Deizm, Tanrı'nın varlığını kabul eden ancak dinleri, peygamberleri veya vahyi reddeden bir düşünce sistemidir. Deistler, evrenin bir yaratıcı tarafından var edildiğine inanır; ancak bu yaratıcıya insan hayatına müdahale eden, ibadet bekleyen ya da mucizeler gönderen bir güç atfetmezler.
Deizme Örnekler
Voltaire: Aydınlanma Çağı filozoflarından Voltaire, Tanrı’nın varlığını kabul etmekle birlikte dinlerin insan eliyle oluşturulmuş sistemler olduğunu savunmuştur. "Eğer Tanrı olmasaydı, onu icat etmek gerekirdi." sözü, onun deist bakış açısını yansıtır.
Thomas Jefferson: Amerika Birleşik Devletleri’nin kurucu başkanlarından biri olan Jefferson, İncil’den mucizeleri ve doğaüstü anlatıları çıkararak İsa’yı yalnızca ahlaki öğretileri açısından değerlendiren bir "Jefferson İncili" oluşturmuştur.
Modern Deistler: Günümüzde bazı insanlar, bilimin evrenin yasalarını açıklayabildiğini ancak ilk nedeni Tanrı'nın oluşturduğunu düşünerek dine bağlı kalmadan bir yaratıcının varlığına inanırlar.
Gizli Deizm Nedir?
Gizli deizm, dini bir geçmişten gelen ancak zamanla İslam’ın bazı temel kabullerini sorgulamaya başlayan bireylerin yaşadığı bir ara durumdur. Bu kişiler, İslam’a dair birçok inançlarını kaybetmiş ancak yeni bir dünya görüşü geliştirememiştir. Genellikle eski inançlarına dair duygusal bir bağ sürdürürler.
Gizli Deizme Örnekler
Namazı terk etmiş ama dua edenler: Tanrı’ya olan inancını korurken dini pratiklerden uzaklaşan kişiler, gizli deist bir profil çizebilir.
Kültürel Müslümanlık: Ramazan ayında oruç tutmasa da iftar sofralarına katılan, bayramları kutlayan ancak İslam'ın temel inançlarını sorgulayan kişiler.
Eski İslamcıların dönüşümü: Zamanında İslami cemaatlerde aktif rol oynayan bazı kişiler, dini yorumların yetersizliği veya çelişkileri nedeniyle inançlarını kaybetmiş ancak tamamen inkâr noktasına da gelememiştir. Bu kişiler genellikle dinden soğumuş ama hâlâ metafizik bir bağ hissetmektedirler.
Gizli deizm, belirsiz bir düşünsel süreçtir. Kimi için deizme tam bir geçiş süreci olabilirken, kimileri için nostaljik bir bağ olarak kalabilir.
Gizli Deizm Nasıl ve Ne Zaman Ortaya Çıktı?
Modernizmle ilk yüzleşmenin başladığı Osmanlı’nın son dönemlerinde ortaya çıkmaya başlamıştır.
Dönemin İslamcıları, İslam'ı günün alternatifleri karşısında güçlü bir iddia olarak ifade edememiştir. Modernizmi yaşayan egemenlerin işgal ve sömürü dayatmaları, İslam dünyasında bir savunma refleksi oluşturmuştur. Eldekini korumaya endekslenen İslamcılık düşüncesi, küfre direniş iddiasıyla kısmen kendisini koruyabilmiştir.
Eğer emperyalist devletler tankla, topla değil de kültürel hâkimiyetleriyle gelmiş olsalardı, durum çok farklı olabilirdi. Halkın büyük bir kısmı zaten fikren ve kalben imparatorluk politikalarından uzaklaşmaktaydı.
İkinci Dalga Gizli Deizmin Ortaya Çıkışı
İslam coğrafyasında İslamcı iktidarlar iş başına gelince, gerçeklerle yüzleşme süreci başladı. Bu iktidarlar, hâkim paradigmaya karşı kayda değer bir yenilik geliştiremedikleri gibi, Batı’yı taklit ettikleri oranda başarılı oldular. Bilim, sanat, spor, sinema, ticaret gibi alanlarda Batı’ya ait modeller her zaman en ön sıralarda yer aldı.
Bu iddiasız politik yönetimler, İslam’a ait neredeyse tüm kavramları tartışılır hale getirdi. En çok ifade edilen savunma refleksi şu oldu: "Gerçek İslam iktidar olmadı."
İslam coğrafyalarında demokrasiye yaklaşan yönetimler; insan hakları, hukukun üstünlüğü, liyakat, adil paylaşım ve üretime değer verip bunları uyguladıkları oranda başarılı oldular ve halklarını mutlu ettiler.
Başta bizim ülkemiz olmak üzere tüm İslam coğrafyasında insanlar iyi ve doğru uygulamaları biliyor ve istiyor. Ancak, bu uygulamalardan uzaklaşıldıkça başta din ve ahlak olmak üzere bütün değerler yara alıyor.
Fikirler, hayata uygulama modelleri ve kuralları ile temas eder. Fikirler, kendilerini açığa vurmayan potansiyellerdir. Ancak uygulandığında ve yorumlandığında gerçek gücü ortaya çıkar.
İslam dini, özgün bir hayat tasarrufuna sahiptir. Rabbimizin koyduğu kurallar, peygamberimizin eşsiz uygulamalarıyla ortadadır. Helaller ve haramlar, adalet, merhamet, adil paylaşım, ahireti unutmama, ötekinin haklarına saygı, çevreye duyarlılık ve liyakat gibi unsurlarıyla mükemmel bir sistem sunar. Ancak, İslam’ın yanlış uygulanması, siyasete veya başka durumlara alet edilmesi, dinden uzaklaşmayı hızlandırmaktadır.
Unutulmamalıdır ki bilgi çağında yaşıyoruz. İnsanların büyük bir kısmı internet kullanıyor. İnternet üzerinden okuma, takip etme, tartışma ve kıyaslama, zannedildiğinden çok daha yaygın hale gelmiştir.
Yaşamını okumamak, yeterince çalışmamak, araştırmamak, bedel ödemeye yanaşmamak, risk almamak, kolay kazanmak, haz ve hız peşinde koşmak üzerine kuranlar, dinlerini bile koruyamaz hale gelebiliyor. Kendilerini deist, gizli deist veya ateist olarak tanımlayanlar, farkında olarak ya da olmayarak bu düşünce dünyasında geziniyorlar.
Kaynak: Nuri Yılmaz – Gizli Deizm kitabından yararlanılarak yazılmıştır.