Türk Ocağı Adana Şube Başkanı Ömer Volkan Çiçek, Kerkük'te yaşanan gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu.
Çiçek'in açıklaması şöyle:
Yüce Türk Dünyası!
Kadim Türk şehri Kerkük konusunda yaşanan gelişmeler Türk milletini derinden etkilemektedir. Misak-ı milli sınırlarımızda olmasına rağmen tarihsel süreçte elimizden alınarak yapay bir devlet olan Irak’ın hâkimiyetine verilen Can Kerkük’te, Amerikan işgalinden bu yana demografik yapı değiştirilerek bölgede Türkmen varlığının yok edilmesi amaçlanmaktadır.
2003 yılında yaşanan ABD işgalinden sonra asayişi sağlama adına Kerkük’ü işgal eden Peşmerge, 16 Ekim 2017’den beri bölgeden ayrılmış durumdadır. Bu tarihten sonra yetkileri olmadığı halde hukuksuz bir şekilde tekrar Kerkük’e girmenin yollarını aramalarına rağmen bunu başaramadılar. Çünkü 14 yıllık Peşmerge işgali sırasında yaşanan asayiş olayları Peşmerge Kerkük’ten çıktıktan sonra %80 oranında azalmış; Türkmen, Arap, Kürt bütün Kerküklüler bu durumun devamı için Peşmerge’nin geri dönmesine karşı çıkmıştır.
Şu anda ise Irakta bir seçim sürecine girilmiştir. Yasalar gereği parlamento kendini feshetmiş ve Irak hükümeti yerini geçici hükümete bırakmışken bu otorite boşluğundan yararlanmak isteyen Peşmerge tekrar Kerkük’e dönmek ve zulümlerine devam etmek istemektedir.
Irak'ta siyasilerin, şahsi ikballerinin kaygısıyla, Peşmerge’nin bu talebini meşrulaştırmak için 20. Tugay adlı Peşmerge birliğini Irak Savunma Bakanlığı’na bağlaması ve bu tugayı Kerkük’e göndermeye hazırlanması asla kabul edilemez bir durumdur.
Peşmerge’nin, Irak merkez ordusu emrinde DEAŞ ile mücadele adı altında Kerkük’ün kenar mahallelerine dâhi girmesi kabul edilemez. Kerkük’ü 2017 öncesindeki asayişsizliğe mahkûm eden Peşmerge, bölgeye yine karışıklık getirecektir. O dönem yaşanan olaylar hafızalardaki yerini korumaktadır.
Bu konuda şu adımlar ivedi şekilde atılmalıdır.
- Öncelikle nesillerdir Kerkük’te yaşayan Kerkük Türkmenlerinin sesine kulak verilmeli ve her ne ad altında olursa olsun Peşmerge Kerkük’e sokulmamalıdır.
- Kerkük’ü korumak ve asayişi sağlamak amacıyla tüm gruplardan eşit sayıda olmak şartıyla sadece Kerküklülerden oluşan bir savunma gücü oluşturulmalıdır.
- Bölgenin en önemli gücü olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Misak-ı Milli sınırları içerisinde yer alan kadim Türk yurdu Kerkük’te tekrarlanmak istenen Peşmerge işgaline hiç bir surette müsaade etmemeli, gerekirse Lozan Anlaşması’ndan doğan haklarını da kullanarak ivedi bir şekilde bölgeye gerekli müdahalelerde bulunmalıdır.
Can Kerkük Peşmerge’nin insafına terk edilemez. Kadim Türk şehri aziz Kerkük’ün bizim gözümüzde Diyarbakır’dan, Kars’tan, Edirne’den, Muğla'dan, Sinop'tan, Kayseri'den veya Adana’mızdan hiç bir farkı yoktur.
Unutulmamalıdır!
Kerkük yanarsa canımız yanar.
Kerkük yanarsa Ciğerimiz kanar.
Konu “Türk” olunca üç maymunu oynayan dünya kamuoyuna rağmen, başta büyük Türkiye Cumhuriyeti olmak üzere Türk dünyası kendi soydaşına mutlaka sahip çıkacaktır.
İlk sözümüz son sözümüzdür : “Kerkük Türk’tür, Türk kalacak! “