Öncelikle bir deprem ülkesi olduğumuz ve depremle yaşamayı öğrenmemiz elzemdir. Başta aile olmak üzere ve okullarda bu konudaki bilinçlenme üst düzeye çıkarılmalıdır. Deprem öncesinden başlamak üzere, deprem anı ve sonrasında yapılması gerekenler amentü gibi herkes tarafından içselleştirilmelidir.
Deprem Öncesinde Yapılması Gerekenler:
Evlerde mutlaka bir deprem çantası veya bir deprem sandığı oluşturulması hayati öneme sahiptir. İçerisinde malzeme olarak; düdük, fener, pil, radyo, batarya, su, dayanıklı temel gıda ve ilaç olmazsa olmazdır. Hatta mümkünse ev içerisine deprem kabini/kapsülü yaptırılmalıdır. Çelik konstrüksiyon olacak bu yaşam alanı deprem esnasında ev halkının içerisine güvenle sığınacağı bir özellikte olmalıdır. Bu kabinde yine sivil savunma, afet ve sağlık kuruluşlarının gerekli bilgileri de bulunmalıdır. Yine hayatta kalmak adına yapacaklarınızı en azından ev içerisinde yapılacak mini tatbikatlarla pekiştirmeniz gerekir. Depremin gece veya gündüz olmasına bağlı olarak iki farklı aksiyon planınız mutlaka olmalıdır.
Deprem Esnasında Yapılması Gerekenler:
Öncelikle panik ve telaşın önlenmesi gerekir. Daha önceden belirlenmiş yaşam boşlukları tespit edilerek buralara sığınmak önemlidir. Hacmi küçültmek yaralanma riskini azaltacağı için mutlaka cenin pozisyonunda ve ellerimizle başımızı korumamız gerekmektedir. Masa, sandalye, dolap ve benzeri eşyaların altına girmek sizi korumayacaktır. Bunun için devrilmeyecek ve ezilmeyecek bir eşyanın yanına yatmak sizi koruyacaktır. Kapı, pencere, pervaz, balkon ve merdivenlerden uzak durmak gerekmektedir. Mümkün olduğunca dış duvarlara yakın pozisyon almak deprem sonrasında size ulaşmak adına kurtarma ekiplerine kolaylık sağlayacaktır.
Deprem Sonrasında Yapılması Gerekenler:
Yukarıdaki önlem ve tedbirleri aldığınız takdirde muhtemelen (inşallah) hayatta kalacaksınız. Deprem oldu enkaz altında kaldınız ve kurtarılmayı bekliyorsunuz bu esnada soğukkanlı kalmanız moral açısından size avantaj sağlayacaktır. Önceden hazırladığınız deprem çantası/sandığına ulaşma imkânınız var ise zaten oldukça şanslı sayılırsınız. En azından kurtarılıncaya kadar hayata tutunma konusunda sıkıntınız olmayacaktır. Sesinizi dışarıya duyurmak adına bağırabilir veya düdük çalabilirsiniz. Bunun yanında elinizin altında ki malzemeleri idareli kullanmanız gerekir. Sağ olsanız bile ne zaman kurtarılacağınız belli değildir.
Sonuç olarak; coğrafya kader olduğuna göre bu fay hatları üzerinde yaşamamız kaçınılmazdır. Zemin, yapı, bina, dayanıklılık ve mevzuat bütün bunların dış faktörler olduğu için yapacaklarımız sınırlı olabilir. Fakat kişisel olarak alacağımız tedbir ve bilincimiz bizi yaşama bağlayacaktır. Bunu üç kelime ile formüle ederek slogan haline getirmemiz hem akılda kalıcı hem de etkili olacaktır. Öğren-Uygula-Yaşa
Esenlik dileklerimle,
Erol Aydın