gözaltına alınmıştır. Yaptıkları, söyledikleri ya da isteklerinin herhangi bir şekilde hiçbir kanuna aykırı olmadığı hatta ve hatta tamamen Anayasa’da güvence altına alınmış olduğu bir hakkın kullanımının karşılığı zalimane uygulamalar olması, ne denli karanlık günler içinde olduğumuzu göstermektedir.

            Talimatla bir günde hazırlanan iddianameler,  kanunda uzlaştırma ve HAGB’ ye tabii suçlar için gerçekleşen haksız tutuklama talepleri; Savcılık makamının açıkça iktidar tekelinde olduğu bir dönemi yaşıyoruz.

Bir Şubatta gündüz saatlerinde 108 kişiye ek olarak akşam saatlerinde Boğaziçi Üniversitesinin Güney kampüsünde oturma eylemi yapan biri, başka bir üniversite öğrencisi olmak üzere 50 Boğaziçi öğrencisi gözaltına alınmış, gözaltına alınan öğrencilerin 98'i ifadelerinin ardından 2 Şubat’ta sabaha karşı serbest bırakılmıştır.  03 Şubatta savcılık makamı tarafından 30 Boğaziçi Üniversite öğrencisi tutuklama talebi ile sorgu hakimliğine sevk edilmiştir. Sorgu Hâkimliğince 4 Şubat günü sabaha karşı öğrencilerin tamamı SERBEST bırakılmıştır.  

Yaratılan ve ileriye taşınmak istenen baskı ortamına, hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasına, bağımsız kurum ve kuruluşların etkisizleştirilmesine, meslek örgütlerine, basına yapılan saldırılara, aydınlık geleceğin teminatı gençlere nefret dilini kullananlara HAYIR diyoruz.

DEVA Partisi Adana Hukuk ve Adalet İşleri Başkanlığı olarak;

  • Boğaziçili öğrencilerin toplanma ve gösteri haklarının engellenmesini, kolluk kuvvetinin orantısız müdahalesini ve gözaltıları kabul edilemez bulduğumuzu, Öğrencilerin kriminalize edilmesini şiddetle kınadığımızı,
  • Düşüncelerini barışçıl bir şekilde ortaya koyan öğrencilerin toplantı ve gösteri hakkını kullanırken kamu düzeni açısından tehlike oluşturmayan ve şiddet içermeyen davranışların demokratik toplumun temel değerleri arasında olduğunu iktidara tekrar hatırlatmak istiyoruz.
  • Öğrencilerin yaşadıkları hak ihlallerinin giderilmesi, tutuklama kararlarının kaldırılması, kampüs içerisindeki polislerin kampüsten çıkarılması çağrısında bulunuyoruz.
  •  İktidarı; olayları daha fazla büyütüp ülkeyi kutuplaşmaya sürüklemek yerine aklıselime, saygıya ve adalete davet ediyoruz.

GÜNDEM Haberleri

Adana'da 3 ilçede taşımalı eğitime 1 gün ara verildi
Adana'da fırtına bir iş yerinin reklam tabelasını söktü
Aydınlar Ocakları 51. Şura Bildirisi açıklandı
Taner Talaş; Adana, kişilere özgürlükçü bir tutum sergilemeyi aşılayan bir şehirdir
Orhan Kemal'in evi Sarıçam'da 2+1 daire parasına satılık!