Gerek İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinde (Madde 17 ) gerek Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında (Madde 35 ) ve gerekse İslam Dininin korunması gereken Beş Temel İnsan Hakları Listesinde yer alan mülkiyet hakkı tüm toplumlarda kutsal ve değerli sayılmaktadır.
Ancak bazı özel durumlar hariç bu hakkı kimse ya da kimseler gasp edemez. Bu mülkiyet hakları ‘’Kamunun menfaatlerinin zora düşeceği durumlar olarak düşündüğümüzde’’ ve birde ‘’Acele Kamulaştırma Hallerinde’’ yasalarla sınırlandırabilir ya da ortadan kaldırabilir. Ancak pratikte bazı uygulamalar insanlarımızın karşılaştığı hak gasplarının bir kısmını yasal çizgi içerisinde normalmiş gibi göstermekte ve insanlarımızı bu durumu kabul etmek gibi zorunluluk içerisinde bırakmaktadır.
Adana’nın Ceyhan ilçesi Kurtpınar Beldesi İncirli Köyü ( Pardon Mahallesi )Sahil sokak insanlarının bir kısmının yaşadığı yerler bir şekilde bu tip( Acele Kamulaştırma Yasası ) yasal uygulamalar adı altında kamulaştırılmış olup yaklaşık 15 hane halkını derin üzüntülere düşürmüştür. 170 hanesi bulunan bu mevkide ne özellik var bilinmemekle birlikte 6 tanesi dul kadın ve çocuklarının evleri ile yaşlı emeklilerin evleri olmak üzere toplamda 15 ev halkı mağduriyet içerisinde kıvranmaktadır.
Köyde (Pardon Mahallede) istimlak edilerek el konulan mevkiden yaklaşık 2 km uzakta bulunan ve denizle arasında mesafe olan yere verilen istimlak bedelinin üçte biri rakamlarla bilirkişi belgeleri tanzim edilmiş, denize sıfır olan bir alan denize bir km mesafede diye yazılarak insanlar mağdur edilmiştir.
Ortaya çıkan bu mağduriyet köyün (Pardon Mahallenin ) bir kısmını eski tabirle köy içi denilen meskûn mahal bölgesinin ve özellikle insanların ikamet ettiği yerlerin ellerinden yasa yolu ile alınması sonucu karşılık olarak verilecek bedel; başka bir yerde ikamet edecekleri ev yâda daire almalarını sağlayacak bir bedel olmaktan çok uzak ve gülünç bir meblağ olarak karşılarında durmaktadır.( iki katlı, üç katlı, tek katlı bahçeleri ve bahçelerinde zeytin ağaçları olan mesken sahiplerine verilen meblağ başka bir yerde ev alacak bir miktar değil).
Yasaların verdiği yetkilerle bazı uygulamalar söz konusu olabilir. Ancak bu uygulamalar gerek ülke yasaları gerekse İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinde belirtilen temel insan haklarına aykırı olmamalıdır.
İstimlak edilen bu köyün (pardon Mahallenin ) evleri, zeytinlikleri ve diğer meyve ağaçları devletin çok elzem bir ihtiyacı sonucu istimlak edilmiş ise burada yetkililere düşen ADİL BİR BEDELLE insanları mağdur etmeyecek bedelleri ödemek ve YASAYA UYGUN ancak ADİL ödemesi yapılmayan bu kararların değiştirilerek orada yaşayan insanların mağduriyetlerine son vermektir.
İnsanların Mülkiyet Haklarının ellerinden alınması yasal olarak devletin yâda devlete ait bazı kurumların elinde olabilir.
Ancak Uygulamalar Adalet Çerçevesi Sınırları İçerisinde Olmalıdır.
Kaynakça.
Anayasa MADDE 35- Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi.
Madde 17
1. Herkesin, tek başına ya da başkalarıyla ortaklık içinde, mülkiyet hakkı vardır.
2. Kimse mülkiyetinden keyfi olarak yoksun bırakılamaz.