İçeriği en çok değiştirilen ve tağşiş yapılan ürünlerin başında gelen bal, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 22 Nisan 2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayınladığı tebliğ ile koruma altına alınmıştı.
Tebliğ ile balın tekniğine uygun ve hijyenik şekilde üretilmesi, hazırlanması, işlenmesi, depolanması, nakledilmesi ve piyasaya arz edilmesi aşamalarında taşıması gereken özellikler belirlenmiş oldu.
19 Şubat 2020 tarihinde yayınlanan Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliğine dayanarak hazırlanan tebliğ ile doğal olarak elde edilen bala, hiçbir katkı maddesi eklenemeyecek ve balın doğal formu bozulamayacak.
Resmi Gazete’de yayınlanan tebliği değerlendiren Etabal Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bağran Aksoy, bu gelişmenin sevindirici olduğunu ifade ederek, "Geçtiğimiz şubat ayında Tarım ve Orman Bakanlığı’mız bir yönetmelik yayınlayarak balı ve halkımızın sağlığını koruma altına almıştı.
Fakat orada bazı konular tam çözülememişti. Yeni tebliğ ile saf ham bala hiçbir katkı maddesi eklenemeyecek. Bal kovandan alındığı haliyle sofralara ulaştırılacak. Bal üretiminde doğru olanı zaten budur.
Bal insanların doğal olduğu için tüketmek istediği bir ürün. İçin de katkı maddesi olduktan sonra yapay şekerli ürünlerden bir farkı olmaz."
Bal ve balımsı ürünler yaklaşımı teorik olarak bitti
Tebliğ ile ’bal ve balımsı ürünler’ yaklaşımının en azından teorik olarak ortadan kalktığını belirten Aksoy, tebliğin 5’inci maddesine dikkat çekerek şunları söyledi: "20 maddeden oluşan tebliğin 5’inci maddesi açıkça "Bala hiçbir katkı maddesi katılamaz." diyor.
Yani bal artık kovandan alındığı haliyle satışa sunulacak, kıvam artırıcı, renk ve tat değiştirici katkılar eklenemeyecek. Ayrıca balın elde edildiği coğrafi bölgelerin dışında başka bir bölgeden bal ile karıştırılması da yasaklanıyor.
İçerik bakımından zengin olmayan balların, endemik çeşitliliği yüksek bölgelerin balları ile karıştırılarak satıldığını duyuyoruz. Artık bu durumun da önüne geçilmiş olacak. 4’üncü maddede balların çeşitleri ve taşıması gereken nitelikler açıkça anlatılıyor.
Dünyanın en kaliteli balını üreten bir ülke olarak balımızı korumak için yaptığımız bu çalışmaları doğru buluyorum. Fakat bir gerçek var ki önemli olan bu kararın uygulanabilmesi ve üreticilerin denetlenebilmesi.
Eğer güçlü bir denetim süreci oluşturulmaz ise yönetmeliğin de kanunun da önemi kalmaz.”