Bit Pazarındaki Fatih Kocaispir Tepsisi

Taner Talaş yazdı...

Bu videoyu Adana’da sadece Kocavezir semtinde bulunan bit pazarında gezerken çektim.

Bit pazarında gezerken gözlem yapacak onlarca konu başlığı bulabilirsiniz. 

Geçen yıl çocuklarla birlikte bit pazarını gezerken kullanılmış iç çamaşırı satan tezgah hayli dikkatimi çekmişti,günlerce düşünmüştüm. Çünkü kullanılmış iç çamaşırı,kullanılmış gömlek ya da pantolon kategorisine girmezdi. Bu durumuda yoklukla açıklayamazdım.

Bu tür mekanları gezerken özgür bir zihinle,kuru ve yavan popülizme düşmezseniz,muhakkak dikkatinizi çekecek veri önünüze düşüverir.

Videonun sonundaki Fatih Kocaispir portresi bulunan tepside benim önüme düşüverdi. Hemen yeri gelmişken ara bir not düşeyim. Buradan sonraki düşünce ve tahlillerim Fatih Kocaispir’i rencide etmek amacı taşımamaktadır.

İrkildim.

Memleketimizin en gariban tabakasının uğrak yeri olan bir mekanda ,güç ile kurulan ilişkiyi göstermesi açısından satılığa konulan tepsi beni çarptı. Kurtlukta da kanun düşeni yemekti ve garibanın düşeni yeme biçimi tepsiyi satışa koyarak kendisini gösteriyordu.

Bir ay evveline kadar şehrin en güçlü makamlarından birinde oturması nedeniyle güçlü kişilerinden birisi olan Yüreğir Belediye Başkanı Fatih Kocaispir’in seçimi kaybetmesi ile birlikte uğramış olduğu muamele buydu.Aslında bizim toplumsal dokumuzu göstermesi açısından önemli bir veri bu. 

Tepsinin karşısına geçtim düşünmeye devam ettim.

Memleketin sadece zengin tabakasına mahsus olmayan pragmatizmin,gariban da katmerlisi mevcuttu. Artık Fatih Kocaispir yoktu ve onunla ilişkili olmanın bir manası kalmamıştı.Yeni güçlülerin fotoğrafı bulunan meteryaller çoktan evde yerini almıştı. Ali Demirçalı’nın dağıttığı tesbih ve zikirmatikle huşu içinde yeni güçlünün başımızdan eksik olmaması için duaya başlanmıştı.

Zaten devlet ve siyaset geleneğimizde bu değil miydi? Eski fotoğraflar kaldırılır,yeni fotoğraflar asılır,devam eden süreçte;okulların,hastanelerin,stadyumların,caddelerin,ismi değiştirilmez miydi? 

Sonra Fatih Kocaispir’i yadırgadım.
Bir siyasetçi tepsi üzerine portresini neden koyar,hediye olarak evlere gönderdiğiniz kişilere resminizi dayatmanızın anlamı nedir diye hayıflandım.

Tabi burada Fatih beye haksızlık etmeyelim.Edirne’den Kars’a,en küçük beldeden metropol büyükşehirlere kadar,siyasetçilerin görünme arzusu ve PR çalışması artık kanıksadığımız bir hale gelmedi mi ? Güçlü siyasetçinin,güçlü liderin,yaşamımızın her alanında resmini görmekten ne zaman şikayetçi olduk ki?

Gariban pragmatizmine dönecek olursak,siyasetçiye her daim ahlak dersi veren efkarı umumiyenin kendisi ne kadar etik değerlere bağlı ki? Kendisine gelen hediye tepsiyi her ne olursa olsun,bit pazarında tezgaha çıkarmak ne kadar ahlakidir?
Bu durumu yokluk ile açıklayabilir miyiz,kesinlikle açıklayamayız.

Gücünü kaybetmiş bir siyasetçinin fotoğrafının bulunduğu tepsiyi satılığa çıkaran zihnin,kendisine gelen hediyeyi de satması pekala tutarlı değil mi? Bence tutarlı. 

Plastik bir tepsinin bit pazarında işportaya düşmesi üzerinden memleketimizin iktidar,güç,siyaset ilişkisi okunabilir mi?
Evet okunabilir.
Görevdeki başkanları bit bazarına davet ediyorum.

GÜNDEM Haberleri

O duvarda, o yazı artık yok!
Önlisans Sosyal Güvenlik Mezunları atama bekliyor
Adana'da ekmeğe zam geliyor!
Adana'da İlkokul duvarına yazılan yazı pes dedirtti!
Adana’da 5 Kişiyi Öldüren Polis Memurunun Çocukları Devlet Himayesine Alındı