Bak Sen Şu Tuza! Tuz Nedir Ne Değildir?

Sosyal medyada en çok takip edilenler arasında bulunan Ender Bozkurt, tuz dosyasını açtı! Tuzun tahribatını konu edindiği dikkat çekici tweet flood'unu derleyip okurlarımızla paylaştık. Faydası olması dileğiyle...

A'DAN Z'YE TUZ REHBERİ (1. BÖLÜM) !
Kaynak: @EndiBo
Flood: Tweets
Dostlarım, bu kez soframızdan eksik etmediğimiz tuz meselesine değinelim istedim.

Rafine sofra tuzları, kaya tuzu, himalaya tuzu, deniz tuzu, göl tuzu, kaynak tuzunu vb. kıyaslayıp faydaları, detayları ve kullanım şekillerini konuşalım.
Rafine edilmemiş tuz, lezzet vermenin ötesinde insan metabolizması için elzem olan majör ve eser elementlerin neredeyse tümünü içerir. (Ekteki resimlere bakınız). Peki, hangi tuzdan uzak durmalıyız? Rafine tuzdan yani sofra tuzundan uzak durmalıyız



Rafine tuz (ister deniz ister kaya veya kaynak tuzundan olsun) ham tuzun suda eritilip, safsızlıklardan ve (sodyum klorür hariç) tüm minerallerden ayrıştırıldıktan sonra sıcaklık ve basınçla tekrar kristalleştirilmesi ve içine nem tutucu vb. katkılar eklenmesiyle üretilir


Neden uzak durmalıyız?Çünkü sadece sodyum klorür içerir. Başka mineral içermediği gibi sürekli tüketilince vücuttaki mineral dengesini sodyum lehine bozar;böbrekler yeteri kadar suyu vücuttan atamaz ve yüksek tansiyon oluşur.İleri aşamada böbrek rahatsızlığına kadar gider
İşin enteresan yanı, doğal tuzlar (bunların neler olduğuna birazdan değineceğim) bilakis yüksek tansiyonu engellerler. Hatta doğal tuzlar hipertansiyon hastalarında dahi tansiyonu düzenler çünkü mineral dengesi sağlarlar.Özellikle içeriğindeki potasyum tansiyonu dengeler.

Ayrıca rafine tuzlarda akışkanlığı sağlayacak, nem tutmasını ve topaklanmayı önleyecek katkı maddeleri vardır. Bunlardan bazılarına burada değinmem gerekiyor ki tehlikeyi daha net izah edebileyim: Ferrosiyanür Tuzları (E535): Topaklanma önleyici, nem tutucudur.
Güçlü asitlerle birleşince (örn.mide asidi), yüksek ısıda (örn.yemek pişirirken) veya uzun süre ışığa maruz kalınca toksik hidrojen siyanür gazı salınır. Silikon dioksit (E551): Topaklanma önleyici ve nem tutucudur. Sentetik amorf silika veya silika olarak da geçer.

Doğal silikayla alakası yoktur. Nanopartiküldür. Cam, %70 civarında amorf silika içerir.Dolayısıyla E551, damar endotelyal dokusu için kırık cam kadar tehlikelidir. Çünkü o da cam gibü kesicidir. Damarlarda kan yoluyla dolaşırken damarın çeperini çizerler. Çizilen damar

çeperi fibrinler ve kolesteroller ile onarılır. Bu onarım neticesinde damar sertliği (atherosclerosis) ve pıhtı (thrombus) riski oluşur. Öte yandan E551, endoplazmik retikulum'u strese sokup hücre düzeyinde serbest radikal salınımı yaparak insülin direncine de sebep olur.


Kalsiyum silikat (E552): Topaklanma önleyicidir. Avrupa Gıda Güvenliği Ajansı E552 için zararsız dese de kalsiyum eğer vücutta eksikliği yoksa dışarıdan alınmaması gerek bir mineraldir, çünkü damarlarda kireçlenme ve elastikiyet kaybına sebep olur.
https://t.co/j6BDCSGI25
İyotlu rafine tuzda potasyum iyodür,sodyum iyodür veya bakır iyodür bulunur.İyot metabolizma için elzem bir elementtir. Havayla oksitlenmesin ve buharlaşıp gitmesin diye rafine tuza iyotla beraber eser miktarda dekstroz (glukoz) eklenir!Yine de yemek pişerken iyot uçar

YAŞAM Haberleri

Adanalı Leyla Üren, Şanlıurfa'da katledildi!
Feke’de meralara su sıvatları yerleştirildi
Polislere küfür edip sosyal medyadan "Erkekseniz beni alın" diyen kişi tutuklandı
Adana’da uyuşturucu partisine operasyon: 6 gözaltı
Seyhan Rotary’den eğitime önemli destek