20 yıldan bu yana iktidarda olan Ak Parti, Adana'da istediği başarıyı bir türlü elde edemedi.
Sedat Peker'in deyişi ile 40 yaşından küçükler ile siyasi müsilaj ürünü artıklar hariç herkes bunun sebebinin Aytaç Durak olduğunu bilir.
Aytaç Durak, 1984 yılından başlayarak (89'da kaybetti) 2009 yılında aday olup kazandığı son seçime kadar 5 seçim kazanıp, toplamda 25 yıl oturması gereken koltuktan hukuksuzca kaldırıldığı son 4 yılı düşersek, toplam 21 yıl büyükşehir belediye başkanlığını yürüttü.
Ak Parti Adana'da ilk ve tek yerel seçimi onu aday yaparak kazandı. Yeniden aday yapılmayınca Durak MHP'ye geçti ve oradan da kazandı. Başarısı, hep güçlü partilerle çalıştı diye küçümsenecek olsa da bu yanlıştır.
Zira 1999 seçimlerinde, DSP ve Ecevit'in büyük başarısıyla sonuçlanan genel seçimlere rağmen buradaki adayı Ayhan Sarıoğlu'nu, partisinin aldığı oyun neredeyse yarısından daha aşağıda kalmasını sağlayarak, sadece büyükşehir sınırları içindeki Yüreğir ve Seyhan ilçelerindeki 480 bin seçmenin 126 bininin oyunu alarak seçildiğinde, partisi ANAP il genelindeki geçerli 870 bin oydan sadece 100 binini alabilmişti.
Kendisinin aday olmadığı son iki seçimde ise desteklediği (önce MHP adayı Hüseyin Sözlü, sonra da CHP adayı Zeydan Karalar) adayların seçilmesini sağladığı düşünülürse, sadece kendisine aktarabildiği bir güçten değil, şehre nüfuz etmeyi başarmış bir hegemonyadan bahsedebiliriz.
Dolayısıyla sadece Ak Parti'yi şehre sokmayarak ispatladığı bir potansiyelin çok daha üstünde, kimi desteklediyse seçim kazandıran bir fenomenden söz ediyoruz. Böyle olmasaydı, 2014 seçimlerinde Ak Parti'nin güçlü adayı Abdullah Torun'a karşı Hüseyin Sözlü'nün, 2019 seçimlerinde de bu kez Cumhur ittifakının güçlü adayı Hüseyin Sözlü'ye karşı CHP adayı Zeydan Karalar'ın seçimi kazanmasını sağlayamazdı.
Adana'ya çok değerli hizmetlerinin yanında benim de eleştirdiğim/suçladığım bir çok uygulamanın altında imzası bulunan Durak'ı ve Adana'yı çok yakından izleyen bir gazeteci, siyasetçi, gözlemci olarak tanığıyım ki, Aytaç Durak hiçbir zaman halkın kendisinin hizmetlerimi beğenip beğenmediği hakkında araştırma yaptırıp, başarılı bir belediye başkanı olduğu ya da halkın hizmetlerini yüzde şu kadar onayladığı yönünde bir açıklama yapmadı. Ama kendi yaptığı değerlendirmeler hiç şaşmadı.
Şimdilerde neler yaptığının, şimdiki şehir yöneticileri ile ilgili ne düşündüğünün ve gelecek ile ilgili neler planladığının ise aktif gazetecilik yapanlar tarafından takip edilip kendisine sorulmasının, hem şu anda görevde bulunan başkanların bilgilerinin artıp tecrübe edinmeleri için hem de Adanalı hemşerilerinin şimdiki yöneticiler hakkında onun değerlendirmelerini öğrenmesinin faydalı olacağı kanaatindeyim.