Öncelikle seçilen tüm ilçe başkanlarımızı, yönetim kurulu üyelerimizi ve il delegelerimizi kutluyorum, başarılar diliyorum.
Özveri isteyen, zorlu ve onurlu görevi yerine getiren ilçe yönetimlerimizin her konuda yanlarında olmak ve yardımcı olmak biz partililerin de öncelikli görevleri arasında gelmektedir.
CHP İlçe kongrelerinin tamamlanmasıyla birlikte, seçilen il delegelerinin belirleyeceği il başkanlığı seçiminin tarihi ilerleyen günlerde açıklanacaktır.
Bundan sonra gündemi il başkanı, yönetim kurulu, disiplin kurulu üyeleriyle birlikte, otuz kurultay delegesinin belirlenmesi oluşturacaktır.
İlçe kongrelerine dair gözlemlerimi ve il seçimiyle ilgili değerlendirmelerimi yazı dizisi şeklinde siz değerli okuyucularımla paylaşacağım.
Bu süreçte Feke, Ceyhan, Karaisalı, Çukurova, Yüreğir, Seyhan ve Sarıçam kongrelerimize katılabildim.
Gönül isterdi ki tüm ilçelerimizin kongrelerine katılabilseydim, daha fazla zaman ayırabilseydim, zaman ve çalışma koşullarıyla elimden bu kadarı geldi.
CHP’nin ülke genelindeki tamamlanan ilçe kongrelerinde , seçimlerin yüzde altmışının tek liste ile yapıldığı , yüzde kırk da iki ya da üçlü liste ile yapıldığı kamuoyuna yansıyan bilgiler arasında.
Katıldığım kongrelerdeki gözlemlerime gelince ; öncelikle kongrelere partililerimizin katılımı yüksekti. Partililerimiz, 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde kazanılan belediye başkanlıkları ve AKP’nin gerilemesi nedeniyle duyulan sevinç ve heyecanı salonlara yansıtıyorlardı.
AKP’nin de kaybedebileceği, CHP’nin iktidara gelebileceğine olan inancın arttığı net bir şekilde görülüyordu.
Gündem maddelerinden olan çalışma raporunun değerlendirilmesi bölümlerinde, kongre delegelerinin lehte ve aleyhte söz almaları neredeyse yok gibiydi.
Kongreler ; iki yıllık görev süresinde nelerin yapılıp nelerin yapılamadığının değerlendirilip, yarının yol haritasının çizildiği en meşru zeminlerdir.
Partinin kahvede, lokantada, bürolarda ya da sosyal medyada değerlendirilmesi, eleştirilmesi yerine kongrelerde konuşulması daha önemliydi.
Ancak delegasyon bu hakkını kullanmak istemedi.
Bunun en önemli nedenlerinden birisi de Saimbeyli, Tufanbeyli, Yumurtalık, Karaisalı, Aladağ ve Kozan ilçelerimiz dışındaki ilçelerde seçimlerin tek liste ile yapılmasıydı.
Tek listeyle yapılınca, ister istemez buna seçim demek de biraz zor olacaktı.
Çünkü birden fazla listenin olmadığı yerde delege , neyin seçimini yapacaktı? Ayrıca tüzük gereği kural olan çarşaf liste yerine, delegasyonun önerisi ve kabulüyle istisnai hüküm olan blok liste ile seçimlerimiz yapıldı.
Yine tüzük gereği yüzde on delege imzalı aday gösterilme de aday olabileceklerin önündeki engellerden biriydi. Birden çok liste olmadığından , listeler arasında değerlendirme yapılamıyordu.
Yine çarşaf liste yöntemiyle partimize hizmet edebilecek isimlerin yönetimlerde yer alması da sağlanabilirdi.
Elbette her zaman birden çok listenin yarışması olmayabilir, uzlaşma ile ya da görevini başarıyla yürüten yönetimler karşısına aday çıkmayabilirdi.
Bunların hepsi birleşince heyecanlı seçim ortamı yoktu ve bir an önce oy kullanıp, seçimlerin bitmesi en çok istenendi.
İlçe kongrelerimizle ilgili gözlemlerime ve yapılacak il kongremize dair düşüncelerimi sizlerle paylaşmaya devam edeceğim. Tüm okurlarıma sağlıklı ve mutlu günler diliyor, saygılarımı sunuyorum.
Mengücek Gazi ÇITIRIK
(Adana Barosu eski Başkanı)