Jandarma Genel Komutanlığı, İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy imzası ile 81 il valilikleri ve il jandarma komutanlıklarına yazı göndererek iç sularda balık avcılığını yasakladı. Olay valiliklerin ilgili birimlere yazı göndermesi ile ortaya çıktı. Amatör balıkçılar karara isyan etti.
İçişleri Bakanlığı'na bağlı Jandarma Genel Komutanlığı 4 Haziran'da 81 il valiliklerine ve il jandarma komutanlıklarına yazı göndererek yaz aylarında suda boğulma olaylarına karşı bir dizi tedbir alınmasını istedi.
Yazıda havaların ısınması ile birlikte suda boğulma vakalarının artacağı, geçmişte Mayıs – Ağustos döneminde vaka sayılarının çok yüksek olduğu hatırlatıldı. Son iki yılda 788 kişinin hayatını kaybettiği, 262 kişinin yaralandığı ve 12 kişinin de kayıp olduğu bilgisine yer verildi.
İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy imzası ile gönderilen yazıda boğulma vakalarının önüne geçmek amacı ile bir dizi tedbir alınması talimatı verildiği görüldü. 12 maddelik tedbirler arasında iç sular, göl, gölet, nehir, sulama kanalı ve su birikintisi gibi yerlerde balık avlanılması yasaklandı. Bu madde amatör ve sportif avcıları isyan ettirdi.
OLTACILAR SESLERİNİ YÜKSELTTİ
Valiliklerin ilgili birimlere durumu yazı ile bildirmesinden sonra yasak kararından haberi olan amatör oltacılar sosyal medyada kamuoyu oluşturmaya çalıştı, karara tepki gösterdi. Birçok dernek ve federasyon paylaşımları ile kararı protesto etti.
Amatör ve Sportif Olta Balıkçıları Federasyonu Başkanı Serkan İnanç, SÖZCÜ'ye yaptığı açıklamada yasak kararında genel ifade kullanıldığını sadece amatör avcıların değil ticari balıkçılığın da yasaklandığını kaydetti.
İnanç, “Son yıllarda hep benzer sıkıntılar yaşıyoruz. Yüzme bilmeyen vatandaşlarımızın suya girmeleri tabi ki kabul edilemez bir durumdur. Her ne sebeple olursa olsun tedbir almadan serinlemek için bile olsa su kanallarına, göl, gölet ve barajlara girmek, yüzmek sonunda insan hayatı olunca tabi ki hepimizi üzer. Fakat olta balıkçılığı ile yüzme, suya girip serinleme eylemlerinin birbiri ile karıştırılmaması lazım. Biz olta balıkçıları olarak olta attığımız suya girip yüzerek yakalamayı hedeflediğimiz balığı ürkütmeyiz. Bot ya da tekneler ile suya açıldığımızda da can yeleğimiz, düdüğümüz, ışığımız zaten olmak zorunda. Bunların kontrolünün ilgili birimlerce sağlanması bizler için yeterli olacaktır” ifadelerini kullandı.
BU SPOR DALINI GELİŞTİRMELİYİZ
İnanç sözlerini şöyle sürdürdü:
* Sportif olta balıkçılığı dünyanın her yerinde ilgi gören, değer verilen ve birçok ülke için maddi ve manevi getirisi olan bir spor dalıdır.
* Bu spor dalını geliştirip ülkemizde de en üst seviyelere çıkartmak varken bu tür konularla anılması biz doğa aşığı olta balıkçılarını üzmektedir.
* Yaklaşık iki buçuk senelik istatistiklere göre suda boğularak vefat eden kişi sayısı 788 olarak tespit edilmiştir deniliyor. Allah'tan hepsine rahmet diliyorum. Yakınlarına sabırlar diliyorum. Fakat bunlardan kaç tanesi gerçekten olta balıkçısıdır bunu bilmek lazım.
* Üç tarafı denizlerle çevrili cennet vatanımızda bu konu ile ilgili özellikle gençlerimize ciddi eğitimler verilmesi gerektiğini düşünmeyen hiçbir vatandaşımız yoktur diye tahmin ediyorum.
* Bilgilendirmek, eğitmek ve hatta sonrasında onları ülkemiz ve milletimiz adına yararlı çalışmalarda kullanmak varken yasaklamak sadece biz olta balıkçıları için değil herkesçe kabul edilemez bir durumdur.
* Bu yaşananların yanlış anlaşılmadan kaynaklı olduğunu düşünüyoruz. Zaten iki gündür yapmış olduğumuz araştırmalarda da görüştüğümüz birçok yetkiliden aynı cevabı aldık.
* Biran önce bu yazıdan “balık avlanılması” ifadesinin çıkartılarak tekrardan illerimizdeki ilgili kurumlara gönderilmesi en büyük dileğimiz.
* Zaten balık avlanılması denildiğinde de sadece biz doğa aşığı olta balıkçıları değil elbette ki ticari balıkçıları da kapsar ve etkilenen kişi sayısı milyonlarla ifade edilir.