Millet İttifakı seçim kampanyasında özellikle mitinglerde, “Dedem” diye başlayan afiş ve dövizler dikkat çekiyordu.
Kılıçdaroğlu için en fazla, “Dedem, ilk oyum sana!” diye gençlerin ifadesi göze çarpıyordu. Bu yaklaşım Kılıçdaroğlu’nun çok hoşuna gitse de aslında olumsuz algı olarak aleyhine olmuştur. Dede'nin sosyolojik açılımı: Çalışma hayatı sona ermiş, torunları ile vakit geçirmek için dinlenmeye geçiş yapmış kişi demektir. Başka bir ifade ile “Ununu elemiş, eleğini asmış” durumudur.
Cumhuriyet’in ikici yüzyılına 75 yaşındaki bir liderle girmek; akla, mantığa, izana ve de reel siyasete aykırıdır. Bu yüzden de Kılıçdaroğlu daha en baştan kaybetmiştir.
Altılı masanın ana stratejisi, “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” argümanı yeni meclis yapısı ile ortadan kalkmıştır. Dolayısıyla Akşener’in Başbakanlık hayali başka bir bahara kalmıştır. Bu şekilde; moral, motivasyon ve sinerjini kaybeden altılı masa yine de kuyruğunu dik tutmaya çalışsa da ikinci tur için Erdoğan % 60 oy alır mı? Test edilecektir.
Her seçimde olduğu gibi, “Oyları çaldılar!” algısı cehaletten değil ise art niyetli bir algı olmaktadır. Diğer bir husus buna tevessül edenler yarım puanı niye çalmadılar diye sormak lazım.
Sürekli, “Tek adam ve diktatör” olarak ifade ettikleri Erdoğan dünya lideri olarak siyaset literatürüne damgasını vurmuştur. Strateji ve hedefini değiştirmeden aynı heyecanla ikinci tura hazırlanmaktadır.
Kılıçdaroğlu ise tüm kampanya, reklam ve sloganlarını ekibiyle birlikte çöpe atmıştır. Çiçek, böcek, bahar, kalp ve boş sözlerin toplumda bir karşılığı olmadığını anladığında atı alan Üsküdar’ı geçmişti.
Halim, selim, yumuşak ve babacan Kılıçdaroğlu gitmiş yerine içinden bir canavar çıkmıştır. Bu şekilde bir heyecan ve motivasyon sağlamaya çalışsa da ortakları aldıkları beleş vekiller ile gurup toplantıları ile çok da dertleri olmadığı ortaya koymuşlardır.
Bu milleti aşağılayanlar ve cahil olarak görenler bundan sonra da kaybetmeye devam edecektir. Aslında, “Erdoğan kaybetti” diye kendilerini teselli etseler de Erdoğan’ın siyasi dehâsı karşısında yine dumura uğrayacaklardır.
Erdoğan, ikinci turda ezici bir çoğunlukla oylarını artırarak elini daha da kuvvetli hale getirecektir. Böylece hem içeride hem de dışarıda kendisine alan açmış olacaktır.
Sonuç olarak; baştan beri hiç bir şansı olmayan Kılıçdaroğlu boyunun ölçüsünü olarak siyasi hayatını noktalayacaktır. Bir siyasetçi için ne hazin bir son, fakat girdiği her seçimi kaybederek koltuğunda 13 sene oturması da az başarı değildir. Erdoğan ise herkesin kazanacağını ifade ederek, yine herkesin rahat olmasını taahhüt ediyor, daha ne olsun? Gelmekte olan sonunda geldi ve Kılıçdaroğlu evine dönüyor vatana millete hayırlı olsun.
Esenlik dileklerimle,
Erol Aydın