Emperyalist ülkeler, geri kalmış veya bizim gibi gelişmekte olan ülkelerle niye bu kadar kolay oynayabiliyor?
Neden dünya tarihinde yaşanan en büyük soykırıma 55 halkı müslüman ülke müdahil olup, engelleyemiyor?
Emperyalizm dersine iyi çalışıyor. Daha çok eğitimle, daha güçlü üretimle, çalışanı öne çıkararak, parayı doğru yöneterek , yönetim kademelerinde akıldan, araştırmadan, bilimden daha çok yararlanarak üstün oluyorlar.
Belki önce hedef sömürü ulkelerinde askeri uygulamalarla başarılı oluyorlar.
Ya sonra?
O ülkenin yönetim sistemini, ekonomik yönden bağımlı hale getirilmis ekonomisini, eğitim sistemini, tarımsal ve endüstriyel üretim sistemlerini, üniversitelerini, medyasını ve bir çok stratejik kurumunu kontrol altına alıyorlar.
Cumhuriyet tarihimiz bunlarla ilgili sayısız örneği içinde barındırıyor. Daha Cumhuriyetin ilk yıllarında üretmeyi başardığımız uçaklar, yerli otomobil denemeleri, stratejik tarım ürünleri (haşhaş, tütün, Şekerpancarı, pamuk..), süt ve et hayvancılığı, tekstildeki bize ait birçok üstün yanlarımız , çoğu bu sömürgeci ülkelerle yakın ilişkilerde olan yöneticiler marifetiyle yok edilmedi mi ?
Şimdi en güçlü yanımız olan yerli ve milli savunma sanayi tesislerimiz hedef alınıyor.
Kimler tarafından?
Emin olun özne yine aynı. Dün Ingilizler büyük rahatsızlık duyuyordu gelişmemizden bugün onlara ilaveten Amerika ve soykırımcı kuyruğu İsrail ve suç ortakları.
NE YAPMALI?
Devletler için en önemli iki vazgeçilmez öge: Bağımsızlık ve güçlü ekonomidir. Bunun da yolu insan haklarına, adalete, liyakate, iyi bir eğitim sistemine ve üretime bağlı güçlü bir ekonomi ile olur.
Unutulmamalıdır ki; milli bağımsızlık yoksa ekonomi de yoktur.
Adalet gelişirse, ekonomi de gelişir.
Yönetimlerin ve uygulamaların her kademede denetlenmesi ekonomiye olumlu katkı yapar.
Eğitim kalitesi artarsa, eğitim müfredatları, reel sektörlerle birlikte hazırlanması halinde, ekonomi de gelişir.
Liyakat önemsenerek yapılan görevlendirmeler, ekonomiye ve yaşamımıza ciddi olumlu katkılar sağlar.
Özgürlükler artarsa, ekonomi gelişir.
Üniversiteler bağımsız ve özgür olursa, ekonomi gelişir.
Üniversiteler ile sanayi ve yönetimler yakın ilişki içinde olmalı. Üniversiteler, yapacakları ARGE ve inovasyon çalışmaları ile üreticilere, işletmelerimize ve yönetimlerimize rehberlik etmelidir.
Devlet gelirleri adil bölüşülebilirse, ekonomi gelişir, halk mutlu olur.
STK’ların gelişmesi, güçlenmesi devletimizin ve milletimizin imajını oluşturur.
Ekonomi gelişirse halkımız daha mutlu ve geleceğe güvenle bakar.
Ekonomi iyi olursa nesiller daha sağlıklı yetiştirilir.
Ekonomi iyiyse, yolsuzluk, hırsızlık tarihe gömülür.
Ekonomi iyiyse İslam dini daha iyi yaşanır.
Kitap okuma yüzdeleri artar, sorgulayan, araştıran bilinç, daha özgür ve kaliteli dindarlığı yaşar.
Başka Türkiye yok!
Burası bizim tek ve biricik vatanımız. Kişisel, partisel, grupsal çıkarlar değil 85 milyonun geleceğine odaklanılmalı ve ona göre politikalar uygulanmalı.