CHP, kimseden ayrılmadı, Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk tarafından kuruldu ve bu parti o tarihteki çizgisiyle Türkiye Cumhuriyeti’ni kurdu.
MHP, kimseden ayrılmadı, Başbuğ Alparslan Türkeş tarafından memleketin ihtiyacı var düşüncesiyle kuruldu.
AK Parti, Refah Partisi'nden ayrılan bir ekiple kuruldu.
İYİ Parti, MHP’den ayrılan ekiple kuruldu.
DEVA Partisi, AKP’den ayrılan ekiple kuruldu.
GELECEK Partisi, AKP’den ayrılan ekiple kuruldu.
Şimdilerde, Muharrem İnce ve Mustafa Sarıgül CHP’den ayrılarak parti kuruyor.
Bu tabloya bakınca ve kurulan yeni partileri kötüleyen başka parti yetkililerini görünce, “Dinime Söven Müslüman Olsa” sözü geliyor aklıma.
Ben mi bir şey kaçırıyorum, yoksa orta yerde koskoca bir bencillik mi var?
Koalisyonları bitirmek adına kurulan Başkanlık sistemi sonucunda, yeni kurulan partilerin ittifak yapacağı kaçınılmaz görünüyor.
Bu durumdan rahatsız olanlar, yeni kurulan, düne kadar kendi içlerinde olup onore ettikleri, göklere çıkarıp arkasında durdukları yeni yeni partiler kuran kimselere söyleniyor, bununla yetinmeyip hakaret derecesinde her türlü söylem yapmaktan kaçınmıyorlar.
Siyasetin temeli ‘İNSAN’ iken, insanlar unutulmuş, üç beş parti yetkilisi vasfı olan kimsenin birbirleriyle savaş halinin yaşandığı bir durum gözleniyor.
Bu ülke kimsenin değil, 83 milyon insanın hakkını gözeterek görev yapması beklenen siyasi parti yetkilileri artık bir ‘DUR’ deyip, gerçek olan büyük resmi ve bu resim içindeki bulundukları yeri görmeliler diye düşünüyorum.
Çevresine, vatana millete hizmet yapıyorum şeklinde görüntü sergileyen tüm siyasilerin, gerçek konunun Türk Milleti olduğunu hatırlamaları gerekir artık!..
Vatandaş gözüyle bakıyorum da, dün beraberdiniz, şimdi bu kadar kötülüyorsunuz ya!..
Peki, farkınızı nasıl anlayacağız?