Büşra AKSU
Adana
İktidarın uzaktan eğitim ve yurtların depremzedeler için boşaltılması kararını konuştuğumuz Çukurova Üniversitesi öğrencileri 2 milyondan fazla insana barınma ihtiyacı sağlayacak boş tesis ve konutun hali hazırda var olduğuna işaret ederek; “KYK yurtlarının boşaltılması üniversite gençliğini evlere hapsederek pasif hale getiriyor ve öğrencilerin eğitim ihtiyaçları göz ardı ediliyor. Bu karar, geleceği yeniden inşa etmemize dair umudumuzu da elimizden alırken bir arada olmanın, iyileşmenin önüne geçiyor. Devlet, özellikle 10 ile yakın otel sahiplerinin, turizm şirketlerinin ve diğer sermayedarların kazançlarını gözetirken öğrencileri eğitimden mahrum bırakıyor” dedi.
Eğitim devletin kriz butonu haline geldiğini vurgulayan gençler; ": Yanlış kararların mağduru hep öğrenciler oluyor, eğitim yuzyüze olmalıdır" dedi.
“ZATEN PANDEMİDE EĞİTİM HEBA OLDU”
Grafık tasarımı bölümü Öğrencisi Ahsen öğrencilerin hep yanlış kararların mağduru olduğunu belirterek; “İlk vazgeçilenin eğitim olduğunu görünce maalesef ne kadar kötü yönetilen bir ülkede yaşamaya çalıştığımızı tekrar tekrar anlıyorum. KYK yurtları ve üniversiteler eğitimle beraber sosyal ve psikolojik unsurlar açısından öğrencileri geliştiren ve tamamlayan alanlardır. Zaten pandemiden dolayı uzaktan eğitimle geçen günlerimizin ve aldığımız eğitimin çoğu heba oldu. Verilen bu karar ne eğitime ulaşımı kolaylaştırır ne de eğitim için gerekli koşullar sağlanır. Maalesef daha büyük sorunları oluşturur. Böyle kötü bir durumda öğrencilerin en çok motive oldukları alanları kapatarak ölü bir nesil yetiştirilir. Ve rutinlerimizden tamamen uzaklaştıkça yaşanılan kötü durumları unutmamız çok zaman alır ve daha büyük izler bırakır diye düşünüyorum” diye tepki gösterdi.
“YURTLAR DEVLETİN KRİZ BUTONU HALİNE GELDİ”
Yurtların devletin kriz butonu haline geldiğini ifade eden okul öncesı öğretmenlığı öğrencisi Kübra şunları söyledi; “Devlet istediğinde “sahip” olabildiği otellere bugün ne yazık ki sahip değil. Yurtları usulsüz boşaltma, plansız çıkartmalar bir mağduriyeti başka mağduriyetle kapatma çabasını içinde. Yakınlarını kaybetmiş bu insanları çaresizce konforsuz yerlere tıkmak iyi koşulları sağlamayacak. Depremzede öğrenciler uzaktan eğitimi hangi koşullarda alabilecekler, hangi defterlerle ya da hangi iletişim aracıyla? Bu krizde alınabilecek sağlıklı tek bir karar yokken direkt eğitime saldırmak sorundur. Yakın zamanda bir kovid-19 süreci atlattık ve bu süreçte yıkım, döküm, enkaz yokken bile eğitim koşulları en alt seviyelerdeydi. Biz hala daha deprem bölgelerinde elektriksizliği, internetsizliği görüyoruz. Ben bu kararı büyük bir organizasyon eksikliği olarak görüyorum. İktidarın kendini koruma gayesinde halka “sizi mağdur etmiyorum” dediği bir şov olarak görüyorum. Bu süreçte en çok bilimin ışığında hareket edebileceğimizi anlamaları için daha kaç bin enkaz lazım? Her şey politiktir.”
“GENÇLERİ ÇILDIRMA NOKTASINA GETİRDİLER!”
Tıyatro bölümü öğrencisi Batuhan ise şu ifadelerle tepkisini dile getirdi; “Düşünün ki biz bütün bu sorunları yeterli eğitim seviyesine sahip olmadığımız ve aynı zamanda problem çözücülerin liyakatli olmadığından dolayı depremde binlerce insanı kaybettik. O yüzden şu anda eğitimi online eğitime geçirmek, eğitim sürecini epey etkileyecek. Şahsen Ekipman açısından sıkıntım yok ama Türkiye’de milyonlarca öğrenci var ve şu anda bilgisayar bile alabilecek durumda olmayan öğrencilerimiz mevcut. Tabi ki online eğitim belli başlı konularda işlevli olabilir ama sanal bir boyutta gerçek hayata dair şeyleri öğrenmek bence biraz savsaklanabilecek bir şeymiş gibi geliyor. Devletin kasası şu anda depremzedelere bakabilecek durumda olmadığından KYK yurtları hedef alındı. Televizyonda da görüyoruz ki bağışlar toplanıyor. O yüzden de en maliyetsiz yol öğrenci yurtları. Şu anki durum içerisinde o kadar ileri hamleleri düşünmediler. Sadece en hızlı akla geleni yaptıkları kesin. Biz pandemiyle zaten 2 yıl kapanmış sonra bir de bu depremi yaşamış gençler olarak çıldırmak üzereyiz!”
“KISA SÜREDE YÜZ YÜZE EĞİTİME GEÇİLMELİ”
Uzaktan eğitim kararından en çok etkilenenin tıp fakültesi öğrencileri olduğunu vurgulayan tıp fakültesi son sınıf öğrencisi; “Kısa bir süreliğine uzaktan eğitime devam edilip sonrasında hızlı bir şekilde öğrencilerin tahliye edilip normal eğitime devam edilmesi gerekir. Çünkü bu karar eğitimi baltalamaktan başka bir şey değil. Tıp fakültesi öğrencileri olarak uygulamalı derslerimizden geri kalmak istemiyoruz. Kısa süreliğine online eğitim yapılacaksa ancak ekipmanlar ve alt yapı sağlam olunca eğitimden faydalanabiliriz. Lakin ekipmanları olmayanlar için devletin bu konuda ekipman desteği yapması gerekiyor” dedi.
“DEPREMZEDE ÖĞRENCİLER ARKADAŞLARIYLA BİRLİKTE OLARAK NORMALE DÖNEBİLİR”
Bılgısayar mühendisliği öğrencısı Beyza pandemi sürecinde olduğu gibi bugün de yine öğrencilerin hedef alındığının altını çizerek; “Öğrencileri yurtlarından ve eğitiminden uzaklaştırmadan depremzedelere daha iyi koşullarda barınma yerleri sağlanabilirdi. Üniversitelerin uzaktan eğitime geçmesi hem uygulamalı dersleri direkt engelliyor hem de teorik derslerimizde de verimliliği büyük oranda düşürüyor. Depremden evini kaybetmiş arkadaşlarımla konuştuğumda da gerekli koşulların sağlanıp okulların açılmasını istediklerini söylüyorlar. Amacımız arkadaşlarımızla bu kötü günleri atlatırken olabildiğince birlikte olmak, eğitimimize kaldığımız yerden devam edebilmek ve normale bir an önce dönebilmek” dedi.
“ÜNİVERSİTELER ÖĞRENCİLERİN SOSYALLEŞME, DAYANIŞMA VE BİRLİKTELİK ALANIDIR”
Üniversitenin öğrenciler için sosyalleşme, dayanışma ve birliktelik alanı olduğuna işaret eden radyo televizyon ve sinema bölümü öğrencisi Hande şunları söyledi; “Bu durum unutulmamalıdır. Diyelim ki online eğitime geçildi, ekipman ne olacak? Ekipmandan önce depremle birlikte gelen şebeke problemi var. Ekipman olsa bile şebeke sorunumuz olacak. Bu sürecin eğitimi zedelememesi gerekiyor. KYK yurtlarının depremzedelere istediği yardımı sağlayabileceğini düşünmüyorum. Bunun sebebi ise insanların psikolojik desteğe ve normal yaşam alanına ihtiyaç duymalarıdır. Onların özel alan ihtiyaçlarını karşılayamayacak.”
“EĞİTİMİ YÜZ YÜZE OLMALIDIR”
Makine mühendisliği öğrencisi Zerda ise KYK’ların depremzedelere verilmesinin daha şimdiden birçok soruna yol açtığını beriterek; “Öğrenciler düşünülmeden yurtlardan çıkartıldı. Birçok öğrenci şehir dışından yurtlara eşyalarını almaya gitti. Şu süreçte bir de eşyalarla uğraşmak çok mantıksız. Eğitim yüz yüze olmalıdır. Bu kararın alınması kesinlikle siyasi ve politik bir amaç uğruna verilmiştir. Yeteri kadar deprem vergisi verildiğini hepimiz biliyoruz ama bunları harcamak çoğu hükumet yanlısı insanların kendi çıkarlarına ters. Bu yüzden konutlar ve oteller kullanılmamaktadır. Devletin şu an depremzedeleri düşündüğünü de düşünmüyorum” dedi.