Kirişci, Yozgat Valiliği konferans salonunda düzenlenen tarım sektörü temsilcileri toplantısında yaptığı konuşmada, Avrupa’nın bu kışı nasıl geçireceğini düşündüğünü, Türkiye’de doğal gaz konusunda böyle bir sıkıntı yaşanmadığını söyledi.
“TARİHE GEÇMİŞ OLDUK”
Türkiye’nin doğal gaz krizi yaşamamasının rastlantı olmadığına değinen Kirişci, “Bunlar gerçekten başından beri tutarlı, dengeli, dünya gerçekleriyle örtüşen ve olması gereken davranışları sergileyen bir lidere sahipliğimizin sonucudur. Çünkü biz Rusya-Ukrayna savaşında eğer takım tutar gibi ‘Rusya tarafındayız veya Ukrayna tarafındayız’ demiş olsaydık bugün o iki ülkeden sonra bundan en çok zarar gören üçüncü ülke olarak biz de tarihe geçmiş olurduk.” diye konuştu.
Tahıl koridoru konusunda da bir çok ülkenin Türkiye’yi takdir ettiğine dikkati çeken Kirişci, “Geçtiğimiz hafta OECD toplantısı için Paris’teydik. Paris’te 2 ülke, onu da buradan ilan edeceğim, birisi İspanya, birisi de Belçika, milletin önünde, medyanın önünde Türkiye’ye ve bizlere teşekkür ettiler. Tahıl koridoru açık tutuldu, yeniden açıldığı için ama diğer ülkelerin hiçbirinden milletin önünde bir teşekkür duymadık.” ifadelerini kullandı.
Son 20 yılda eklenen 20 milyon nüfusun Türkiye’de üretilenlerle doymaya devam ettiğini anlatan Kirişci, gelen 50 milyon turistin de bu üretimden faydalandığını aktardı.
Kirişci, tarımsal ihracatın 2021 yılında 25 milyar dolara çıktığını, bu yıl 30 milyar doların üzerine çıkılmasının hedeflendiğini kaydetti.
Çiftçilerin artan fiyatlar karşısında taleplerinin dikkate alındığını ifade eden Kirişci, “Buna uygun müdahale fiyatları belirlendi. Geçen yıl 2 bin 250 lira olan buğdaya önce 7 bin 50 lira, sonra da 7 bin 450 lira fiyat verdik. Böylelikle 6,2 milyon ton şu anda stoklarımızda ürünümüz var.” değerlendirmesinde bulundu.
TARLA SAHİBİNE DEĞİL İCARA ALANA DESTEK VERİLECEK
Kirişci, icara alınan tarlalarla ilgili de şunları söyledi:
“Şimdi haklı olarak muhtelif yerlerde soruluyor, deniliyor ki, ‘Biz kiracıyız. Kiracı olduğumuz için biz bu desteklerden yararlanamıyoruz. Tarlanın sahibi bu destekleri alıyor.’ Şimdi mevcut sistemde, çiftçi kayıt sisteminde biz tarla sahibi veya ÇKS’de kayıtlı kimse ona veriyoruz. Şimdi burada bir mevzuat değişikliği için Meclis’imize, değerli milletvekillerimize başvuracağız. Orada özellikle diyeceğiz ki biz sadece ÇKS’yi esas almayacağız. ÇKS dışında bakanlığın diğer kayıplarını da bu iş için dikkate alacağız. Yani tarlanın sahibine değil, tarlayı icara tutana, kiralayana onlara vermiş olacağız.”
“ÇOCUKLARIMIZA ÇOBANLIĞIN DA BİR PEYGAMBER MESLEĞİ OLDUĞUNU ÖĞRETMEK ZORUNDAYIZ”
Tarımın, vatanını, milletini seven insanların öncelemesi gereken bir faaliyet olduğunu vurgulayan Kirişci, şöyle konuştu:
“Yani tarım, ikinci sınıf, üçüncü sınıf insanların sanki yapmak zorunda kaldığı bir iş olmamalıdır. Çoban deyince Afganları aklımıza getirmek değil, kendi çocuklarımıza çobanlığın da bir peygamber mesleği olduğunu öğretmek zorundayız arkadaşlar. ‘Afganlıları yatağında sabahleyin kalktığımda göremediğimde aklımı yiyesim geliyor’ diyen üreticilerle muhatabız. Biz çoban desteği veriyoruz, 6 bin liradan 12 bin liraya çıkardık. Evet, bütün masraflarını karşılamıyor ama hani dosttan ne gelir? Biz şimdi kadınlarımızın, gençlerimizin sektöre ilgisi artsın diye Tarım Orman Gençlik Konseyi’ni bakanlığımız bünyesinde oluşturuyoruz. Çünkü 60 yaşında, 70 yaşındaki insanlardan inovatif, böyle yeni bir uygulamayı beklemek saflık olur. Gençler bu işi bilir. Tıpkı TEKNOFEST kuşağı gibi.” (AA)